Db Berdan’dan Cinsiyet Ayrımcılığına Son!

Bu sezon, Deniz ve Begüm Berdan’ın ağzından, ‘Baskıcı gözlerden, kibirli bakışlardan, homofobik, seksist ve karanlık düşüncelerden uzak, özgüvenimizi, ironik tavrımızı ve gök kuşağımızı yanımıza alarak toplumsal cinsiyet baskısını reddediyor, cinsel kimliğimizi, kuirliğimizi’ kutladık.

Deniz-Begüm Berdan tasarım ikilisi, her sezon koleksiyon ve defileleriyle toplumun farklı bir sosyal problemine dikkat çekmeye devam ediyor. 2017 İlkbahar-Yaz sezonunda ikili bu defa herkesi cinsel kimliğini kutlamaya davet ediyor. DB BERDAN, “Tek mücadele, yapışalım birbirimize!” (One struggle, stick together!) diyerek, izleyenleri ironik bir tavırla, cinsiyet ayrımcılığına karşı olmaya davet ettiği görsel bir şovla şaşırttı.

İkili bu sezon, koleksiyonun ana temasına uygun şekilde siluetlerde cinsiyet normlarını yok ederek ultra feminen ve ultra maskülen dokuları birleştirip, cinsiyetsiz kalıplar çıkarmaya odaklandı. Kalıplarda 90’ların gangster hip-hop havasında, aşırı düşük ağlı şortlar, ultra geniş gömlek elbiseler, kontrastında ise ultra feminen fırfırlı askılı elbiseler yer alırken, kolaj görünümlü kalıp parçaları ve tamamlanmamış görünen dikiş detayları koleksiyonun en belirgin detaylarından oldu.

�

 DB Berdan, 2017 İlkbahar-Yaz desenlerinde her zamanki keskinliğini, gerçeküstücülüğünü ve alaycılığını koruyor. “Nur içinde yat cinsiyet rolleri” (“R.I.P gender roles”), “Ben garip değilim, ben sınırlı sayıdayım” (“I’m not weird, I’m limited edition”) ve “Kıyafetlerin cinsiyeti olmaz” (“Clothes have no gender”) gibi cinsiyet ve cinsel yönelim haklarını savunan sloganlar, dönemin en çok konuşulan müzik ve sanat akımı olan, retro esintilerin teknolojiyle kolajlandığı Vaporwave ile birleştirilerek bir füzyon sağlandı. Parlak pop renk tonları üzerinde, sezonun naif çocuksu çizim trendine uygun şekilde desenler tasarlandı.

�

 Bu sezon desenlerdeki çeşitlilik, podyumda yürüyen modellerde de görüldü. Defilenin sürpriz isimlerinden biri olan Gonca Vuslateri defilenin açılışını yaparken defilenin kapanışı ise bir başka büyük sürpriz olan Rüzgar Erkoçlar ile gerçekleşti. Defile sonunda konuşan Erkoçlar, “Öncelikle bu kadar özel bir defilenin içinde yer aldığım için çok mutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Deniz ve Begüm Berdan gibi yaratıcı insanlarla çalışabilmek çok güzel bir duygu. Özellikle moda gibi bir alanın içinde sosyal problemleri bu kadar incelikle ele alabilen insanlarla çalışabilmek çok ilham verici.” dedi. Defiledeki sürprizler bununla da bitmedi; defile, içindeki performanslarla adeta tam bir şova dönüştü.

�

DB BERDAN defileleri yalnızca koleksiyonla değil; saç, makyaj ve müziğiyle de her zaman birer şov olma özelliği taşıyor. Bu kez de DB BERDAN defilesinde Deniz ve Begüm’ün koleksiyonu tasarlarken dinledikleri müzikler DJ Murat Kanar miksiyle, 90’larda başlayan homo-hop kültürünün müzikleriyle podyumu adeta partiye çevirdi. Bunun yanı sıra kontr tenör Harun Nuri Ateş şok edici bir performansla katılımcıların karşısına çıktı.
Hakan Kültür’ün elinden çıkan makyajlarda markanın adeta tescili olmuş yıkıcı, uyumsuzluğun uyumu teması devam etti. Dudaklarda bulaşmış rujlar, gözlere özensizce yapılmış farın kontrastlığında robotik porselen bebek görünümlü makyajlar podyumu renklendirdi. Vücuda uygulanan gerçekçi gangster dövme makyajları vücut makyajları yapan Gülüm Erzincan’a ait. Maag ve Hüseyin Çavdar tarafından uygulanan saçlar defilenin konseptine uygun karmakarışık, öylesine gibi tutturulmuş görünüme sokuldu

�

Styling işbirliğinin Oğuz Erel ile gerçekleştirildiği defilenin koreografı Öner Evez iken defile koreografisinin direktörlüğünü Yakup Biçer üstlendi. Kreatif direktörlüğü Begüm Berdan’a ait olan videonun direktörlüğü Orçun Mutlu tarafından yapıldı.

DB BERDAN defilesinde, podyumda aynı gökkuşağı altında, rengarenk desenler içinde toplumsal cinsiyet normlarına karşı duruşu simgeleyen kuirler, trans bireyler ve ünlü simalardan oluşan bir geçiş yer aldı.