Güncelleme Tarihi:
Kilo vermek deyince aklınıza hâlâ 'Sabahları bir kibrit kutusu yağsız beyazpeynir, bir dilim kepek ekmeği...' diye başlayan diyetler geliyorsa bilgilerinizi güncelleyin. Aksi halde başlayacağınız diyetten sonuç almanız mümkün olmaz. Oysa kilo vermek bugün pek çok kişinin gündeminde ve bu uğurda tek tip beslenmeyi ön plana çıkaran diyetlere girişiliyor. Sonuçta ise hem sağlık bozuluyor hem de verilen kilolar fazlasıyla geri alınıyor. Oysa diyet yapmak aç kalmak demek değil.Yiyerek zayıflayınPeki sağlıklı bir şekilde ve üstelik hiçbir yiyecekten mahrum kalmadan zayıflamak mümkün değil mi? Sorunun yanıtı evet. Üstelik bu şekilde verilen kiloları geri almak da daha zor. Bu yazı dizisinde bir haftada nasıl beş kilo verileceğini veya üç günde iki beden incelmenin yollarını anlatmayacağız. Onun yerine aç kalmadan, mantı, lahmacun, kebap da yiyerek kilo vermenin mümkün olduğunu konunun uzmanlarının görüşleriyle vereceğiz.Diyet listeleri çıkarBahar sonu, yaz öncesi pek çok kişiyi bir telaş kaplar. Bu, yazın ruhuna uygun olarak giyilecek giysiler ve bunun sonucunda da örtülemeyecek fazlalıklarla ilgili bir telaştır. Hemen diyet listeleri aranır, buzdolabına asılır ve alınan kararla bir pazartesi günü diyet başlar. Ancak suiistimale çok açık olan, kişi isimleriyle anılan veya tek tip beslenmeyi hedef alan diyetler çoğunlukla sonuç vermez. Diyet, aç kalmakla eşanlamlı olarak görüldüğünden sıkıntılar başlar ve pazartesi başlayan diyet çarşamba günü son bulur. Çünkü aç kalmaya rağmen kilo verilemediği, içilen suyun bile yaradığı görülür. Oysa kilo vermek sandığınız kadar zor olmayabilir. Türkiye Diyetisyenler Derneği İstanbul Şube Başkanı diyetisyen Aysen Arıcan, altı öğün yiyerek, aç kalmadan ve sağlıklı beslenerek kilo vermenin mümkün olduğunu söylüyor.İyi veya kötü besin yokturDiyette adım adım neler yapılabilir? Birinci adım durum tespitidir. Kişi birkaç gün yediklerini saatleriyle birlikte yazabilir. Daha sonra bunlar incelenmeli. Örneğin tutulan listede kişinin gece saat 01.00'de yatmadan önce çaktırmadan ağzına birkaç lokum attığı ortaya çıkabilir. Yazdığınızda hatalarınızı daha iyi görürsünüz. İkinci adım besinleri iyi tanımaktan geçer. Doğada 40 bin çeşit besin vardır ve bunların hepsi bizim içindir. Birinden az diğerinden çok yenmemeli, biri öne çıkarılıp diğeri kötülenmemeli. Besinleri mevsiminde, seçerek, doğru miktarda almalıyız.Bu grupları gün içinde nasıl ve ne kadar tüketmeliyiz? Burada mönü dizaynından söz edilebilir. Bir öğünde her gruptan besin olmalı. Buna örnek olarak anne sütünü verebiliriz. Çünkü anne sütü doğduğumuzda ilk verilen, içinde başta su, protein, mineraller, yağ ve büyüme faktörleri bulunan bir besin. Hedefimiz, beslenmemizi anne sütüne benzetmek olmalı. Yağı da, proteini de, sebze-meyveyi de almamız gerekiyor. Mönü dizaynında dört, hatta beş besin grubu da yer almalı.Ara öğünleri atlamayın Mönü nasıl dizayn edilir? Örneğin öğlen yemeğinde kıymalı ıspanak, yanında makarna ve yoğurt yerseniz bu dört grubu da içerir. Bu çok dengeli bir mönüdür. Peki bunu her güne nasıl uyarlayabiliriz? Her öğün, özellikle sabah, öğlen, akşam gibi ana öğünler bu şekilde olmalı. Örneğin kahvaltı önerisinde peynir, ekmek, zeytin ve domates yer alabilir. Yanına da süt koyarsanız tüm grupları kapsayan bir kahvaltı yaratmış olursunuz. Akşam ise salata, yanına ızgara balık, arkasından yenebilecek küçük porsiyon bir sütlaç olabilir.Öğün sayısı kaç olmalı? Ara öğünler bilinmiyor. Oysa gün içinde adı atıştırma olan pek çok yememiz var. Atıştırmaları yasal hale getirin, adına ara öğün deyin. Ara öğün abartılmamalı. Yemeklerimiz üç ana, üç ara olmak üzere altı öğün şeklinde olmalı. Sabah ve öğlen arası bir, öğlen akşam arası bir ve akşam yemeğinden sonra bir ara öğün alınmalı.Hatice Yaşar / Radikal