Güncelleme Tarihi:
"İpek'çiğim, hiçbir zaman bir erkek ve bir kadın gerçek anlamda , kız-kıza olduğu gibi arkadaş olamaz! Bir erkek, gerçekten erkekse, yanındaki kadına mutlaka farklı bir açıdan bakar, tabii kadın yüzüne bakılmayacak biri değilse. Sen, 'arada elektrik olmadıktan sonra bir kadın bir erkeği asla erkek olarak göremez' diyorsun. Evet ama kadın görmese bile erkek görür. Devamlı arkadaş olarak bile görse, bir an gelir aklından başka şey geçer."
"Ben sana kesinlikle katılmıyorum bitanem. Herkesin birbirini yalnız karşı cins olarak görmesine imkan yok ki. Bu bir elektrik, bir kimya meselesi. O çekimi hissetmezsen karşındakine, onun erkek olmasının arkadaşlığınızda hiçbir önemi yoktur. Kız-kıza olduğu gibi pekala çok güzel bir arkadaşlık kurulabilir. Herkes sapık mı ki arkadaşına arada bir başka gözle baksın.!!"
"Bunun sapıklıkla ilgisi yok. Bu, erkeğin doğasıyla ilgili bir şey. Kadın-erkek arasındaki fizyolojik farklılıklar, erkeğin cinselliğe ve kadın erkek ilişkilerine karşı, kadınlarınkindn çok farklı bir bakış sahip olmasına neden oluyor. Bu, arkadaşlık konusuna da böyle bir farklı farklı bakış açısı getiriyor."
Sevgilimle aramızdaki bu diyalog böyle daha kimbilir ne kadar sürüp gidiyor. Bir türlü ortak bir noktaya varmamıza imkan yok. Ben, bir erkekle arada hiçbir başka niyet olmadan çok yakın arkadaş olunabileceğine inanıyorum. Nitekim herşeyi paylaştığım çok yakın erkek arkadaşlarım da var.
Kızlar mı erkekler mi?
Erkeklerle dostluğun daha sağlam olduğuna dair düşüncelerim çocukluğumdan beri değişmedi. O yıllarda erkek arkadaşlarımla kavga etmeden oynadığımızı, hep neşeli vakit geçirdiğimizi hatırlıyorum. Oysa kızlarla birbirimize kırılır, küserdik. Barışırdık sonunda elbet ve küse barışa surer giderdi kızlarla arkadaşlıklarımız. Büyüdük durum değişmedi. Yine erkeklerle arkadaşlık aynı; dostluklar gerçek dostluk. Yine kızlarla arkadaşlık aynı; istediğin kadar dostluğun derin olsun, araya menfaatlerin çatıştığı bir durum girdiği zaman, ortada ne arkadaşlık kalıyor ne bir şey.
Erkek arkadaş, kıskanmaz
Erkeklerle arkadaşlıklarda, karşı cins olmanın şöyle bir avantajı var: farklı fiziki güzellikler ya da sahip olunan farklı imkanlar, farklı özellikler, erkek arkadaşlarınızla aranızda gizli bir kıskançlığa yol açmıyor. Doğal olarak da güven duygusu daha fazla. İhtiyacınız olduğunda yanınızdadır, sizi yargılamaz. Yanlışlarınızla sizi ne bugün, ne başka zaman yüzleştirip üzmez, bunları bir gün size karşı kullanmaz.
Kız arkadaşınızla dostluk: İp üzerinde denge
Erkeklerle kadınların dostluğu arasındaki farklılıklarla ilgili düşüncelerim, benim çok yakın kız arkadaşlarım olmadığı gibi yanlış anlamalara yol açmasın. Yıllardır iyi ve kötü günümü paylaştığım, her yanımda olan çok yakın kız arkadaşlarım var. Yani onlarla arkadaşlığımızın da oldukça derin olmasına rağmen, her şeyin hep ince bir ip üzerindeki cambazlık olduğunu düşünürüm. Her zaman arkadaşlığı korumak için dikkat etmeniz, o dengeyi bozmamanız gerekiyor. Ne acıdır ki, küçük bir şey bazen yıllarca emek verilmiş bir ilişkiyi rafa kaldırabiliyor iki kadın arasında. Iki tarafta olgun ve gelişmiş kişiliklere sahipse, bu denge kolay kolay bozulmayabiliyor. Yok değilse, bozulmaması da sadece bir şans.
İki arkadaş aynı kişiye aşık olursa
Yıllardır çok yakın arkadaş olan iki kız arkadaşımın arkadaşlıkları, bir gün, birlikte tanıştıkları birini aynı anda beğenip, beğendikleri kişinin doğal olarak birini tercih etmesi ve tercih edilmeyen kızın öbürüne kırılması sonucu bitmişti. Küsen taraf, öbürüne, adeta sevgilisini elinden almış muamelesi yapmış, olayın abartıp ortalığı birbirine katmıştı. O güne dek herşeylerini paylaştıklarını hatırlıyorum. Biri hastalansa, öbürü hastaneye götürür, birinin bir şeye ihtiyacı olsa, diğeri hemen yardımına koşardı. Çok iyi anlaşan iki kadının, bir erkek için bütün paylaşılanları cope atması ne yazık. Oysa benzer olayın iki erkek arkadaşım arasında yaşandığına da tanık oldum. Aralarında ufak bir durgunluk yaşamış ama bunu çabuk atlatmışlardı. Aralarındaki dostluk eskisi gibi sürüp gidiyor hala.
Peki, arkadaşınız evlendiğinde?
Yakın erkek arkadaşınız evlendiğinde, evlendiği kadınla anlaşamayabilirsiniz. Genelde böyle durumlarda, evlenilen kişi sizi ve arkadaşlığınızı kocasından kıskanacaktır. Sevgili erkek arkadaşınız da "hanımköylü" olup, sizinle görüşmelerinin arasını açabilir. Birgün bakarsınız ki artık hiç görüşmez, hiçbir şey paylaşmaz olmuşsunuz. Bunun tersi de mümkün. Siz evlendiğinizde sizing kocanız da bir erkekle yakın arkadaş olmanızdan rahatsızlık duyabilir. Buna "dağdan gelip bağdakini kovmak" deniyor maalesef. Ama her zaman, sevgilinin söz konusu olduğu durumlarda, nedense herkes için akan sular duruyor ve giden bağdaki oluyor genellikle. Benim sevgilim de yakın erkek arkadaşlarımdan rahatsızlık duyuyor ve negatif fikirlerini de açıkça belli ediyor. O yokken, birlikte ağladığım, destek gördüğüm, destek olduğum çok yakın erkek arkadaşlarım var. Onlara sırtımı dönüp gidebilir miyim, bugün sırf sevgilim, erkeklerle kadınların tam olarak yakın dost olduğuna inanmadığı ve benim bu arkadaşlıklarımdan rahatsızlık duyduğu için. bir gün o, yine olmayacak belki. Ve onlar, o zaman hala benimle olacaklar işte. Onun kocaman kahverengi gözlerine bakıyorum. Gözleri aklımı başımdan alıyor. Aşk kafamı karıştırıyor işte. Unutuveriyorum dostlarımı bile aşkın aldatıcı pembeliğinde. Siz ne dersiniz? Kim biz kadınlara daha dost acaba? Erkekler mi kadınlar mı?
Kaynak: Elele