Güncelleme Tarihi:
İnsanoğlu yaşamın devamı ve hayatta kalmak için bazı zorunlu davranışlar gösterir. Bu davranışlara dürtü adı verilmiştir. Bu dürtülerimizin amacı yaşamımızı sürdürmek yanında zevk ve haz almaktır. Cinsellik de yeme içme, uyuma gibi doğal bir dürtüdür. Yemek yeme dürtüsü uzun süre ertelenemez ama cinsellik dürtüsü ertelenebilir ya da baskılanabilir. Ancak tam olarak yok edilemez. Kadınlar ve erkekler biyolojik olarak aynı düzeyde dürtülere sahiptir. Ancak eski çağlardan beri kadınlar; gelenek-görenek, örf, adet, ahlaki ve din kurallardan dolayı cinsel dürtülerini baskılamak zorunda bırakılmıştır.
Erkeklerde ise tam tersi bir durum söz konusudur. Erkekler için ise cinsellik bir güç olgusudur. Toplumun erkeklere yönelik bu ayrımcı tutumundan dolayı cinsel dürtüleri baskılanmamaktadır. Oysaki ahlaki ve dini kurallar kadın ve erkek için eşittir. Ancak yetiştirme tarzından doğan kadınlara yönelik baskılardan ötürü toplumda cinsel isteksizlik kadınlarda daha fazla görülmektedir.
Doğru bilinen yanlışlar
Toplumda genel kabul gören bazı yanlış cinsel mitler vardır. Örneğin; ''cinsel eylemi erkek başlatmalıdır. Cinsel ilişki isteyen ve başlatan kadın ahlaksızdır'' şeklindeki mitler kadınların cinsel istek duymasını zorlaştırmakta veya isteğini ifade edememesine yol açmaktadır.
Cinsel uyarılma fizyolojisi kadın ve erkeklerde farklıdır. Erkekler görsel ve işitsel uyaranlardan uyarılırken kadınlar ise düşünsel, sözel ve duygusal uyaranlardan uyarılır. Erkeğin kafasında birçok sorun varken görsel ve dokunsal uyarılar erkekte cinsel uyarıyı tetikler. Ama kadının kafasında sorunlar ve birçok düşünce varsa duygusal ve sözel uyarıcılar yanında dokunsal uyaranlar olsa bile cinsel isteksizlik ve uyarılma bozukluğu olabilir.
Kadınlarda cinsel isteksizliğin nedenleri:
• Toplum baskısı
• Cinsellik hakkında yanlış inançlar
• Evde ya da işte sorunlar
• Eş veya partnerle yaşanan duygusal ya da ilişkisel problemler
• İlişki sırasında canının acıyacağı korkusu
• Gebe kalma korkusu
• Aşırı stres, depresyon, anksiyete gibi ruhsal sıkıntılar
• Geçmişte yaşanan taciz, tecavüz ve cinsel istismarlar
• Evlilik sorunları (Özellikle eşe karşı gizli öfke, kırgınlık, dargınlıklar, aldatılma)
• Fiziksel hastalıklar
• Kullanılan bazı ilaçlar
• Doğum sonrası ilk aylar
• Fiziksel olarak kendini çekici bulmama, bedeninden memnuniyetsizlik
Çözüm İçin İlk Öneri; Terapi
Cinsel sorunların tedavisinde isteksizliğin nedenine göre cinsel terapiler uygulanır. Cinsel terapi cinsel işlev bozuklukları konusunda eğitim almış psikiyatrist ve psikologlarca yapılır.
Cinsel terapi öncesi hastadan genel bir cinsel öykü, aile öyküsü ve geçmişi ile ilgili detaylı bilgiler alınır. Cinsel sorunu körükleyen bilinçaltında yatan psikodinamikler tespit edilir. Daha sonra hastalara genel psikolojik durumları ile ilgili ve cinsellikle ilgili bilgiler verilir. Yanlış ve eksik bilgiler varsa düzeltilir. Cinsel egzersiz ödevleri verilir. Cinselliğe "yeni bir bakış açısı" kazandırılır. Aile içi problemleri var ise "aile terapisi" verilir.