Güncelleme Tarihi:
Genelde insanlar kimliklerinin önemli bir bölümünü oluşturan cinsellik konusunda bilgi vermekten, bilgi almaktan kaçınırlar ve ifade etmekte zorlanırlar. Hemen her toplumda bu etkileşimin yoksunluğundan dolayı insanların cinsellikle ilgili yaptıkları yanlışlar, hayal kırıklıkları ve olumsuz yaşantılar yaygındır. Cinsellik doğal bir güdü ve yaşamın bir parçası olduğu halde, insanların cinsellikle ilgili konuları neden yasak ve gizli birşey gibi düşündükleri, konuşmaktan çekindikleri sorusuna cevap vermek güçtür. Öte yandan, genel anlamda cinsellik doğal bir süreç olmasına rağmen kişiler arası yaşantıların mahremiyeti ile karıştırılmaması gerekir. Cinsellik, duygusal ve bedensel katılım ile gerçekleşen, cinsel etkinliğe katılan bireylerin birbirlerine duydukları ilginin sonucunda paylaştıkları bir yaşantıdır. Cinselliğin amacı, doyuma ulaşmak, çocuk sahibi olmak ya da birbirlerini seven iki insanın duygularını ve sevgilerini iletmeleridir. Ancak cinsel etkinliklerin ne zaman yaşanması konusunda dikkat edilmesi gereken konular vardır. Özellikle ilk cinsel etkinliğin ne zaman yaşanmasının uygun olacağı bu konulardan birisidir. Bunun kararı kişinin yaşadığı aile, çevre, kültür, inançlar ve algılara göre değişebilir. Ancak en önemli olan, böyle bir deneyim için sorumluluk alınabilecek ve sağlıklı kararlar verilebilecek yaşa kadar beklenilmesidir. Bunun anlamı; ergenin, kendini ve başkalarını değerlendirebilmesi, doğru kararlar alabilmesi, yaşanılan problemlere ilişkin beceri geliştirebilmesi ve doğru seçimler yapabilmesi için kendini yeterli hissetmesidir. Çünkü kişinin yaşamındaki bu gelişmeler, cinsel gelişimi ile paraleldir ve cinselliğe bakış açısını destekleyecektir. Cinsellik, fiziksel ve duygusal gelişmeye ve olgunlaşmaya bağlı olarak yaşanılacak bir deneyimdir. Düşünülmeden, sağlıksız ve ani verilen kararlarla yaşanan cinsel deneyimlerin olumsuz etkileri, yaşam boyunca sürebilir ve bir çok da risk taşır. Unutulmaması gereken en önemli konulardan biri de kişilerin kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olma ve istemediği şekilde kendilerine yaklaşanlara "hayır" deme hakkı olduğudur. Bugünün yaşantısında insanlara verilebilecek mesaj; cinsel etkinliğe bilimsel ve insancıl olarak yaklaşmaları, bireysel haz duygusuyla beraber sorumluluklarla dengeli olarak hareket etmeleri ve cinsel etkinliğin doğal birşey olduğunu, "özel bir ilişki" olmakla birlikte utanılacak bir tarafının da bulunmadığını kabul etmeleridir.ODTÜ Geliştirme Vakfı Okulları