Güncelleme Tarihi:
Etkili bir doğum kontrolü kullanmaya karar verme aşamasında özellikle kadının kafasını karıştıran en önemli konu, kullanılması düşünülen yöntemin riskleridir. Korunma yöntemlerinin varolan ve "varolduğu sanılan" riskleri, plansız bir gebeliğin sonlandırılmasının risklerine göre (günümüzde kullanılan tahliye yöntemleriyle her ne kadar bu riskler azalmış olsa da) çok daha düşüktür. Aşağıdaki tabloda günümüzde kullanılan çeşitli korunma yöntemlerinin koruyuculuk oranlarını görüyorsunuz: Bilmeniz gereken en önemli husus, hiç bir yöntemin %100 koruyucu olmadığıdır. Kadın organizması gebe kalmak için mükemmel bir mekanizmayla donatılmıştır ve bunu engellemek için yapılan her girişimin başarısız olma riski her zaman vardır. Korunma yöntemlerinin başarısızlık oranları Pearl Index adı verilen bir birimle ifade edilir. Pearl Index bir kadın yılını, yani bir kadının 12 aylık adet döngüsünü ifade eder. Aşağıdaki yüzdeler 100 kadın yılı, yani 100X12 =1200 adet döngüsünde kullanımdaki başarısızlığı göstermektedir.Doğum kontrol yöntemlerinin başarısızlık oranları* Hiçbir yöntem kullanmamak: % 85.0* Doğum kontrol hapları: % 0.03-0.22 * Depo-preparatlar ("aylık, üç aylık iğneler"): % 0.03-1.2 * Norplant derialtı implant sistemi: % 0.05* Sterilizasyon Kadında tüplerin bağlanması: % 0.05Erkekte kanalların bağlanması: % 0.1* Minihaplar (günlük kullanılan, yalnız progesteron içeren haplar) : % 0.4-4.3* Bakır içerikli spiral: % 0.1 (hormon içerikli spirallerin başarısızlık oranları bakırlı olanlara göre daha düşüktür) * Diyafram+spermisit: % 2-25* Prezervatif+spermisit (sperm öldürücü): % 7-14* Kadın prezervatifi: % 5-21* Yalnız spermisit krem, jel: % 5-42 * Dışa boşalma : % 10-38* Takvim yöntemi: % 14-35* İlişki sonrası vajinanın yıkanması: % 21-41 (bu yöntemi bir korunma yöntemi olarak görmemek gerekir...) Görüldüğü gibi koruyuculuk oranı en yüksek yöntem doğum kontrol hapı, en düşük yöntem ise halk arasında en sık uygulanan dışa boşalma ve takvim yöntemidir.Kaynak: www.aileplanlama.com