Çocuğunuz Aspergerli olabilir

Güncelleme Tarihi:

Çocuğunuz Aspergerli olabilir
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2003 09:00

Asperger Sendromunun genetik geçişli bir sorun. Sendromun ana belirtisi aşırı içe kapanıklık durumu.Tekrarlayıcı davranışlar, tekdüze bir konuşma, belli bir konuya abartılı ilgi diğer önemli belirtiler. Hastalık, 3-4 yaşlarından sonra yavaş yavaş belli olmaya başlıyor. Genellikle erkek çocuklarında daha sık görülüyor

Haberin Devamı

Anne baba olmak zordur. Bebekliği, çocukluğu, ergenliği, evliliği, hastalığı, eğitimi derken geriye dönüp baktığınızda zor bir yaşama ortak olduğunuzu görürsünüz. Araya ciddi genetik ruhsal ve fiziksel sorunlar girmişse anne baba olmak bin kat daha zorlaşır. Özellikle genetik problemlere müdahale edememenin verdiği sıkıntıyı aşmak hiç de kolay değildir. Asperger Sendromu bu zorluklardan belki en yüz güldüreni, ancak anne-baba-çocuk üçgeninde ailenin anlamakta zorluk çektiği bir durumdur.Profesör Meral Berkem çocuk ve erişkin psikiyatristi olarak Aspergerli çocuklarla yakından ilgileniyor. Ancak Aspergerli çocuklarla ilgili en büyük tereddüdü her içe kapanık, sosyal iletişimi zayıf, eksantrik çocuğun bu sendroma dahil edilmesi. Çünkü ailenin aşırı korumacılığı, aşırı eleştiri sonucu ortaya çıkan güvensizlik ve buna bağlı sosyal iletişimde başarısızlık Asperger Sendromu olarak değerlendirilebiliyor. Asperger Sendromunun 1944 yılında doktorun kendi adıyla tanındığını belirten Profesör Meral Berkem, genetik geçişli bir sorun olan sendromun otizm içinde çok fonksiyonlu, en fazla yüz güldüren bir spektrumda değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Profesör Berkem, Asperger sendromuna sahip olan çocuklarda aşırı içe kapanıklık durumunun ana belirti olduğunu vurgulayarak hastalığın diğer karakteristik özelliklerini şöyle sıralıyor;"Bu çocuklar çevreye duyarsızdır. Sorulara her zaman uygun yanıt vermezler. Tekrarlayıcı davranışları vardır. Duruma uygun olmayan mimik ve jestlere sahiptirler. Konuşmaları uygun ifade ve tonlamadan yoksundur, bu nedenle tekdüze, motor gibi konuşurlar. Çevrelerindeki insanlarla empati yapamazlar. Karşılarındaki insanların duygularını, sözel olmayan iletişimi anlayamazlar. Belli bir konuya abartılı ilgi duyarlar. Otomobil, uzay, ağaç çeşitleri gibi eksantrik konularda her ayrıntıyı bilirler. Arabaları motor sesinden bile tanıyabilirler"İletişim güçlüğü Profesör Meral Berkem, hastalığın genetik geçişli olması nedeniyle çocukların Aspergerli dünyaya geldiğini söylüyor. Hastalık, 3-4 yaşlarından sonra yavaş yavaş belli olmaya başlıyor. Çocuklar genellikle 3-4 yaşına kadar yaşıtları gibi davranıp, hareket ediyor. Profesör Berkem, Asperger'in otizmden farkının burada ortaya çıktığını dile getiriyor; "Asperger çocuklar bebeklik yıllarında sağlıklı gelişirler. Oysa otistik çocuklar çok daha erken belirti verirler, çevreleriyle iletişimleri yoktur, konuşma gecikmesi vardır. Asperger çocuklarda konuşma gecikmesi yoktur. Ama sakarlık belirgindir. Hareketlerini kontrol etmekte zorluk çekerler. Fiziksel görüntüleri normaldir ama tuhaf mimik ve jestleri vardır." Asperger yaş ilerledikçe daha belirginleşiyor. Çünkü sosyal iletişimde ciddi handikaplar ortaya çıkıyor. Ama okul hayatında eğitimlerini tamamlayabiliyorlar. Hatta derslerinde başarılı bile oluyorlar. Profesör Berkem, Aspergerin çok önemli bir sorun olduğuna dikkat çekerek, tanının çok iyi konulması gerektiğini söylüyor; "Bazı bilim adamları her yüz çocuktan birinin Asperger olduğunu söyler. Bana göre görülme sıklığı binde beştir. Çünkü akademik başarısı iyi olup, her içine kapanık olanı bu kategoriye sokmak imkansızdır. Aspergerli olmak hem aile hem çevre hem de çocuk için gerçekten çok zor durumdur."İş sahibi olabilirler Okul hayatlarında problem yaşamayan Asperger çocuklar yetişkin dönemlerinde kendilerine uygun iş bulabildikleri ve yönlendirildikleri taktirde çalışabiliyor. Ama insanlarla yüz yüze diyalog kurmayacakları, organizasyon, yaratıcılık ve el becerisi gerektirmeyen, zaman baskısı olmayan, korunmalı, rutin, tek düze işlerde çalışabiliyorlar. En büyük sorun işe kabul edilirken yaşanıyor. Sorulara düzgün yanıtlar veremedikleri için mülakat gerektiren işlerde başarılı olamıyorlar. Profesör Meral Berkem, Asperger sendorumuna bağlı olarak buluğ çağından itibaren ruhsal sorunlar ortaya çıkabileceğini belirtiyor; "Asperger çocuklar 8-9 yaşından itibaren yoğun kaygı duyarlar. Toplumla uyum içinde olmadıklarının farkındadırlar. Otizmden ayrılan noktası budur. İçe kapanıktırlar ama iletişim için isteklidirler. Ne yapacaklarını bilemezler, yaklaşımları genellikle insanları uzaklaştırır. Yaşıtları tarafından dışlanıp, alay edilirler. Depresyona girebilirler. Takıntıları, dikkat bozukluğu, aşırı hareketlilik olabilir. Bu sorunların tedavi edilmesi ve yönlendirilmesi Aspergerli çocuğun yaşamını kolaylaştırır. Bu sorunlar tedavi edilmezse sendrom daha da ağırlaşıp çocuğun hayat kalitesini düşürür." Asperger genellikle erkek çocuklarında daha sık görülüyor. Her dokuz erkek çocuğuna karşılık bir kız çocuğunda ortaya çıkıyor. Profesör Berkem'e göre Aspergerli çocuklarda eğitim çok önemli. Akademik başarısızlık yok olarak kabul edilirse, sosyal ve iletişim alanında ve davranış eğitiminde ciddi desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Katı kurallar ve rutine bağlı oldukları göz önüne alınarak olumlu alışkanlıklar edinirken bu özelliklerinden yararlanılmalı. Profesör Meral Berkem, Aspergerli çocuklarla aile eğitiminin de çok önemli olduğunu vurguluyor. Aile, çocuğa hangi durumda nasıl davranacağını, sosyal taleple karşılaştıklarında bununla nasıl baş edeceğini, sorun yaratacak durumları tanıtıp, konuşurken nasıl tonlama yapacağını öğretebilir. Ayrıca Aspergerli çocukların eğitim gördükleri okulla da işbirliği yapılması, bu çocukların özelliklerinin eğitimcilere anlatılması gerekiyor. Aspergerli çocuklar erişkin yaşa geldiklerinde uygun eğitim ve uygun iş seçmişlerse kendilerine yetebiliyor. Kendilerini tolere edecek eş bulabilirlerse evlenebiliyor. Profesör Berkem, Aspergerle karışabilen durumların varlığına işaret ederek şu uyarıda bulunuyor; "İçe kapanıklık, şizoid kişilik, depresif mizaç, güvensiz çocuklar, girişimi engellenen çocuklar, aileleri tarafından engellenen çocuklar, aşırı korumacı ailelerde yetişen çocukların ortaya koyduğu davranışla bu sendrom karışabilir."Tempo Dergisi/Nilüfer Kas

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!