Güncelleme Tarihi:
Et yiyebilirsiniz ama içine ekmek içi konulmuş köfte yiyemezsiniz. Mercimek yiyebilirsiniz ama un katkısı ile yapılmış mercimek çorbası içemezsiniz... Siz bir çölyak hastasısınız... Genetik hastalıklar arasında en sık rastlanan ve kişinin yaşamını tamamen değiştiren çölyak hastalığının tüm yönleri, Diyet İstanbul'dan, diyetisyen Aysen Arıcan anlattı.Çölyak nedir?Çölyak, insanlarda en sık görülen besin kökenli ince bağırsak hastalığıdır. Genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan, bağışıklık sistemine bağlı bağırsak problemi ile karakterize olan, bağışıklık sistemini ilgilendiren bir hastalık. Duyarlı kişilerde gluten içeren gıdaların alınmasından bir süre sonra ortaya çıkan bir emilim bozukluğu sendromudur. Buğday, arpa, çavdar ve yulafın içerdiği bitkisel protein glutene karşı ömür boyu süren bir hassasiyet oluşturur ve özellikle ince bağırsağın üst bölümünü tutar.Glutenin bu hastalıkla ilişkisi nasıl açıklanıyor?Gluten hamurun kabarmasını sağlayarak raf ömrünü uzatır ve elde edilen mamulün kalitesine önemli bir etkisi olur. Bu nedenle glutensiz unlarla yapılan ürünler çabuk bayatlar, şekil verirken zorlanır ve kabarması gereken birçok unlu mamul istenen nitelikte olmaz. Mısır ekmeğinin fazla kabarmaması buna verilecek en iyi örneklerden.Çölyak hastalığında ise bu proteine karşı bağırsaklarda bir karşı yanıt oluşuyor, tüketildiğinde ishal şeklinde dışarıya atılıyor. Glutenin kana emilimiyle görevli olan bir enzimin yokluğu bundan sorumlu tutuluyor. Yurtdışında yapılan bazı çalışmalarda halen bu enzim türü araştırılıyor, dışarıdan verildiğinde hastalığın detavi edilebilmesi amacıyla yoğun çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar olumlu sonuç verirse, bir çölyaklı hasta için umut ışığı doğacak.Çölyak genetik bir hastalık mı?Genetik hastalıklar arasında en sık rastlananı. Tek başına gentik yatkınlık hastalık oluşumu için sebep olabilir; görülme sıklığı 130'da bir civarında. Genetik olarak belirlenmiş kişilerde ise hayatın herhangi bir döneminde ortaya çıkabilecek gibi, gizli de kalabilir. Çölyak hastalığı olanların birinci derecede akrabalarında yüzde 8- 18, tek yumurta ikizlerinde ise yüzde 70 oranında görülüyor.Nasıl ortaya çıkar? Belirtileri neler?Gluten içeren gıdalar, bağırsaklarda yapısal değişikliğe neden olur ve bu zamanla bağırsaklarda bulunan villüs dediğimiz hücrelerin kısalmasına ve işlev görememesine neden olur.Hastalık belirtileri ve şiddeti yaşla değişiklik gösterir. Çocuklarda sıklıkla kronik ishal, büyüme geriliği, karın şişliği demir eksikliği ile ortaya çıkarken, ileri yaşlarda mideye bağlı sistem dışı bulgularla veya daha hafif şekillerde karşımıza gelebilir.Nadir olarak boy kısalığı, demir ve folik asit eksikliği, diş nimesi rahatzıklıkları da görülebiliyor.Yaş faktörü, sınırlaması var mı?Hastalık genellikle çocukluktan itibaren ortaya çıkar. Fakat tanı yöntemleri yaygınlaşmadan önce, uzun süre tanı konmadan ve hastalığını bilmeden yaşayan çölyaklılar da bulunuyor. Her yaş grubunda görülebilen bir hastalık. Örneğin hastalarım arasında 3 yaşından 60 yaşına kadar her yaş grubundan çölyaklı mevcut. Diğer inemli nokta ise, çölyaklı hastaların birinci ve ikinci derece akrabalarında hastalığın bazı formlarının görülme sıklığı. Bu durumda gizli kalmış bir hastalık söz konusu. Hastalık, hayatın herhangi bir döneminde tipik belirtilerle başlayabileceği gibi; çok hafif belirtilerle de seyredebilir, tanısı çok zor da olabilir.Çölyak hastaları ne tür gıdalar almalılar?İçinde gluten içermeyen her türlü besini tüketebilirler. Örneğin et yiyebilirler ama içine ekmek içi konulmuş köfte yiyemezler. Mercimek yiyebilirler ama un katkısı ile yapılmış mercimek çorbası içemezler. Meyve ve sebze yiyebilirler, ancak bulgur, un gibi glutenli bir tahıl eklenmiş sebze yemeklerini ve dolmaları yiyemezler. En çok karşılaştıkları sorun ise unlu mamüllerin tüketimi. Bildiğimiz pastane ürünlerinin hepsinde un bulunduğundan çölyak hastaları kendi ürünlerini kendileri üretmek zorunda kalırlar. Dışarıda yemek yiyecekleri zaman genellikle büyük sorun yaşarlar, her besini, 'acaba içinde ne var?' diye sorgulamak durumundalar. Burada en önemli nokta tahıl grubundan gluten içermeyen, pirinç, mısır, darı, kuru baklagiller, bezelye unu, bakla unu, soya fasulyesi, soya unu ve glutenden arınmış özel ürünler tüketilebilmesi. Sağlıklı beslenme için ihtiyaç olan tahılları glutensiz olarak almak herhangi bir sorun yaratmaz.Günlük yaşamlarında nasıl bir plan izlemeliler?Çölyak hastalarının, günlük yaşamlarında temel olan üç ana öğün ve üç ara öğünü tüketmeleri özellikle sabah kahvaltısını ve diğer ana öğünleri atlamamaları gerekiyor. Bir öğünde dört temel besin grubuna da yer vermeleri, sağlıklı beslenmeleri açısından önemli. Sebze veya meyve, et grubu, süt veya yoğurt ve glutensiz tahıllar bir öğünde dengelenmeli. Örneğin şehriyesiz pirinç plavı, etli kuru fasulye, salata ve yoğurt dengeli bir mönü örneği. Başka bir mönü örneğinde ise ızgara balık, zeytinyağlı pirinçli biber dolma ve salata bir arada alınabilir. Balık hazırlanırken una bulanmadan pişirilmeli, sağlıklı bir pişirme yöntemi olan ızgara yöntemi tercih edilmeli.Türkiye'de ve dünyada hastalığın oranı nedir?Türkiye'de çölyak hastalığının görülme sıklığı 250 kişide bir kişi. Bazı araştırmalar bunun 200 kişide bir olduğunu gösteriyor. Bazı bireylerde belirtiler klasik belirtilerden farklı olabileceğinden, tanısı konulmadan yaşayan yüzlerce çölyak hastası bulunuyor. Dünya genelinde 300'de bir oranında çölyaklı olduğuna ilişkin istatistiksel bilgiler mevcut. Türkiye'de çölyaklı olmak ve çölyakla yaşamak oldukça zor. Bunun en önemli nedeni ise buğdaya dayalı bir beslenme kültürümüzün olması.Bu hastalık için uygulanan tedavi yöntemleri nelerdir?Çölyak hastalığının tek tedavisi diyet; gluten içermeyen her besin bu diyette serbest. Temel besin gruplarımız olan et grubu, sebze-meyve grubu, süt- yoğurt grubu ve tahıl gurubu besinlerden yeterli miktarda alınmalı. Çölyak hastalarının enerji gereksinmesi hesaplanırken, yaş, boy, cinsiyet ve aktivite durumu göz önüne alınarak ihtiyacı hesaplanıyor ve buna yüzde 20'lik bir ek yapılıyor, çünkü çölyak hastalarında enerji gereksinimi artar. Bu açığı kapatamadığımız taktirde ise, kilo kaybı, kaslarda zayıflık, hastalıklara yatkınlığın artması ve kemik yoğunluğunda azalma gibi sorunlar ortaya çıkar.İyileşme süresi ne kadardır?Glutensiz diyetle semptomatik (hastalığın belirtisine dayalı) iyileşme 48 saat içinde başlar ama klinik iyileşme için haftalar gerekir. Yapılan bir çalışmada; glutensiz diyetle hastalarda normale yakın düzelmenin iki hafta içinde görüldüğü belirlendi. Histolojik (dokulara dayalı) iyileşme ise iyi yıl kadar sürebilir. Öte yandan, glutensiz diyete rağmen iyileşme görülmezse pankreatik yetmzlik, mikroskopik kolit gibi diğer hatalıklardan da şüphelenmek mümkün.Herhangi bir hastalıkla ilişkisi olabiliyor mu, ya da onun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor mu?Çölyaklı bireylerde başta osteoporoz (kemik erimesi), alerjiler, enfeksiyonlara yatkınlık, vitamin ve mineral yetersizliğine bağlı hastalıklar, bağırsak hastalıkları, anemi gibi hastalıklara yakalanma riski daha yüksek. Bunun en önemli nedeni ise diyetlerini bozmaları, gluten içeren besinleri tüketerek bağırsak hücrelerinin daah fazla harap edilmesi ve önemli besin öğelerinin kana geçişinin engellenmesi. Tanının geç konulmasına bağlı olarak hasar büyük boyutlara ulaşabilir. Ayrıca bazı başka hastalıklarda da, çölyak hastalığı görülme olasılığında artış var. Bunların başında ise 'tip 1 diyabet' ve down sendromu geliyor.Feray Deniz Koç/Nokta Dergisi