Güncelleme Tarihi:
Herkesin ağzında bir detoks lafıdır gidiyor. Ancak çok az kişi gerçekten detoksun ne olduğunu, nasıl yaşandığını ve etkilerini biliyor. Aslında bu bizim modern toplumumuz için çok yeni bir şey. Dolayısıyla şüpheyle, soru işaretiyle ve tedirginlikle karşılanması çok normal. Çünkü ilk defa yapacağınız bir uygulama. Nasıl bir etki yaratacağını bilmiyorsunuz.
Detoks vücudu toksinlerden arındırmaktır. Bu sayede vücut hücre, doku ve organlara bakım onarım yapmaya ve kendini yenilemeye başlar. Detoks bir hastalık tedavisi değildir. Ancak vücuttaki gereksiz atıklar temizlendiğinde genel bir iyileşme hali yaşanır. Amaç hastalanma oluşmadan kişiyi daha sağlıklı noktalara taşıyabilmektir.
Peki, Biz Vücudumuza Toksinleri Nerelerden Alırız?
Suçlu maalesef modern-teknolojik-rahat şehir yaşamıdır.
1- Hava
Dışarı çıkarsınız soluduğunuz hava kirlidir, egzoza boğulmuştur. Ve dahası tüm dünyada oksijen oranı azalmıştır.
Detoks en çok beslenme ile birlikte konuşulur. Hâlbuki yiyeceklerden önceki en önemli 3 gıdamız IŞIK (Güneş) - HAVA (oksijen, nefes) ve SU’dur. Biliyorsunuz güneş olmayan ülkelerde depresyon ve intihar oranı daha yüksektir. Havasız (nefessiz) sadece birkaç dakika yaşayabiliriz.
2- Su
Vücudumuzun %75'i de sudur. Bu oranı da bu seviyede tutmamız gerekir. Genelde su yerine maalesef çay, kahve, asitli içecekler tüketiyoruz ve vücudumuz dehidre oluyor. Atılması gerekenler atılamıyor, içimizde kuruyor, kalıyor, yapışıyor. Aynen uzun süre yıkanmayan sudan geçirilmeyen tabaklarda katılaşan yemek kalıntıları gibi.
3- Yiyecekler
Günümüzde maalesef antibiyotikli ve hormonlu yemeye alıştık. Bu gereksiz büyüme hormonlarından dolayı artık kızlar 10 yaşında adet görmeye başladılar. Erkek çocukların göğüsleri de çıkmaya başladı. Geçenlerde gelen bir e-mail'de abartılmış bir reklam örneğinde bir kadın bebek yerine kocaman bir adam doğuruyordu hormonlu yemekten! Ne yersek O'yuz. Tadı tuzu olmayan ama rahat elde ettiğimiz yiyecekler bizi de aynı ruh ve beden haline taşıyor. Fiziksel olarak konforlu ancak içsel olarak tatsız tuzsuz...
Ambalajlı yiyecekler ise koruyucular, renklendiriciler, tatlandırıcılarla dolu.
Lifsiz yiyecekler – Beyazlar ve hayvansal proteinler (et-süt ürünleri) vücudumuzdan çok zor atılıyor. Vücuda yük bindiren yaptığımız diğer bir yanlış da protein ile karbonhidratı bir arada tüketmek. Hem çok büyük ağırlık yapıyor hem de sindirimi çok uzun sürüyor.
Şeker başlı başına bağımlılık yaratan bir madde… Yedikçe yiyesi geliyor insanın. Buna da alternatif lezzetli çözümlerimiz var! Agave ve Stevia
4- İlaçlar
Kullanılan ilaçlar kimyasal ve vücut bunların tamamını atamıyor.
5- Egzersiz
Hareketsizlik çağımızın en kötü alışkanlıklarından… Artık her şeyi yaptırıyoruz, yapmıyoruz. Ya makinelere ya da bizim için işleri yapması için kiraladığımız kişilere. Düşünün ki bebekleri bile doğurup başkalarına baktırıyoruz. Sahip olduklarımızı kendimiz yaşamayacaksak ne anlamı kaldı? Kullanmadığınız şey sizden alınır! Günlük hayattaki hareketi kaybettik: İşyerlerimizde yan masamıza e-mail atıyoruz. Genellikle oturduğumuz yerden kalkmamıza gerek bırakmayan bir yaşam yaşamaya başladık. Bu yüzden hareket etmek için özellikle spor salonuna gitmek gerekiyor. Ancak parasını ödememize rağmen yine de gitmiyoruz. Son zamanlarda bulaşıklarınızı kendiniz yıkadınız mı hiç? Veya arabanızı veya evinizi kendiniz temizlediniz mi?
Â
6- Kişisel Bakım Ürünleri
Kişisel bakım ürünleri (şampuan, diş macunu, makyaj malzemeleri, tıraş kremleri, nemlendiriciler, vücut kremleri vs.) kimyasallar içeriyorlar ve bunlar cildimizdeki porlardan %60 oranında kana karışıyorlar. Bu da yıllar içinde toksik bir birikim yaratıyor. Mesela gece bir yere çıkarken sürdüğünüz rujunuz nereye gidiyor sanıyorsunuz? Yiyorsunuz siz onu! Diş macunu her gün ağzınıza koyduğunuz bir ürün...
7- Ev Bakım Ürünleri
Deterjanlar, ev temizlik malzemeleri bunlar hep kimyasallarla dolu. Ev temizlik ürünleri dokunma ve koklama yoluyla yine vücudumuza nüfuz ediyor. Yıkanan bulaşıklardan bu kimyasal artıkları azar azar yiyoruz, içiyoruz.
8- Stres
Günümüzde her an stres yaratacak durumlarla karşı karşıyayız. Stresli olduğunuzda vücut kasılır kalır, atması gerekenleri atamaz, tutar.
9- Elektromanyetik Dalgalar
Cep telefonları, bilgisayarlar, baz istasyonlarının ve diğer tüm elektrikli aletlerin yaydığı dalgaların etkisi altındayız görmesek de. Bir alışveriş merkezine gittiğinizde enerjinizin hemen tükendiğini hissedersiniz. Sebep bu dalgalardır. Bizim kendi biyoenerji alanımıza girerek enerjimizi ve konsantrasyonumuzun düşmesine, uykusuzluğa ve strese sebep olurlar.
10- Sigara, Alkol, Kahve, Çay
Bunların zararları zaten belli!
Neden Detoks?
Tüm bunlar 50-60 yıl önce bu yoğunlukta değildi belki de yoktu. Modernleşmenin getirdiği yüklerle boğuşmak durumunda kalıyor vücut. Ancak artık kendi doğal mekanizmalarının tanımlayabildiğinden çok daha fazla bir yük bu... İşte bu sebeple ekstra bir detoks programına ihtiyaç vardır. Bir detoks programında tüm bu noktalardan toksin girişini engelleyecek veya azaltacak çözümler vardır.
Kimler Detoks Yapamaz?
Hamileler ve emzirenler
Çocuklar
Kanser olan ve kemoterapi tedavisi görenler veya diğer tıbbi tedavi sürecinde olanlar.
Son 6 ayda ameliyat geçirmiş olanlar
Detoksla Neler Kazanılır?
Bir detoks programının en önemli amacı vücudunuzu toksinlerden temizleyerek enerjinizi yükseltmek ve beden-zihin-ruh üçlemesini en yüksek verimde kullanabilmenizi sağlamaktır. Bununla birlikte gelişen faydalar da şöyledir:
En başta vücudunuzun performansını düşüren toksinler temizlenir.
Enerjiniz yükselir.
Kilo verilir. 7 günlük bir programda genel ortalamada bayanlar 1 beden küçülür (4-6 kg) erkekler ise 6-12 kg arası verebilirler. Tabii ki yaş, metabolizma, bulunulan kilo, genetik gibi faktörleri de unutmamak gerekir.
Uyku düzeni dengelenir. Sabah daha erken, dinç ve kolayca kalkılabilir.
Kan temizlenir.
Gözün beyazı daha beyazlar, daha canlı bakar.
Vücut şekillenir.
Gençleşilir, yaşlanma yavaşlar.
Güçlü bir fizik yapınız olduğunu hissetmeye başlarsınız.
Vücudunuz esner. Eklemlerin arasında birikmiş kristalize kalıntılar temizlenir.
Sindirim rahatlar.
Daha atik ve hareketli olursunuz.
Kolesterol sorununuz varsa dengelenir.
Farkındalık, algılama ve duyarlılık artar.
Kalınbağırsaklar büyük ölçüde temizlenir. Dolayısı ile kabızlık, gaz, ÅŸiÅŸkinlik gibi sorunlar iyileÅŸmeye baÅŸlar.Â
Cilt güzelleşir, parlar.
Zihin berraklaşır.
Bağışıklık gücü artar. Bu çok önemli bir konu… Dışarıda ne kadar kirlilik olursa olsun sizin bağışıklığınız güçlüyse etkilenmezsiniz. Dolayısıyla detoks size bunu sağlar.
En önemlisi, kendinizle daha dürüst bir iletişime geçme şansınız gelişir!