Cinsel fanteziler sağlıklı mı yoksa sapkınlık mı?

Güncelleme Tarihi:

Cinsel fanteziler sağlıklı mı yoksa sapkınlık mı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2004 06:00

Sevgilinizle asansörde seviştiniz mi hiç? Eve servis getiren pizzacıyla banyoda küçük bir kaçamak yaptınız mı? Söyleyin bakalım, zaman zaman da olsa aklınızdan hiç böyle fanteziler geçmez mi? İtiraf etmeseniz bile endişelenmenize hiç gerek yok. Fanteziler sağlıklı bir cinsel yaşamın göstergesi. Ancak, bazen de cinsel bir sapkınlığın işareti de olabiliyor!

Haberin Devamı

Kaynak: Formsante

"Aşkım beni Empire State binasına doğru yolculuğa çıkarıyor. Aşk müziğimi biliyor, yükseklik korkumu da. Biz göğe doğru çok yükseklere uçarken, o sakin sakin beni kollarına alıyor. Önce çok etkileyici bir şekilde, sonra daha şehvetli. Taa ki çok arzulu olana dek. Müzik eşliğinde bir kez en tepede sevişiyoruz, Çılgın, ihtiraslı bir serüven, seslerin ve duyguların çılgınca uyumuyla birleşiyoruz. "

"Fantezimde, şampanya dolu bir yüzme havuzunda biri sarışın, biri esmer iki adamla beraberim. Ben havuzdan çıkıp masaya uzanıyorum, onlar da bana yavaş yavaş masaj yapıyorlar ama şehvetle her yanıma. Üçümüz dibe dalıp sevişiyoruz. Tam orada, şampanya havuzunun içinde önce ilkiyle, sonra fırtınalı esmerle, sonra tekrar ilkiyle...
Farklı sosyal gruplardan, değişik kültürde ve her yaştan kadınla yaptığı sohbetlerde pek çok fanteziyi bir araya getiren Nancy Friday'ın "Benim Gizli Bahçem" (Arion Yayınları) adını taşıyan kitabında yer alan örneklerden ikisini aktardık size. Sadece kadınlar mı fantezi kuruyor? Elbette ki, hayır! Söz konusu cinsel fanteziler olduğunda erkekler daha ön plana çıkıyor aslında, ister kadın olsun isterse erkek hiç fark etmiyor, fanteziler cinsel yaşamda son derece önemli bir rol oynuyor. Ancak cinsel fantezilerle ilgili düşlerinin "olağan" mı yoksa "cinsel sapkınlığın" bir göstergesi mi olduğunu merak edenler için, sorularımızı Acıbadem Hastanesi Cinsel İşlev Bozuklukları Merkezi'nden Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cem İncesu ile Psikiyatri Uzmanı Dr. Nesrin Yetkin'e yönelttik...

Sağlıklı bir düşünce mi?

Cinsellik, hemen herkesin yaşantısında önemli bir yere sahip. Dolayısıyla cinsel tabularınız ne kadar azsa, haz alabileceğiniz şeyler de o kadar artıyor. Oysa toplumsal ahlak, cinselliği evlilik ve üreme dışında genellikle olumsuz karşılıyor. Yetişme çağlarından itibaren, toplumsal çevrede aşılanan cinsel değer yargıları, özellikle kadınların sadece cinsel davranışlarını değil, hayal dünyasını bile sınırlamaya yetiyor. Oysa Dr. Nesrin Yetkin'e göre, fanteziler cinsel bir sapkınlık değil, herkesin yaşaması gerekenden derece doğal bir olay. Uzun yıllar fantezilerin sadece mutsuz ve tatminsiz insanlar tarafından kurulduğu söyleniyordu. Ancak yapılan araştırmalar gösteriyor ki insanlar ne kadar çok fantezi kurarsa, bu onların o kadar aktif ve tatminkar bir cinsel yaşama sahip olduklarına işaret ediyor. Yani, fanteziler her konuda olduğu gibi cinsellikte de yaşamı renklendiren, değişkenlik kazandıran ve bize özel yaratıcı motifleri oluşturuyor. Cinsel hayatı sıradanlıktan
uzaklaştırıp zenginleştiriyor. Gerçek yaşamda uygulamanız, hatta yaşamak istemeniz de gerekmiyor. Onlar sadece hayallerimizde sınırlı kalıyor.

Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cem İncesu, sanılanın aksine fantezi kurulmamasının cinsel yaşamdaki bir soruna işaret ettiği uyarısında bulunuyor. Çünkü fantezilerden yararlanılmaması, kadın ya da erkeğin cinsel isteği ve motivasyonunun olmadığının bir göstergesi olabiliyor. Özellikle kadınlar, toplumsal ya da ailevi baskılar nedeniyle cinselliği ayıp ya da günah olarak nitelendirip cinsel fantezi kurmaktan kaçınıyor. Tıp dünyasının günümüzde fantezileri "cinsel isteksizlik" tedavisinde bile kullandığına dikkat çeken Doç. Dr. İncesu şunları söylüyor: "Cinsel yaşantılarında sorun yaşayan kişilere yönelttiğimiz sorulardan biri de cinsel fantezi kurup kurmadıkları. Çünkü bu nokta, onların cinsel isteğini değerlendirmemizde önemli donelerden biri. Cinsel isteksizlik ya da vajinismus gibi sorunlarda kişilere fantezi kurmalarını da öneriyoruz"

Fanteziler neden önemli?

Cinsel isteği ve motivasyonu olan her insan genellikle cinsel fantezilere gereksinim duyuyor. Çünkü fanteziler cinsel yaşamdaki heyecanı yoğunlaştırmaya veya doyuma daha kolay ulaşılmasına yardımcı oluyor. Örneğin erkekler, ereksiyon güçlüğü yaşadıklarında sertleşmeyi sağlayabilmek, kadınlar da orgazma daha kolay ulaşabilmek için cinsel fantezilere ihtiyaç duyabiliyor. Bunların yanı sıra, mastürbasyon sırasında da psikolojik ve fiziksel olarak uyarılmak için her iki cins tarafından sık sık cinsellikle ilgili fantezilere başvuruluyor. Ayrıca, fanteziler yaşanılanların sonuçları hakkında tasalanmaksızın yeni cinsel senaryolar denenmesine olanak sağlıyor. Çünkü fanteziler her açıdan insanın kendi denetimi altında gerçekleşiyor. Bu tür hayaller kişinin kendisini tehlikeye atmadan ya da reddedilme kaygısı taşımadan farklı insanlar ve durumlar keşfetmesini mümkün kılıyor.

Erkeklerin kadınlardan çok daha fazla fantezi kurdukları bir gerçek. Kadınlar ise toplum baskısı nedeniyle cinsel isteksizlik ya da vajinismus gibi pek çok sorun yaşadıkları için fantezilerden daha az yararlanıyor. Kimi kadınlar ise eşi tarafından yargılanacağı korkusuyla cinsel yaşamda gerçekleştiremediklerini düşlerinde sınırsız olarak yaşamayı tercih ediyor. Eşle ya da çekici bir yabancıyla daha farklı ortamlarda sevişmek, eski erotik deneyimleri yeniden yaşamak, oral seks ve yeni pozisyonlar her iki cins için favori fantezileri oluşturuyor. Bunların yanı sıra, içinde zor kullanımı barındıran fanteziler, örneğin bir yabancı tarafından sevişmeye zorlanılması ya da başkalarını sevişmeye zorlamak da her hem kadın hem de erkeğin sıkça başvurduğu fanteziler arasında yer alıyor. Ancak ortak noktaların yanı sıra erkek ve kadınların fantezileri aslında birbirinden çok farklı sahneleri de içeriyor.

Cinsel partnerle paylaşmalı mı?

Peki ya cinsel fantezilerinizi eşinizle paylaşmak istiyorsanız, ne yapmalısınız? Doç. Dr. Cem İncesu, bu konunun uzmanlar arasında tartışma konusu olduğunu belirtiyor. Fantezilerinizi eşinizle birlikte yaşamak olağanüstü güzel bir tecrübe olabilir pekala. Ancak hayallerinizi paylaşmak sizi hiç istemediğiniz durumlara düşürebilir, eşinizle ilişkinizde soğuk bir hava esmesine yol açabilir. Neyi anlatıp neyi anlatmamanız gerektiği konusunda değerlendirme yaparken göz önünde tutmanız gereken şey, fantezilerinizin o ilişkiye yarar mı yoksa zarar mı getireceği olmalı, örneğin eşiniz kıskanç biriyse ona fantezinizi anlatırken sadece erotik yanları söylemeli, düşlerinizde başrolü oynayan kadının vücudunun ayrıntılarına girmekten kaçınmalısınız. Fantezilerinizden söz ederken dikkat etmeniz gereken bir başka nokta da, eşinizin düşlerinizi gerçekleştirme konusunda rol almayı isteyip istemeyeceği. Dolayısıyla hayallerinizi eşinizle paylaşmadan önce ne tür bir tepkiyle karşılaşabileceğinizi iyice düşünmenizde yarar var.

Şiddet içeren sahneler varsa....

Pek çok kişi başkalarına itici gelebilecek "şiddet" içeren fantezilerden heyecana kapılabiliyor. Örneğin birini seks yapmaya zorlamak ya da bir başkası tarafından zorlanmak erkek ve kadınlar arasında oldukça sık görülen bir fantezi şeklini oluşturuyor. "Peki, fantezilerinde sevişmeye zorlandıklarını düşleyen kadınlar gerçek hayatta tecavüz edilmek isterler mi? Ya da düşlerinde bir kadını sekse zorlayan erkekler gerçek hayatta buna kalkışabilir mi? " Bunun yanıtı hiç kuşkusuz ki "hayır". Peki o zaman şiddet içeren fanteziler neden bu denli tahrik edici olabiliyor? Doç. Dr. Cem İncesu'ya göre, gerçek yaşamda bizleri kaygılandıran durumlarla fantezilerimizde güvenlik içinde yüzleşebiliyoruz. Ayrıca bu tür şiddet içeren fantezilerde düşlenen erkekler hem yakışıklı hem de bakımlı oluyorlar ve asla incitecek hareketlerde bulunmuyorlar. Bir başka deyişle, uygulanan zorbalığın her adımı tamamen kadının kontrolü altında gerçekleşiyor. Bu tür fanteziler aslında kadının başkaları tarafından arzulanmak istemesinden doğuyor. Ayrıca hemen hemen tüm insanlarda, hayallerini eyleme dönüştürmeye engel olan çok güçlü psikolojik sınırlar mevcut. Dolayısıyla şiddet sahneleri içeren fanteziler genellikle düşlerde sınırlı kalıyor ve hiçbir ruhsal soruna işaret etmiyor.

Tehlike çanları ne zaman çalıyor?


Çok ender görülse de fanteziler cinsel bir sapkınlığa işaret edebiliyor. Peki, erkek ya da kadının fantezileri ne zaman bir tehlike yaratıyor? Sabit bir fantezinin, cinsel uyarılma ve haz için zorunlu olduğu durumlar "parafili" adı verilen cinsel sapkınlık olarak nitelendiriliyor. Örneğin pek çok insan, bedenin göğüs, kalça, ayak gibi çeşitli bölümlerinden cinsel olarak uyarılıyor. Ancak kişi için tek cinsel uyaran ayak ise, başka hiçbir şey cinsel uyarıyı sağlayamıyorsa, o zaman fetişizm denilen parafili söz konusu oluyor. Birçok kişi de başkalarını çeşitli durumlarda seyrediyor ve bundan cinsel olarak zevk alıyor. Ancak kişinin cinsel olarak uyarılması için, başka insanları cinsel ilişki sırasında gözetlemesi zorunlu ise, başka hiçbir şey cinsel haz sağlamıyorsa "voyerizm" denilen parafili'den söz edilebiliyor. Kadınlar ya da erkekler fantezilerinde benzer motifler yer aldığı için, gereksiz yere suçluluk duyuyor. Oysa Dr. Nesrin Yetkin'e göre, bunlar sadece fanteziyle sınırlı kaldığında normal, yani zararsız ve keyifli cinsel motifleri oluşturuyor. Tehlike çanlarının ne zaman çalmaya başladığına gelince.... Doç. Dr. Cem İncesu bu sorumuza şöyle açıklık getiriyor: "Fantezi kurmadan cinsel ilişkiye giremiyorsanız, hayalleriniz eşinizi ruhen incitiyorsa, düşlerinizi eşinizin rızası olmadan uygulamak istiyorsanız tehlike çanları çalıyor demektir. Ayrıca, düşleriniz eşinizle aranızda duygusal ya da cinsel sorunlar yaratıyorsa, fantezileriniz yüzünden çaresiz durumlara girdiğiniz ya da kontrolünüzü yitirdiğiniz oluyorsa bir uzmana danışmanız gerekiyor. Bunların yanı sıra fantezileriniz işinizi ya da sosyal hayatınızı olumsuz yönde etkileyecek sıklıkta ve yoğunluktaysa dikkatli olmanızda yarar var."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!