Çeyrek asrın pop kraliçesi: Madonna

Madonna hiçbir zaman sıradan bir pop yıldızı olmadı. Lady Gaga'nın onu örnek aldığını söylersek, ne demek istediğimizi anlarsınız herhalde. Madonna hem davranışlarıyla, hem tarzıyla, hem giyim kuşamıyla hem de şarkılarıyla herkesten farklıydı, hala da öyle. Sahneye pantolonsuz, mayo benzeri bir body ile çıktığından beri, neredeyse herkes pantolon giymeyi bıraktı. Hiç alışık olmadığımız sahne şovları, kabul edelim ki tüm şarkıcıların sahnelerinin renklenmesine sebep oldu. Hatta Jean-Paul Gaultier'ın tasarladığı efsanevi konik sütyeni 1990 yılındaki dünya turnesi şovunda ilk defa giydi.

Sahnesi bambaşka bir dünya

Sahne derken, Madonna'nın üzerinde olduğu bir sahneden bahsediyoruz. Kesinlikle zamanın ve tüm dünyasal kaygıların unutulduğu bir yer orası. Madonna sahnedeyken kesinlikle yaşsız, hatta insan ötesi. Bir yandan şarkılarını söylüyor, bir yandan dans ediyor. Tabii ki özellikle bizi büyüleyen bir diğer detay ise sahne kostümleri. Bazen eşofman benzeri pantolonlarla, bazen de file çorap üzerine giydiği korse benzeri body'lerle sahnede oluyor. Kim ne derse desin, her ikisini de kendisine çok yakıştırıyor.

Özellikle son yıllarda, yıllara nasıl meydan okuduğunu bize kanıtlamak istercesine sahne kıyafetleri body'lerden, jartiyerlerden, file çoraplardan ve taytlardan oluşuyor. Bir de hiçbir zaman terk etmediği kovboy şapkası var elbette ki...

Country kızı Madonna

Madonna'nın country tarzına ne kadar yakın oluğu tartışılmaz. Hele siz de bizim gibi 'don't tell me' şarkısını hatırlayanlardansanız, lüleli saçlarını, çan paçalı lavicert pantolonunu ve ekoseli gömleğini hatırlarsınız. Ve bir de konserlerde bile kafasından çıkarmadığı kovboy şapkasını. Öyle ki, bu şapkayı konserlerinde mayoların üzerine bile giydi.