Dudaktan Kalbe

Güncelleme Tarihi:

Dudaktan Kalbe
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2001 13:41

Aşkın en gerçek, en anlamlı ve en ateşli ifadesi öpüşme. İnsan vücudunda mucize gibi değişimlere neden oluyor. Hatta bağımlılık yaratıyor. Öpüşenler diğerlerine göre daha sağlıklı yaşıyor.

Haberin Devamı

Reşat Nuri Güntekin'in filmlere, dizilere konu olmuş unutulmaz eseri "Dudaktan Kalbe" bir beslemenin yaşadığı acıklı aşk öyküsünü anlatır. "Kınalıyapıncak" adı verilen besleme ile evin küçük beyinin aşkı ne yazık ki mutlu sonla bitmez.

Ama aşkta dudaktan kalbe giden yol belki de mutluluğun gerçek anahtarı. Evet "öpüşme"den söz ediyoruz. İsterseniz önce öpüşmenin kısa bir tarihine bakalım. Alman davranış bilimcisi Iraneus Eibl-Eibesfeldt, insanın atalarının çatal kaşığın henüz bilinmediği yıllarda yiyecekleri ağızlarında lapa haline getirip o şekilde bebeklerine verdiğini belirtiyor. Tıpkı kuşlar gibi...

Psikanalizmin babası Sigmund Freud'e göre ise öpüşmeyi bebekler içgüdüsel olarak yapıyor. Buna örnek olarak da bebeklerin annelerinden tutkuyla süt emmesini gösteriyor. Peki öpüşme erotik bir şekle nasıl bürünmüş? Bilim adamlarına göre Bonobo türü şempanzeler, insan benzeri dilleriyle öpüşen tek canlılar. Bir çok hareketini hayvanları taklit ederek edinen insan da bu tarz öpüşmeyi şempanzelerden öğrenmiş olmalı.

Uyuşturucu ama zararsız
Öpüşmenin dünyanın en güzel uyuşturucusu olduğunu söyleyenler de var. İçten bir şekilde yapılırsa seksten çok daha etkili ve tadı damakta kalıyor. Evet, öpüşme bir çeşit tiryakilik yaratıyor insanda. Nasıl yaratmasın ki? İnsanın bütün ruh halini, fizyolojik durumunu tamamen değiştiriyor. Bakın etkili bir öpüşme insanda neler yapıyor?

Doğal sakinleştirici?
Öpüşme sırasında harekete geçen ve endorfin adı verilen rahatlama hormonu insana herşeyi unutturuyor. Adeta bambaşka bir dünya içinde buluyorsunuz kendinizi. Dış dünyadan kopup, mutluluk içinde yüzüyor, sevgiden görmüyor, işitmiyorsunuz. Cildiniz daha sağlıklı, kaslarınız daha güçlü hale geliyor. Öpüşme sırasında yüzde bulunan 34 kas harekete geçiyor. Boyun, omuz ve kol kaslarınızın da öpüşmeyle birlikte yapılan sarılma sonucunda harekete geçtiğini düşünürseniz neden kaslarınızın daha güçlü hale geldiğini daha rahat anlarsınız.

Üstelik Zayıflatıyor
Bu kadar kas harekete geçince tabii vücuttaki fazla kalorinin yakılması için doğal bir ortam meydana geliyor. Bir saat öpüşen biri tam 500 kalori yakıyor. "Bir saat de öpüşülür mü?" demeyin ve sizde deneyin... Öpüşme sırasında organizma da canlanıyor. Ağızda oluşması muhtemel mantar ve mikropları da önlüyor. Öpüşme şoförlerde rahatlatıcı bir ilaç etkisi yapıyor. Otomobil ile yolculuk yapanlar, direksiyon başına geçmeden evvel hayat arkadaşlarıyla tutkulu bir biçimde öpüşürlerse yolculuk daha rahat ve sakin geçiyor.

Fazlası Baş Ağrısı Yapar
Ancak uzmanlar uyarıyor; öpüşmeyi fazla abartmayın, çünkü baş ağrısı yapar. Tabii burada vereceğimiz örnek çok uç ama okumanızda fayda var. İsrail'in Telaviv kentinde bir çift baş ağrısı nedeniyle kliniğe başvurur. Uzmanlar fizyolojik bir neden bulamaz. Neden sonra anlaşılır ki, çift, 29 saat olan öpüşme rekorunu kırmak için herkesin içinde 30 saat hiç durmadan öpüşmüş. Bu da baş ağrılarına neden olmuş.

Dünya nasıl öpüşüyor?
Öpüşme her kültürde farklılık gösteriyor. Örneğin Japon dilinde öpüşmenin karşılığı olan kelime yıllarca yoktu. Şimdi bile Japonlar sadece seks sırasında dudaktan öpüşüyor. Soğuk bölgelerde yaşayan Eskimolar, Laponlar ve sıcak bölge ülkesi Polinezyalılar dudaktan hiç öpüşmüyor. El öpmeyi de garip karşılıyorlar. Bazı hallerde ise öpüşmenin yerini burun sürtme yer alıyor. Burunlarını karşılıklı olarak birbirlerine süren çiftler bir çeşit koku alışverişi yapıyor. Ancak yine de öpüşmenin yerini tutmadığı kesin. Çünkü öpüşmede vücudun salgıladığı doğal maddelerin alışverişiyle sevgili daha yakından tanınıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!