Güncelleme Tarihi:
“Şu an 50 yaşının üstünde olan cerrahlar genelde kapalı teknik tercih ediyorlar. 40-50 arasındaki cerrahların bir kısmı açık bir kısmı kapalı teknik tercih ediyor. 40 yaşın altındaki cerrahların büyük bir çoğunluğu açık teknik burun ameliyatı tercih ediyor. Ben de bu ameliyatı açık teknik ile öğrenen jenerasyondanım.
Ülkemizde rinoplasti, 1960 yıllarında sık yapılır ve talep edilir bir ameliyat haline gelmiştir. O yıllarda hızlı kapalı teknik tercih ediliyordu. Çok güzel sonuçlarda ortaya çıkıyordu, çok kötü sonuçlarda; çünkü yapması çok zordu. Son 20 yılda Dünyada, Açık rinoplasti daha yaygın kullanılmaya başlandı ve rinoplasti kursları düzenlenerek, açık rinoplasti yapan cerrah sayısı hızla arttı.
Son yıllarda açık teknik daha çok tercih ediliyor. Çünkü açık rinoplasti, öğrenmesi ve yapması daha kolay bir teknik. Açık teknik ile bolca kıkırdak grefti kullanılarak, daha önce ameliyat olmuş ve çok başarısız olmuş hastaların burunları düzeltildi. Bu büyük bir ilerlemeydi, burunlar sert oluyordu ama nefes ve şekil düzeltiliyordu. Madem bolca kıkırdak grefti koyunca, bozulmuş burunları düzeliyoruz o zaman ilk ameliyatta da (primer rinoplasti) kıkırdak greftleri çok kullanalım, burun estetik ameliyatları sonuçları ilerde bozulmasın gibi bir reflex oluştu.
Son 5 yılda kongrelerde “Acaba çok mu greft kullanıyoruz” sorusu sıkça sorulmaya başlandı, çünkü, ne kadar çok greft o kadar sert burun anlamına geliyordu. Son 10 yıldır Türkiye de yoğun olarak açık teknik mi iyi, kapalı teknik mi iyi tartışmaları yapıldı. Genç cerrahlar açığı, daha az genç cerrahlar kapalı tekniği savunuyorlardı. Katılımcılar, cerrahların sonuçlarını kıyaslayarak, daha çok açık teknik yapmaya başladılar. Açıkçası 3 yıl öncesine kadar bende açık teknik tarafındaydım.
Son 20-30 yılda trend, kapalıdan, açık tekniğe dönmekti. Bence öğrenmesi ve yapması kolay olduğu için açık teknik tercih edilmesi 10 yıl daha artacak. Bu trend 10 yıl sonra bence doyuma ulaşacak ve kapalı tekniğe dönüşler başlayacak.
Bu tahmini nasıl yapıyorum?
Kaçınılmaz bir gelişmede kapalı teknik rinoplastide oluyor. Benim ameliyatımı izleyen cerrah arkadaşlarım “sen kapalı teknik ile açık rinoplasti yapıyorsun “diyorlar. Yurtdışı kongre konuşmalarımda, sonuçlarımı gören cerrahlar, bu sonuçları kapalı teknik ile aldığımı öğrenince çok şaşırıyorlar. 2012 Kanada Amerikan Estetik derneğinin toplantısında, Rinoplasti derneğinin toplantısında dünyanın en ünlü cerrahları ile beraberdik. Hepsi açık teknik yapıyorlardı ve benim sonuçlarım onlardan geri kalmıyordu. En küçüğünden 20 yaş küçük olan benim kapalı yapmama çok şaşırdılar.
ASAP toplantısında ise benim jenerasyonumdan cerrahlarla birlikte bir panelde konuştum. Benim kapalı sonuçları açık sonuçlardan daha iyiydi. Bu nedenle Paris’teki açık mı-kapalı mı tartışmasına beni de davet ettiler. Kapalıyla da oluyormuş bilgisi net ancak başarı yüzdesi nedir sorusu akla geliyor. Kapalı ile açık rinoplasti ardışık sonuçları, açık teknikle aynı olduğu bilgisi, bir çok cerrahı tekrar kapalıya dönmeye motive edebilir. Birlikte ameliyat yaptığımız ve Açık rinoplasti yapan bazı arkadaşlarım kapalı tekniğe döndüler ve beni arayıp mutlu olduklarını söylüyorlar.kapalıya dönmeye motive edebilir. Birlikte ameliyat yaptığımız ve Açık rinoplasti yapan bazı arkadaşlarım kapalı tekniğe döndüler ve beni arayıp mutlu olduklarını söylüyorlar... “ dedi.
Dilerseniz http://bariscakir.com/hakkinda.html adresinden doktorumuza ulaşabilirsiniz.
Mahmure.com Editörü: Duygu ÇELİKKOL