Çerkesten Ermeniye Türkiye düğünleri

Güncelleme Tarihi:

Çerkesten Ermeniye Türkiye düğünleri
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2004 07:00

G7 ajansının hazırladığı "Düğünlerimiz" adlı ajandada farklı kültür ve dinlerdeki düğünler anlatılıyor. Amaç, Türkiye'nin zengin yapısını tekrar gündeme getirmek.

Haberin Devamı

Rumların nişan yüzüklerini sol ellerine taktıklarını biliyor musunuz? Peki Romanların kına gecesinde gelin adayının ve diğer kadınların çok bira içip sarhoş olduğundan haberiniz var mı? Ya Çerkeslerin "aile içi anlaşmalı kaçırma" ile evlendiğini duymuş muydunuz?... Mevzu "kız isteme", söz kesme, düğün-dernek olunca sorular uzayıp gidiyor. Soruların cevaplarını ise G7'nin (Grup 7 İletişim Hizmetleri) ajandası veriyor.

G7 kurulduğu yıl farklı bir takvim fikriyle yola çıkıp "Tatil Takvimi"ni hazırladı. Beş yıl sonra yani 1997'de fikir değişimden geçti ve "Türkiye topraklarında asırlardır bir arada yaşayan toplulukların bayramlarını ve anma günlerini gösteren ve açıklamalara yer veren bir yapıya" kavuştu. Takvimden ajanda formatına dönüşen bu çalışma kapsamında bugüne dek "Bayram Yemeklerimiz", "Mekanlarımız", "Geleneklerimiz" ve "Sembollerimiz" temaları ele alındı. Bu senenin konusu ise "Düğünlerimiz". Amaç yine aynı: "Türkiye'nin sahip olduğu kültür zenginliğini bir kez daha gündeme getirmek."

"Düğünlerimiz" adlı ajandanın sanat yönetmeni Bülent Erkmen. Fotoğraflar (yenileri) Manuel Çıtak imzalı. Ajandada Türkmen, Sünni, Ermeni, Kürt, Rum, Roman, Çerkes, Laz, Süryani, Alevi, Yahudi, Arnavut düğünleri anlatılıyor. Düğün dediğimize bakmayın. Dünyaevine girme olayı ta başından başlayarak hikaye ediliyor; kız ile erkek nasıl birbirini görür ya da görmeye hakkı var mıdır, söz-nişan-düğün sıralamasının ritüelleri nelerdir gibi ayrıntılar aktarılıyor. Bunların bir kısmı artık geçmişte kalmış olsa bile... Ayrıca her bölümde kendi evlilik sürecini anlatan bir çift var. İşte o renkli düğünlerden bazıları...

Ermeni düğünü

· Nişan töreninin duyurusunu maddi durumu iyi olmayan bir "okuyucu" yapıyor. Ev sahipleri okuyucuya para ya da bulgur gibi hediyeler veriyor.

· Nişanda keman, ut, klarnet ve tulumdan oluşan çalgı grubu tercih ediliyor.

· Erkeğe damatlık işareti olan boyun bağı "şar", geline gerdeğe kadar çıkarmayacağı duvak "koğ" takılıyor.

· Gelinin ayakkabısının altına horoz kanı sürülüyor. Topluluğa evliliğin bereketi adına tuzsuz tereyağı ve bal dağıtılıyor.

· Gelin ve damat, İncil'i okuyacak bir büyük veya varsa rahip nezaretinde kilisede dua eşliğinde bir bardak şerbeti paylaşarak dünyaevine giriyor. Törene, köyde rahip yoksa en sayılan kişi kimse, o nezaret ediyor.

Türkmen düğünü

·Düğün alayı yaylaya uzanan 5 kilometrelik yolu, tek bir sıra ve konvoy oluşturacak şekilde alıyor. Bu yolculuk genç kız ve erkeklerin birbirlerini tanıması için de bir fırsat yaratıyor.

·İki-üç gün süren düğünden önce gelinin saçları tek tek örülüyor.

·Damat gelin adayını damda bekliyor. Anadolu'daki diğer bazı topluluklarda olduğu gibi Türkmenlerde de damadın geline elma atması gerekiyor.

·Düğünün son günü gelin, aşıklarla suya gidiyor. Getirdiği su, bereket, mutluluk getirsin diye herkese dağıtılıyor. "Duvak ekmeği" denilen yemek yapılıyor.

·Düğünden sonra gelin, kaynatasından hediyesi gelene kadar konuşmuyor.

Kürt düğünü

·Gelinin "yenge" diye anılan bir sağdıcı var. Yenge düğün sabahı gerdek odasına gelip çarşafı alarak, damadın annesine göstermekle yükümlü.

·Başlık parasına "nağbavır" deniyor... Bazı bölgelerde gelin evden çıkarken ayakkabısının içine uğur parası konuyor. Ayakkabıyı çıkardığı anda yanında kim varsa onun şansının açılacağına inanılıyor.

· Baba, gelinin beline kırmızı kuşağı üç kere doluyor. Bu kurdele kızın bekaretinin simgesi.

· Kızın çeyizindeki eşyalar tek tek yazılıyor ve maddi karşılıkları toplanıyor. Bu liste imam nikahı kıyılırken hoca ve şahitler tarafından imzalanıp yine kızın annesine veriliyor.

·Kimi yörelerde gelin, yeni evinin kapısından içeri girmeden önce kayınvalide, bolluk-bereket olsun diye içinde para ve şeker olan bir testiyi gelinin ayaklarının dibinde kırıyor. Damat ise yüksek bir yerden gelinin ayaklarının dibine toprak atıyor.

Çerkes düğünü

· Çerkeslerde normal yollardan evliliğe az rastlanıyor. Evlilikler daha çok "aile içi anlaşmalı kaçırma" yoluyla gerçekleşiyor.

· Kız ve erkekler eşlerini kendileri seçiyor; evlenme yaşı 40'a kadar çıkabiliyor.

·Düğünün birinci günü damat, tıraşını oluyor. Erkekler evlenene kadar sakal tıraşı olamıyor, sadece kısaltabiliyorlar. Evlendikten sonra ise sakal bırakmak hürmetsizlik sayılıyor.

·Eski Kafkasya geleneklerinde siyah gelinlik giyilirmiş. Çünkü genç kızın doğup büyüdüğü evden ayrılırken mutlu görünmesi ayıp sayılırmış.

·Evlendikten sonra gelin, büyüklerinin yanında bir süre konuşamıyor. Bu sürenin sonunda kayınpeder bir öküz kestiriyor. Bu "Benim gelinim konuştuğu takdirde bile bana saygısızlık yapmaz, gelinim konuşmaya layık birisidir" anlamına geliyor. Karı-koca evlendikten sonra artık bir arada görünemiyor, büyüklerinin yanında çocuğunu sevemiyor.

Rum düğünü

· Aileler arası görüşmeleri "proksania" denilen aracılar yürütüyor.

· Kız ile erkek tarafının ekonomik olarak eşit seviyede olması önemli. Yoksul bir erkeğin zengin bir kız ile evlenebilmesi için kabul gören tek bir husus bulunuyor; erkek çocuğu olmayan zengin bir tüccarın işini devredebilmek için bir erkeğe ihtiyaç duyması.

·Erkek tarafında yapılan sözde, gelin adayına altın bir haç armağan ediliyor.

· Nişan yüzüğü sağa değil sola takılıyor.

· 18'inci yüzyılın sonlarına kadar çeyiz anlaşması varmış. Damat adayı bir zanaatkarsa mesleğini yapabileceği bir dükkanı kız tarafının açması adetten sayılırmış. Dükkana ihtiyacı yoksa drahoma verilebiliyormuş.

·Düğünden önceki perşembe çeyiz günü. Yeni eve bereketli olması için şeker, tuz, ekmek götürülüyor. Kız tarafı evine sadece kadınları çağırıyor, çeyizini sergiliyor. Bekar kızlar gelin yatağını hazırlıyor, yatağın üstüne bereketli ve uğurlu olması için pirinç ve para atılıyor.

· Düğünden önceki bir hafta boyunca uğursuzluk getirir diye gelinle damat birbirini görmüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!