Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2008 06:00
Diyet yapanların ortak derdi, diyeti bırakınca "eski kilo"larına dönmek. Ama artık bitti...
Diyet yapanların ortak derdi, diyeti bırakınca "eski kilo"larına dönmekti. Ama artık bitti. Leptin hormonu enjeksiyonu ile giden kilo geri gelmiyor.Kısa zamanda eski kiloya geri dönülüyorAraştırmalar, diyet yapanların yüzde 85'inin kısa sürede eski kilolarına yükseldiğini ortaya koyuyor... Amerika'daki Columbia Üniversitesi uzmanları bunun nedenini araştırdı... Ve ortaya şu tespit çıktı:Leptin düştükçe kilo yükseliyor Kilo verildikçe, vücuttaki yağ dokusu seviyesiyle birlikte leptin hormonu da azalıyor. Bu, beyni alarma geçiriyor... Vücut kendini korumak için daha az enerji harcamaya başlıyor... Beyin, sürekli "yemek ye" sinyali yayıyor... Ve giden kilolar, bumerang gibi geri dönüyor.Ben klasikten şaşmam, hem yük de olmuyor diyorsanız aşağıdaki foto galerilere bir göz atın!Yedi hafta boyunca denendi, onaylandı Sorunu bu kadar net olarak belirleyen uzmanlar, yeni rejim yapmış hastalara yedi hafta boyunca, günde iki doz leptin hormonu verdi... Leptin eksikliği hissetmeyen beyin alarma geçmedi... Ve verilen kilolar geri dönmedi... Bu sayede, sürekli diyet yapma devri kapandı...Kiloları kaşıkla verip kepçeyle almaya sonHer rejim sonrası tekrar alınan kilolar tarih oluyor. İştah kontrol hormonu leptin'in vücuda enjekte edilmesi sayesinde beyinden açlık alarmı gelmeyecek kilolar da gerisin geri alınmayacak.Kabus tarihe karışıyor...Aylarca rejim yaparak, spor salonunda ter dökerek verilen kiloları, kısa sürede geri alma kabusu artık tarihe karışacak!.. Amerika'nın New York kentindeki Columbia Üniversitesi tarafından yapılan leptin hormonu araştırması "al-ver" diyet devrini kapatıyor. Michael Rosenbaum başkanlığındaki ekip, iştahı kontrol eden leptin hormonunun, kilo vermenin ardından kilo almaya sebep olan mekanizmayı tetiklediğini ve ani kilo almanın leptin seviyesindeki düşüşten kaynaklandığını açıkladı.
Beyin alarm veriyor Kilo veren şişman kişilerin yüzde 85'inin sonradan yine kilo aldıklarının saptandığını ve özellikle obezite sınırındaki insanlarda bu durumun daha da vahim bir hal aldığını söyleyen Rosenbaum şunları söyledi: "Vücuttaki yağ dokusu azalmaya başlayınca leptin seviyesi de düşüyor. Beyin de alarm sinyalleri vermeye başlıyor. Vücut kendini korumak için az enerji yakmaya, beyin de sürekli olarak yemek ye sinyali vermeye başlıyor. Kişi de kendini yemek yemekten alıkoyamıyor" Bu durum vücudun bir çeşit kendini koruma mekanizması olarak görülüyor. Fakat rejim yapanlar bunun bedelini kilo alarak ödüyor.
Ben klasikten şaşmam, hem yük de olmuyor diyorsanız aşağıdaki foto galerilere bir göz atın!7 hafta test edildi Rosenbaum, bu durumu engellemek için bir inceleme başlattıklarını ve leptin enjekte ederek bu mekanizmayı etkisiz hale getirdiklerini belirtti. Columbia Üniversitesi ekibi elde ettikleri sonuçları doğrulayabilmek için yeni rejim yapmış bir gruba 7 hafta boyunca günde 2 kez leptin şırınga etti. Böylece yağ kitlelerinde bir değişiklik olmadan leptin seviyelerini yükseltti. Yedinci haftanın sonunda rejim yapanların bu süre zarfında kilo almadığı tespit edilirken, Rosenbaum elde ettikleri sonucu şu şekilde yorumladı:"Enjeksiyon sayesinde yağ kitlesinde bir değişiklik olmadan vücuttaki leptin seviyesi yükseldi. Ve normal şartlarda leptin seviyesi yüzünden alarma geçecek olan vücut alarma geçmedi. Beyin, vücudu yemek yemeye sevk etmedi. Böylece kilo alımı da tespit edilmedi."
Yeni ilaç yolda Journal of Clinical Investigation adlı tıp dergisinde yayımlanan araştırma büyük yankı uyandırdı. Ekipteki bilim adamları, aşırı kilolu ancak leptin seviyesi normal kişilerde hormon tedavisinin işe yaramayacağı ve olumlu sonuç alınması için zayıflamayla birlikte kişinin hormon seviyesinde düşüş olması gerektiğini kaydetti. İngiliz BBC televizyonuna konuşan Rosenbaum, leptin seviyesini düzenleyecek bir ilaç üzerinde çalıştıklarını kaydetti.