Düşük stres yararlı, fazlası zararlı!

Güncelleme Tarihi:

Düşük stres yararlı, fazlası zararlı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2003 10:52

Modern çağın hastalığı olarak bilinen stres, belli bir düzeyde olduğunda öğrenmeyi kolaylaştırırken, dozu arttığında kronik ruhsal bozukların yanı sıra hipertansiyon, mide ülseri, kalp rahatsızlıkları gibi ciddi hastalıklara neden olabiliyor.

Haberin Devamı

Selçuk Üniversitesi´nin 'www.selcuk.edu.tr' adresindeki sitesinde hizmet veren 'Öğrenci Psikolojik Danışma Merkezi'ne göre, hemen herkeste az ya da çok görülebilen stres, değişik etkileri ile dikkat çekiyor.İş ve sosyal yaşamda az ya da çok yaşanan stresin, onca olumsuz özelliğinin yanı sıra faydalı etkileri de bulunuyor. İnsana hayatı zehir eden zorlanmaların genel olarak insanlığı ve insanı, yenileri aratmak, çalışmak, yaratmak konusunda harekete geçirdiği kabul ediliyor. Bu anlamda stres, bireyi harekete geçirerek, ileriye götürücü bir özellik olarak karşımıza çıkıyor. Öğrenmek, bilimde yol katetmek için bir miktar stresin gerekli olduğu ifade edilirken, bu faydalı stresin farklı kültürlerde insan hayatına önemli başarılar getirdiği de belirtiliyor. Sağlığın korunması ve her alanda aşama sağlanabilmesi için belirlibir düzeyi aşmayan stres vericilere ihtiyaç olduğu ve bu düzeyin kişiden kişiye büyük değişiklik gösterdiğini de unutmamak gerekiyor. Bilimde ve iş dünyasında başarıya götüren ölçülü stresin uzun vadedeki etkileri sadece ruhsal bozukluklarla kalmıyor, kronik hipertansiyon, kalp hastalıklari, astım, kronik baş ağrısı, mide ülseri gibi birçok psikosomatik bozukluğun gelişimine de ön ayak olabiliyor. İlk olarak uyku bozuklukları ile kendini belli eden stresin, başlangıçta çok sayıda sıkıntılı ön belirtisi bulunuyor. Strese giren kişi önemli veya önemsiz daha önceden kolaylıkla verebildiği kararlarıvermekte güçlük çekiyor, tercihini en iyisinden değil, garanti olandanyana kullanıyor, aniden ortaya çıkan öfke, düşmanlık ve kızgınlık nöbetlerine tutuluyor ve sigara ile alkole eğilimi artıyor. Stresin fizyolojik etkileri arasında da adale geriliminde artış, kalp vurum sayısında hızlanma, kan basıncında yükselme görüldüğü belirtilirken, hastaların özellikle uyku saatlerine dikkat etmeleri, uyku bozukluğuna ya da düzensizliğine neden olabilecek çay, kahve, kafeinli içecek ya da yiyeceklerden özellikle akşam saatlerinde uzak durmaları, yatağı sadece yatmak için kullanmaları gerekiyor. Hareketsizlik ve yalnızlık stresin dozunu artırdığı için, strese karşı rahatlatıcı, gevşetici egzersizlerin düzenli olarak yapılmasının önemi de vurgulanıyor. Stres hastalarının diyetlerine dikkat etmeleri, kolesterol, yağ, şeker miktarı düşük ve çeşitli yiyecekleri yemeleri, içki içeceklerse makul düzeylerde kalmalari öneriliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!