Güncelleme Tarihi:
Kurban Bayramı'nda etle birlikte fazla protein alınmasının kişilerde hücre yenilenmemesine yol açacağını ve çocuklarda fiziksel büyümeyi yavaşlatacağını vurgulayan Jinemed Sağlık Merkezleri'nden Diyetisyen Suzan Elpe, bayramda günlük et tüketiminin de 100 gramı geçmemesi gerektiğini söyledi.Kurban Bayramı ve onu izleyen günlerin et tüketiminin arttığı bir dönem olduğunu vurgulayan Jinemed Sağlık Merkezleri'nden Diyetisyen Suzan Elpe, "Kırmızı et, kaliteli bir protein kaynağı olup, B grubu vitaminler, demir ve çinko bakımında da zengindir. Yağlı etler aynı zamanda kalp hastalıkları için risk oluşturan doymuş yağlardan ve kalori açısında da zengindir.Proteinler, vücudumuzun yapı taşlarıdır. Canlılığımızın devam etmesi için proteinlere ihtiyacımız var. Yetersiz protein alımında çocuklarda fiziksel büyümenin yavaşlaması yanında zihinsel gelişimde de gerileme olmaktadır. Yine yetersizliğinde vücudun hastalık yapan mikroorganizmalara karşı direnci azalmakta ve hücre yenilenmesi sorun olduğu için bazı hastalıkların gelişimi hız kazanmaktadır. Yetişkinler için günlük önerilen protein miktarı 0,8 gram - 1,1 kilogram arasındadır" dedi.Diyetisyen Suzan Elpe, yüksek tansiyon, şeker, kalp, mide, gut gibi kronik rahatsızlıkları olanların Kurban Bayramı'nda dikkat etmeleri gerektiğini söyleyerek, etin yanında mutlaka protein alınmasını da önerdi. Diyetisyen Suzan Elpe, et tüketimi konusunda şu noktalara da dikkat çekti:"En önemli protein kaynakları arasında süt, yoğurt, peynir, yumurta, tavuk, balık, kuru baklagilleri sayarken kırmızı etin de burada önemli bir yeri olduğu bir gerçektir. Günlük tüketilmesi gereken et miktarı, kişisel özelliklere göre değişirken, yaklaşık olarak 100–150 gram arasındadır. Elbette sağlıklı beslenme için haftada iki kez balık yemek ve tavuk, hindi etine de yer vermek gerekir. Etler C, E vitamini ve kalsiyumdan fakirdir. Bu nedenle mutlaka et ile birlikte bol sebze, meyve tüketilmesi beraberinde süt, yoğurt, ayran, cacık gibi kalsiyumdan zengin yiyeceklere, özellikle Kurban Bayramı'nda daha fazla yer verilmesi gerekmektedir."Kesilen et, en az 24 saat buzdolabında bekletilmeliEtin kesilmesi, saklanması ve pişirme şeklinin çok önemli olduğuna değinen Diyetisyen Suzan Elpe, "Sağlıklı et, veteriner hekim kontrolünden geçmiş sağlıklı hayvanların kesimiyle elde edilir. Hayvan kesildikten sonra uygun koşullarda taşınmaz ve bekletilmezse mikroorganizmalar ve bunların toksinleri çoğalarak hastalıklara sebep olurlar. Üstelik bunların bir kısmı pişirmeyle yok olmazlar. Örneğin tifo uygun koşullarda bekletilmemiş ve hazırlanmamış etle insana geçer ve zehirlenmelere neden olur. Ayrıca çiğ veya az pişmiş etlerin tüketilmesiyle parazitlerin insanlara geçtiği, hamilelerde toksoplasmozisin düşük nedeni olduğu bilinmektedir" dedi.Hayvan kesildiğinde etinin sert olduğunu belirten Diyetisyen Suzan Elpe, bu nedenle taze etin pişirilmesinin ve hazmının da zor olduğunu söyledi. Elpe ayrıca, "Kesilen etler en az 24 saat buzdolabında bekletilmelidir. Saklarken ise etleri büyük parçalar halinde değil birer yemeklik olarak poşetlemek gerekir. Bunun için yağlı kâğıtlar veya buzdolabı poşetleri kullanılabilir. Etler bu şekilde buzlukta (-2 derecede) birkaç hafta, derin dondurucu da ise 3–4 ay saklanabilir. Ancak kıyma haline getirilmiş etler buzdolabında bir günden çok bekletilmez. Dondurulmuş etler kullanılmadan en az 6–8 saat önce buzdolabının sebzelik kısmının üzerinde çözündürülür. Çözdürülen et tekrar dondurulmaz. Ayrıca pişirme öncesi hazırlık evresinde çiğ et ile diğer yiyeceklerin temas etmesi önlenmeli ve kullanılan tüm gereçler ve eller iyice yıkanmalıdır" dedi.Kurban etini haşlayarak yiyinKurban Bayramı için hazırlayacağınız kavurmalarda kuyruk yağı veya yağ ilavesinden kaçınılması gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Suzan Elpe, yağın fazla tüketilmemesi için eti pişirme şeklinin önemli olduğunu söyledi. Diyetisyen Elpe, "Izgara yapılan etlerde yüksek ısı ve damlayan et suları ile folik asit ve B vitaminlerinde azalma olur. Yüksek ısıda pişmiş ve yanmış etler kanserojendir. Ateş ile ızgara arasında 15 cm mesafe bırakılmalıdır. Yağda kızartmada hem alınan yağ miktarı artar hem de B vitaminlerinde kayıp olur.En iyi pişirme şekli düşük ısıda haşlama veya sebzelerle birlikte pişirmedir. Yemeklerde sıvı yağı tercih etmek ve az yağ kullanmak gerekir" dedi. Özellikle sağlıkları riskli olan kişilerin et yemeklerine yağ koymamasını, etin kendi yağı ile yemeği pişirmesini ve yemeğin az tuzlu olmasına özen gösterilmesini söyleyen Suzan Elpe, sakatatların da hem yağ hem de kolesterolden zengin olduğu için aşırı tüketiminden kaçınılması gerektiğini de sözlerine ekledi.Yemeğin dozunu kaçırmayınSevdiklerimizle birlikte olacağımız ve muhtemelen uzayacak masa başı sohbetlerinde düşündüğümüzden daha fazla yiyebiliriz. Ancak bu konuda da Diyetisyen Elpe, kişilerin ölçülü olması gerektiğini söylüyor. Porsiyonları küçük tutmanın her zaman aşırı yemenin önüne geçmeye yardımcı olduğunu belirten Jinemed Sağlık Merkezleri'nden Diyetisyen Suzan Elpe, "Etin yanında mutlaka bir sebze yemeği ve salata bulundurulmalıdır.Pilav, makarna, börek gibi yiyecekler mümkün olduğunca az tüketilmeli; normal ekmek yerine tam buğday veya tam çavdardan yapılmış ekmekler tercih edilmelidir. Yemek sonrası en iyi seçeneğimiz meyve olmalıdır. Gerektiğinde tatlı olarak sütlü tatlılar ve meyvelerle yapılmış tatlılar seçilmelidir Aralarda içilen çay, kahvenin bir kısmının yerine bitkisel çaylar koyabiliriz. Bol su içmek de bu günlerin vazgeçilmezi. Her zaman ki gibi bayramda da fırsatlar yaratıp yürüyüş yaparak alınan fazla enerjiyi telafi etmek mümkün" dedi.