Güncelleme Tarihi:
Cinsel hayattaki iletişim sırrı, tarafların kendini hem bedensel hem de duygusal anlamda güvende hissetmesinden geçiyor. Cinsel bilgisi, istekleri, fantezileri ve davranışları hakkında yargılanmayacağı, dalga geçilmeyeceği konusunda kişinin emin olması gerekiyor. Eğer bu konularda güven hissetmezse, kendini partnerine açamıyor. Çiftler, mahremlerini ne kadar çok paylaşırsa, birbirlerine karşı o kadar duygusal yakınlık hissediyor.
GÜNLÜK HAYATTAN BAŞLAYIN
Yatak odanızda iyi bir iletişim kurabilmek için öncelikle partnerinizle günlük hayatınızda da güçlü bir iletişim içinde olmanız gerekiyor. İletişiminizde pozitif bir dil kullanmanız da çok önemli. Sevgilinize olan duygularınızı dile getirmek, olumlu şeyler paylaşmak ve takdir etmek gerekiyor. Ancak sadece olumlu şeyler dile getirmek bir süre sonra samimiyetsizliği doğuracaktır. Aynı zamanda içe atılan, paylaşılmayan negatif duygular, kırgınlıklar çiftlerin birbirinden uzaklaşmasına neden oluyor.
GERİ BİLDİRİMDE BULUNUN
İlişki sırasında hoşunuza gidenler hakkında geri bildirimde bulunmak, kulağına aşk sözcükleri fısıldamak, sevişme sonrası partnerinize ne kadar iyi olduğunu söylemek, günün beklenmedik bir saatinde, yaşadığınız özel anlara üstü kapalı şekilde atıflarda bulunmak cinsel iletişimi güçlendiriyor.
BEDEN DİLİNİ KULLANIN
Güçlü iletişimin önemli unsurlarından biri de beden dilidir. Hiç konuşmadığımız zamanlarda bile beden dilimiz ile mesajlar vermeye devam ederiz. Bu durum cinsellikte de değişmez. Özellikle dokunmak, büyük önem taşıyor. Erkekler görsel materyaller sayesinde kolayca uyarılabilirken, kadınların uyarılması daha çok dokunma ile oluyor. Uyarılmanın, cinsel birliktelikten zevk alınmasına ve orgazm olunmasına etkisi çok büyük. Ancak dokunmak sadece genital organlarla sınırlanmamalı. Kulak memesi, üst iç bacak veya boyun da uyarılmaya açık bölgeler arasında yer alıyor.
Bir diğer önemli nokta ise, dokunma eyleminin sadece cinsel ilişki sırasında yapılmaması gerektiği. Aksi takdirde tüm dokunmalar cinsel ilişki daveti olarak algılanmaya başlanabilir, bu da çiftlerin dokunmaktan sakınmasına yol açabilir. Dinlenirken birbirine yakın oturmak ve temas halinde olmak, el ele tutuşmak, konuşurken partnerin yüzüne dokunmak, beraber duş almak gibi eylemler ilişkiyi canlı tutmanın yollarından bazıları.