Çocuğunuzun Cinsiyetine Siz Karar Verin!

Güncelleme Tarihi:

Çocuğunuzun Cinsiyetine Siz Karar Verin
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2009 06:00

Doğacak çocuğun cinsiyetini seçebilmek için, belli bir saatte döllenmeyi, Ay'ın astrolojik konumuna göre yapabilir miyiz? Yani kız mı olsun yoksa erkek mi? Karar sizin...

Haberin Devamı

Geleceği yıldızlar belirleyebilir mi? Doğacak çocuğun cinsiyetini seçebilmek için, belli bir saatte döllenmeyi, Ay'ın astrolojik konumuna göre yapabilir miyiz? Kadınların periyodik hallerinin bu konuyla ilişkisi var mıdır? Ay dönemleri, doğum kontrolunu kolaylaştırabilir mi? Ve en önemlisi, astrolojik analizler yaparak doğumsal kusurları önlemek için, en iyi döllenme zamanını seçebilir miyiz? Bütün bu soruların cevabı var mı? İşte, astrolojinin 1960'larda başlayan ama şimdilerde yerini bulan yeni bir penceresi ve bir bilim adamının verdiği savaş...

Çek psikiyatr ve jinekolog Dr. Eugene Jonas'a göre yukarıdaki sorulara sempatiyle, ön yargısız yaklaşabiliriz. Dr. Jonas, 10.000 kadını test ettikten sonra, gebelikle ilişkinin % 97 olduğunu belirledi. Böyle bir iddia doğal olarak, yüzyılın en önemli olaylarından birisi olabilir ve modern kadını şekillendirebilir ama ancak "Astrolojik Dönem Metodu" nun genelleştirilmesi koşuluyla... Bir diğer yaklaşım ise, neden böyle yapmayalım ya da bu yöntemi kullansak ne olur? Dr. Jonas araştırmalarına 1956'da başlamıştı, çıkış noktası tesadüfen rastladığı antik bir Babil-Asur taş yazmasıydı.

Kadınların gebelik dönemlerinin, Ay evreleriyle ilişkisi olduğu anlatılıyordu. Ne yazık ki, eski astrologlar Ay'ın evreleri hakkında daha geniş bir açıklama bırakmamışlardı veya bulunamamıştı. Jonas, endişelenmesine rağmen yılmadı, o sıralarda Macaristan'da çocuk düşürmek neredeyse yasallaşmıştı. İnançlı bir Katolik olan Dr. Jonas, buna karşıydı, ayrıca çocuk düşüren veya aldıran kadınların uğradıkları psikolojik şokların üzerinde duruyordu. Jonas'ın iyi bildiği bir diğer şey, gebeliği önlemede çok geçerli olan ritm metodunun uygulanmasının çok güç olduğuydu. Kısacası gebeliği önlemenin en kesin yolu, kısırlaştırmaktı.

Üç ana kural

Jonas yaptığı testleri desteklemek için güvenilir tıbbi referanslar kullandı; astrologlardan, ve kozmobiyologlardan oluşan bir ekip kurdu. Kozmobiyologlarların gözlemlerine göre, kozmik koşullar ve güç alanları yaşayan herşeyi etkiliyordu ve bu yaklaşıma bilimciler ve özellikle de fizikçiler katılıyordu.

Jonas ve ekibinin üzerinde önemle durdukları bir diğer şey, şarlatan falcılardan ve yıldız haritasıyla (horoskop) gelecek tahminlerinden uzak kalmaktı. Günümüzün önemli kozmobiyologlarından Reinhold Ebertein şöyle yazıyordu; "Astroloji meraklıları bilimsel araştırmalara ve özellikle istatistiklere çekinerek yaklaşıyorlar, oysa kozmobiyolojik her tür çalışma ve metodoloji daha fazla bilgi sağlıyor ve doğru sonuçların ortaya çıkmasına yardımcı oluyor." Jonas, ilk önce güneş lekelerinin insan yaşamını nasıl etkilediğini araştırırken, astrolojik ve astronomik çalışmalar yaptı.

Hipokrat'tan Kepler'e uzanan pratik astrolojiyi inceledi; tüm bu araştırma döneminin sonunda, Ay'ın evreleri ile gebelik arasında doğrusal bir ilişkinin bulunduğundan emin oldu. Asur-Babil taş yazmasını keşfettikten sonra, Jonas işe girişti, çeşitli doğum haritaları veya kozmobiyologların tabiriyle "Kozmogramlar" çizdi ve bunları gebelik örnekleriyle karşılaştı. 1956 yazında, çok yoğun geçen birkaç haftalık araştırmanın ardından Jonas, kendi tabiriyle gebelikle ilgili "İlk Üç Ana Kural" ı belirledi. Seksüel eylem ve ceninin oluşması kesinlikle formüle edilebilirdi. Üç kural şöyleydi:

1. Bir kadının gebe kalma anı, Ay ve Güneş'in ritmi ve de Güneş'le Ay'ın açılarıyla ilişkilidir; burada kadının kendi doğum anı dikkate alınmalıdır.

2. Çocuğun cinsiyeti, Ay'ın gebe kalma anındaki pozisyonu ile ilgilidir.

3. Gebe kalma anındaki doğal gezegen konfigürasyonları, embriyonu etkiler.



Ay hormonal değişimleri etkilemektedir!

Peki ama, daha doğal, daha kesin görüşler ve destek araştırmalar yok mu? Biraz daha açılabilir ve araştırmanın detaylarına yönelebiliriz; eğer bir kadın, örneğin Yeni Ay'da doğduysa, her Yeni Ay döneminde gebe kalacaktır. Eğer bir kadın, Yeni Ay'dan beş gün sonra Ay'la, Güneş'in birbirlerine 60' açı yaptıkları bir anda doğduysa, aynı açının ve konumun tekrarında, periyodik dönemi tekrarlanacaktır.

Ay'ın ve Güneş'in doğum anınızda nerede olduğunu bilmiyorsanız, elbette ki ciddi bir astroloğa başvurmanız gerekir, eğer ona doğru doğum bilgilerini yani tarih, zaman ve yer bilgilerini verebiliyorsanız, astrolog söz konusu kozmik konumları size verecektir.

Jonas sistemine göre, bir kadın kozmo-gebelik dönemine Ay/Güneş dönüşlerinin iki gün öncesinde girmektedir. Eğer kadın, bu metodu gebeliği önlemek olarak kullanıyorsa, sakınma pratiği yapmalıdır yani bir tür doğum kontrolu, söz konusu açının 36 saat öncesinde ve 12 saat sonrasında yapılmalıdır. Avustralyalı Francesca Naish, özel bir çalışma yaptı ve gebelik tarihlerini belirleyerek, olası hataların güvenlik sınırlarını, yumurta ve spermlerin yaşam sürelerini saptadı.

4 günlük Ay periyodlarında oluşan sonuçların her ay veya 29.5 günde bir tekrarlanmaları verileri destekliyordu. Yumurtlamanın kökeninde, aybaşı dönemlerinde oluşan hormonal değişimleri Ay etkilemektedir ve aynı etki stres ve sağlığı da kapsamaktadır. Öte yandan Ay Dönemi, sabit olarak yılda 12-13 kez tekrarlanır; Aybaşı periyodlarında oluşan gebelik olaylarının nedeni, raslantısal olarak Ay Dönemleri ile karşılaşmaktır. Bir kadın bir ayın içersinde iki kez gebelik dönemi yaşayabilir ve bunu bilirse avantaj veya sakınmak için kullanabilir.

Gebelik anı önceden belirlenebilir...

Dönemlerin gözlemini yapan Dr. Kurt Rechnitz'ın çalışmalarını geliştiren Jonas, iddiaların % 98 kesin olduklarını belirtiyor ve sonucun vücuttaki temel ısının kontrol edilmesi yöntemiyle kesin olara desteklendiğini söylüyordu. Avustralya'lı astrolog Francesca Naish, Ay Dönemi'nin eğer iki dönem raslantısal olarak çakışmıyorsa dönemin bir potansiyel olarak kalacağını ve sadece yumurtanın serbest kalacağını belirtiyordu. Bununla beraber, gebeliği bu yolla önlemek mümkün değildir ama Ay dönemlerinde sakınılması doğru bir iştir.

Gebe kalma anında Ay'ın yeri, maskülin veya Yang (Ateş-Hava) ise, çocuk erkek olacaktır; aksine feminen veya Ying (Toprak-Su) ise kız olacaktır. Ay'ın burçlardaki kalış süresi, yaklaşık 2-2.5 gündür. Yani hesaplar buna göre yapılacaktır, Ay Dönemleri'nin iyi hesaplanması sonucunda ortaya çıkarılacak olan Ay Burcuna göre ayarlanacak olan gebelik anı, önceden belirlenebilir. Astrolojik takvimler veya özel tablolar Ay'ın hangi anda burç değiştirdiğini kesin olarak verirler; bu malzeme yurt dışında ilgili mağazalarda bulunmaktadır.

Özetle anlatılmak istenen şudur; bir astrolog aracılığı ile Ay evreleri hesaplanacak, anne adayının doğum anı da öğrenildikten sonra istenilen tarih belirlenecek, evrelere göre cinsiyet tercihi yapıldıktan sonra, gebe kalma anı kesinleşecektir. Bundan sonrası çifte aittir.



"Dört çocuğumun cinsiyetini ben belirledim."

Mısırlı bir Egyptolog olan Dr. Balogh Naish'a göre, Jonas'ın metodu eski Mısırlılar'dan alınmadır ve en azından 5000 yıllıktır, Doktar Jonas'ın metodu biliniyor ama yine de işin püf noktalarını kimse bilmiyor, diyor. Naish, dünyanın magnetik alanının Ay evrelerinden etkilendiğini ve spermlerin taşıdığı erkek ve kadın kromozomlarının da aynı etkinin altında kaldığını söylüyordu.

Sheila ve Lynn Schroeder tarafından yönetilen Astrolojik Doğum Kontrol Merkezi'nde Jonas'ın çalışmaları batı dünyasının dikkatlerine sunuldu; sunuşta Ay Burcu seçimlerinde başarı oranının % 98 olduğu açıklandı. Kontrol Merkezi'nden E.R. Schweigert, Ay'ın farklı burçlardan geçerken rahimdeki asidasyonun veya alkalin oranının değiştiğinin spermlerdeki sedimentasyon sayımlarında belirlendiğini söylüyordu.

Astrolojik Tıp Ansiklopedisi'nin yazarı olan H. L. Cornell, herkesin tıbbi astrolojiyle ilgilenmesini söylüyor ve şöyle yazıyor; "Bir yıldız haritası üzerinde çalışmakla kişinin karakterini ve mizacını öğrenebilir aynı zamanda da hastalıkları teşhis edebiliriz, doğum haritasında bu noktalar çok belirgindir. Astrolojik hesaplamaları kullanarak, dört çocuğumun doğum tarihlerini ve cinsiyetlerini önceden belirledim ve belirlemelerim doktorların verdiklerini tarihlerin hiçbirisine uymadı ama sonuçta benim istediklerim gerçekleşti."

Jonas'a deli diyenler

Jonas araştırmalarının sonuçlarını açıklamak ve tanımlamak için zorlu bir savaş veriyor. İlk olarak tezini tüm ayrıntıları ile beraber Macar ve Çek Bilim Akademi'lerine sundu. Başlarda çalışmalarını sürdürmesi için teşvik edildi Jonas sağlanan bir fonla araştırmalara devam etti ama sonra fon neden gösterilmeden birden durduruldu. 1960'da Dr. Aurel Hudcovic, Jonas'ı destekledi ve onun kuramlarını Bratislava Jinekoloji Kliniği'niğinde tanıttı.

Kliniğe çağrılan Jonas, elde ettiği sonuçları, hamile kadınların cinsel ilişki bilgileriyle karşılaştırarak, doğacak çocukların cinsiyetlerini tahmin etti: 100 doğumda başarılı tahmin oranı 83'idi, bu sonuca gebe kalma dönemlerinin astro haritalarını hesaplayarak varmıştı.

Benzer ikinci bir tur çalışmada, başarı oranını % 98'e yükseltti. Sonuçların duyulmasının ardından, Macaristan, Çekoslovakya ve Almanya'dan binlerce mektup gelmeye başladı; kadınlar gebe kalma, cinsiyet belirleme ve doğum kontrolu konularında yardım istiyorlardı. Kozmogramlar çizildi, programlar yapıldı, Jonas seyahatlara başladı, dersler ve konferanslar veriyor, bioritmin ana fikrini anlatıyordu. Basında Jonas'ın çalışmaları peşpeşe yayınlanıyor, ilgi artıyordu. Ama daha öncelerde Jonas'ın bölüm şefi olarak çalıştığı TBC Psikiyatri Kliniği, tavır alarak hastalarının onunla temas etmelerini engellemeye başladı.

Mesaj açıktı; psikiyatr veya astrolog olunabilirdi ama ikisi birden olunamazdı. Bu engelleme etkili oldu ve projesini geliştirmek için fon arayışları boşa çıkmaya başladı, birçok finans kurumu doktoru deli olarak tanımlıyorlardı.



Doğal doğum kontrolu

Bütün bunlardan sonra hangi güç tıbbi astrolojiye katlanabilirdi ki? Arayışları boşa gidince Jonas Macaristan'a döndü ama burada da tersliklerle karşılaştı ve akıl sağlığının yerinde olup olmadığı tartışılınca, bir dizi teste katlanmak zorunda kaldı. Bu arada ilk kitabını yayınladı; "Çocuğunuzun Cinsiyetini Önceden Tahmin Edin" adlı kitabı altı dile çevrildi. Buna rağmen hiçbir maddi kazanç sağlayamadı. Ama işin aslına bakılırsa, sadece bir avuç meslektaşı Jonas'ı mahkum etti veya destekledi.

1968'de Çek Sağlık Bakanlığı Astra Araştırma Merkezi'ni kurdu ve planlı evebeynliği teşvik etti. Açılışından iki ay sonra Astra, 9000 Kozmogram yayınladı, bu arada Jonas'ın fikirleri ABD'ye taşındı. Ostrander ve Schoreader "Demir Perde'nin ve Sonrasının Ardındaki Fizikötesi Keşifler" ve "Doğal Doğum Kontrolu" adlı kitaplarında Jonas'ın çalışmalarını uzun uzun anlattılar.

Dr. Schweigart Viyana'da açılan Uluslararası Astra Merkezi'nde, Dr. Jonas'ın ve Dr. Reichnitz'ın Ay Evreleri Kuramı'nın tekrarlanmaya başlayan olaylarla çoktan kanıtlandığı açıkladı. Dr. Schweigart şöyle diyordu; "Kendimizi raslantısal hissediyoruz ama eğer bu olaylar başladıysa evrensellik kabul edilecek veya reddedilecektir. Belki gelecek kuşaklar bunu ellerinde tutacaklar. İnsanlık tarihi boyunca, yeni bilgilerin geçerli dünya görüşüyle çarpıştığı sık görülmüştür. Ama eninde sonunda değişen şey, daima tutucu zihniyetler olmuştur."

Jonas'ın kuramının şu andaki uygulamalarından örnek bir rapor

Kaynak: Astra

Tarih: 29 Şubat 1996

Müşteri: Ms. Deborah S. Bundy, Albuquerque, ABD

Doğum tarihi: 15 Mart 1947

Doğum saati: 7:15 a.m. ABD E.S.T. (Önemli-Tekrar kontrol edin)

Ay Evresi Açısı: 277' 59.6172 dakika

Gelecek yılda Ay Evresi Açınız, (277' 59.6 dakika olacak)

Tekrarlanan günler aşağıda verilmiştir, lütfen zamanları doğru olarak uygulayın;

Tarih Gebe Kalma Saati Cinsiyet

13 Mart 1996 2:53 AM Kız

11 Nisan 1996 9:09 AM Kız/Erkek

10 Mayıs 1996 2:49 PM Erkek

08 Haziran 1996 9:15 PM Kız

08 Temmuz 1996 5:43 AM Erkek

06 Ağustos 1996 4:50 PM Kız

05 Eylül 1996 7:12 AM Erkek

05 Ekim 1996 0:38 AM Kız

03 Kasım 1996 8:35 PM Erkek

03 Aralık 1996 5:40 PM Kız

02 Ocak 1997 1:42 PM Erkek

01 Şubat 1997 6:48 AM Kız

02 Mart 1997 8:05 PM Erkek

Kaynak:Hürriyet

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!