Diyette Motivasyonu Yüksek Tutmanın 10 Yolu

Çünkü diyet motivasyon işidir!

Kilo kaybetmek, zayıflamak biraz gayret biraz da sabır işidir. Süreci etkileyen pek çok etken var. Psikolojik, fizyolojik ve çevresel pek çok etmen sizi olumsuz ya da olumlu etkileyebilir. Bunlardan biri yada bir kaçı ile karşılaştığınız da farkındalıkla neler yapmanız gerektiğini öğrenmeniz diyetinizin istikrarını sağlayacaktır.

Diyette motivasyonu yüksek tutmanın yollarını sıraladım, haydi başlayalım.

1. Karar verin ve ertelemeyin.

Kilo vermek istediğinizi fark eder etmez harekete geçin, ‘yarın başlarım’ ‘yaza çok var’, ‘bu akşamda yiyeyim, bu son’ gibi cümlelere yenilmeyin. Ertelediğiniz her an hedefi sizden uzaklaştırır unutmayın.

2. Gerçekçi hedefler belirleyin.

Başarının kriteri hedefe ulaşmaktır. Bu nedenle belirleyeceğiniz hedeflerde gerçekçi olmanız hayal kırıklığı yaşamanızı engeller. 1 ayda 20 kg vereceğim, 15 günde 4 beden inceleyeceğim gibi yanıltıcı hayaller kurmayın. Bu kişiden kişiye göre değişse de haftalık 0.5 kg ile 2 kg arasında ki kayıplar, özellikle 1 kg kayıplar daha gerçekçi ve ulaşılabilirdir. Bu rakamları küçümsemeyin çünkü haftada 0.5 kg ( yarım kilo) verseniz 1 yılın sonunda 25 kg vermiş olursunuz.

3. Vücudunuzu tanıyın ve pes etmeyin.

Diyette motivasyonu düşüren en büyük yanılgı kendi vücudunuzu ve belirli sürede aldığınız sonucu bir başkasının vücudu ile kıyaslamaktır. Bir başkanının 10 günde aldığı sonucu siz daha uzun sürede alıyor olabilirsiniz. Kilo verme hızınızı cinsiyetiniz, yaşınız, boyunuz, olduğunuz kilo ve ideal kiloya uzaklığınız, genetik yapınız, kan bulgularınız, metabolik rahatsızlıklarınız veya kullandığınız ilaçlar, daha önce kaç kez kilo vermeyi denediğiniz bile etkilemektedir.

4. Diyetisyen ile çalışın.

Tüm bu saydıklarımı bir uzman eşliğinde yapmanız hem daha doğru adımlar atmanızı, hem de durumu daha sağlıklı değerlendirmenizi sağlar. Yaşadığınız zorlukları, hayatınızı, diyetiniz de neler isteyip neler istemediğinizi diyetisyeniniz ile paylaşmayı unutmayın. Enerjinizin tuttuğu, açıkça her zorluğunuzu konuşabildiğiniz bir diyetisyen süreçte ki en büyük destekçiniz olabilir.

5. Katı diyetlerden uzak durun, asla aç kalmayın, hatta arada bir küçük ve kontrollü kaçamaklar yapın.

Sizi zorlayacak diyet programlarının ömrü maalesef çok uzun değildir. En fazla bir kaç hafta içinde bıraktığınızı, hatta verilenden daha fazlasının artık sizinle olduğunu fark edersiniz. Hızı düşmüş bir metabolizma, hayal kırıklığı ile çökmüş ruh haliniz ve hatta sağlığınızı bile etkileyecek tablolarda bonusu. Hayat tarzınıza uygun, aç kalmadığınız hatta sevdiğiniz gıdaların olduğu diyet programlarının süresi daha uzun olacaktır. Hatta sağlıklı beslenme kurallarını öğrenerek bunu hayat tarzınız yapmanız kilo vermenin ve korumanın en büyük anahtarıdır. Yapmayı sevdiğiniz kaçamakları, bunları dengelemenin yöntemlerini öğrenirseniz diyetinize olan bağınızı koparmayacak motivasyonunuzu arttırıp sizi hedefe götürecektir.

6. Beslenme günlüğü tutun.

Benim neredeyse tüm danışanlarıma yaptığım bir uygulama, çoğu zaman hoşa gitmese de sonradan işi yaradığını göreceksiniz. Yediklerinizi not etmeniz hem sizi daha çok kontrolde tutacak hem de genel tabloya bakarak çeşitliği arttırmanızda yardımcı olacaktır. Hangi saatler de nasıl hissettiğiniz öncesinde ya da sonrasında neler yediğinizi görmeniz, tüm bu tükettiklerinize vücudunuzun nasıl tepkiler verdiğini bilmenizi ve vücudunuzu daha iyi tanımanızı sağlayacaktır.

7. Diyetinizi çeşitlendirin.

Her gün aynı besinleri tüketmek bir yerden sonra sizi sıkacak ve diyeti bırakmanıza neden olacaktır. Kullanabileceğiniz alternatifleri öğrenmenizi ve size uygun porsiyonların belirlenmesini mutlaka öneririm. Pazar kahvaltılarında simiti, akşam yemeğinde annenizin yaptığı sarmaları, kahvenize eşlik edecek küçük bir parça çikolatayı diyetinizde bulundurursanız sıkılacağınızı hiç düşünmüyorum. Bunların değişimi ve dengesini öğrenir, porsiyonunu diyetinize göre planlarsanız zayıflamanız hiç zor olmayacaktır.

8. Her gün tartılmayın.

Diyete başlayanlarda çok sık görülen bir hata. Her gün tartıya çıkmayın. Bir gün önce az su içtiğiniz için vücut ödem tutmuş olabilir, bir kaç gündür sindirim problemi yaşıyorsunuzdur ve kabızlık probleminiz olabilir ya da sayabileceğim pek çok sebepten dolayı tartıyı anlık olarak daha yüksek görebilirsiniz ve bu sizin moralinizi bozabilir. En ideal tartılma sıklığı hafta da bir gün, aynı tartı ve zeminde, mümkünse hep aynı gün ve en önerilen çarşamba günüdür. Kilo değişimizi haftalık değerlendirmeniz daha sağlıklı bilgilenmenizi sağlar.

9. Diyet partneri seçin.

Hem mutluluğu hem üzüntüleri paylaşmak kadar güzel hissettiren bir şey yoktur. Diyet döneminde de size eşlik eden bir partneriniz varsa başarıya ulaşmak daha kolay olabilir. Yaşadıklarınızı paylaşmanız, birbirinizi motive etmenizi sağlar. Hatta bazen kaçamaklarınızı bile ortak seçip kaloriyi paylaşabilirsiniz.

10. Su içmeyi ihmal etmeyin.

Sağlıklı olmanın, sağlıklı beslenmenin ya da sağlıklı zayıflamanın ilk kuralı yeterli miktarda su içmektir. Bunu sakın unutmayın derim. Beyin de açlık ve susuzluk merkezi yan yanadır ve bazen kişi alışkanlıkları ile su sinyalini açlık olarak algılayabiliyor. Açlık hissedip yemeğe yönelebilirsiniz oysa sadece susamışsınızdır. Günlük 2.5 lt su tüketimini tamamlamayı asla ihmal etmeyin.

11. Ara öğünlerinizi atlamayın, hareketinizi arttırın ve yeşilçay için.

Metabolizmayı hızlandırmanın üç altın kuralı ara öğün, bol hareket ve yeşilçaydır. Ara öğünler vücudunuza ‘durma çalış’ diyecek, kan şekerinizi dengeleyip açlık krizlerinizi ortadan kaldıracaktır. Daha çok hareket ise hem harcadığınız kaloriyi arttıracaktır. Günde 2 fincan yeşilçay içmek ise pek çok çalışmada zayıflamaya yardımcı olarak gösteriliyor. Ben tarçınlı öneriyorum.

Uzman Diyetisyen Elif ERKİN