Güncelleme Tarihi:
Zayıflamak için yapacağınız hatalar, vücudunuzda onarımı zor önemli hasarlara neden olabilir.
Kimimiz fazla kilolarından kurtulmak, kimimiz formunu koruyabilmek için yediğine içtiğine dikkat ediyor. Gazetelerde yayımlanan yazıları bir solukta okuyor, televizyonlardaki konuya ilişkin haberleri can kulağıyla dinliyoruz. Kimi zaman da kulaktan dolma bilgilerden medet umuyor ve işe yarayacağını sanarak, yanlış beslenme alışkanlıkları ediniyoruz.
Bu tür reçeteleri gözü kapalı uygulayanlar, birkaç kilo verebilmek uğruna sağlıklarını tehlikeye atma riski taşıdıklarını unutmamalı. Kalori değeri düşük besinlerle kısa sürede çok kilo vermek, beslenme düzenini sadece diyet ürünlerine dayalı hale getirmek, vücudumuzda ciddi rahatsızlıklara yol açabilir. Bu yüzden kilo verme konusunda doğru bilinen yanlışları öğrenmek şart. Diyete başlamadan önce bilgilerinizi kontrol etmeye ne dersiniz?
Yalan! İnsanın midesi yediklerine göre büyüyüp küçülmez ki... Hatta hiçbir şey yemeseniz bile, şekli aynı kalır. Zayıflamak için yapılması gereken, yenilenlerin oranını denetlemek olduğu gibi kalori ölçümünü de yapabilmektir. Ancak o zaman başarılı olabilirsiniz.
Zeytinyağı kilo aldırmaz
Yalan ki ne yalan! Diğer yağlar gibi zeytinyağı da bir yağdır. 'Her yediğime istediğim kadar zeytinyağı katsam bile kilo almam' diye düşünüyorsanız, yanlış yoldasınız. Kilo aldırmayacak tek şey, zeytinyağını salatalarda ve soğuk mezelerde az miktarda kullanmaktır.
Yanlış! Hiçbir gıdanın tek başına mucize yaratmayacağını unutmamalıyız. Tek bir gıdaya ağırlık vererek uygulanan diyetler sağlıksızdır. Son derece karmaşık işleyen vücudumuzun sağlıklı çalışabilmesi için aralarında karbonhidratın da yer aldığı farklı gıdalara gereksinim duyarız. Karbonhidratsız beslenirsek, vücudumuzdaki kan şekeri düşer ve vücut, kas içerisindeki karbonhidratları kullanmaya başlar. Vücut beraberinde su da kaybeder. Yani diyetinde karbonhidrata hiç yer vermeyen kişilerin kaybettikleri, yağ değildir. Oysa ki diyet yaparken, yağ kaybetmek önemlidir.
Hadi canım! Özellikle son zamanlarda revaçta olan bu yöntemle, yani 'patates ile et, şeker ile yağ, makarna ile sulu yemek kilo yapar' gibi tezleri benimseyerek beslenmenin, zayıflattığı doğrudur. Ancak gıda etkileşimlerini göz önüne alan beslenme şekillerinde, yiyecek seçeneği azalacağı için sağlık olumsuz etkilenir.
Kırmızı et tüketmiyorum ama istediğim kadar tavuk yiyebilirim!
Bu da sıkça başvurulan yanlışlardan biri... Kırmızı eti öğünlerinden çıkarıp, yerine abartıya kaçarcasına beyaz et koyanlar var. Oysa tavuk da hayvansal gıdalar kapsamına giriyor ve kolesterol içeriyor. Bu nedenle hiçbir hayvansal besini sınırsız miktarda yememek gerekiyor.
Tamamen yanlış! Su hiç kimseyi zayıflatmaz. Ama açlığı bastırdığı doğrudur. Buna karşılık kilo verilmeye başlandığında bolca su içilir ki vücuttan rahatça toksinler atılabilsin.
Komşumu zayıflatan diyet beni de zayıflatır
Hayır, zayıflatmayabilir... Çünkü komşunuzun yaşıyla sizin yaşınız, beslenme alışkanlıklarınız aynı olmayabilir. Diyet listesinde yer alan ve onun sevdiği her besini siz sevmeyebilirsiniz. Bu durumda, daha işin başında başarısız olma ihtimali ortaya çıkar. Kaldı ki komşunuz 15 kilo vermek için diyet uygulamıştır; sizin ise sadece 5 kilo fazlanız vardır ve onun kadar sıkı davranmanız gerekmez. Kişilerin kalp, şeker, kolesterol gibi sağlık sorunları olabilir ve beslenme uzmanları bu sorunları göz önünde bulundurarak diyet programları uygularlar.
Sakın! Sabah kahvaltısında ve öğle yemeğinde ağzına tek lokma koymayıp, hevesini akşam yemeğine saklayanlar bu alışkanlıklarından bir an önce vazgeçmeliler. Çünkü bütün gün aç kalıp, bir öğünle idare etmeye çalışmak, insanın kendini kandırmasıdır ve zayıflama değil tam tersi şişmanlığa yol açar.
Çorba kalıcı zayıflamaya yardımcı olur
Ne keşif ama! Su ve sebze bir arada. Sebzelerin de yüzde 80'i su zaten. Sonuçta böyle beslenmeye insan ancak 3-4 gün dayanıyor, bu sürede 1-2 kilo veriyor, sonunda sıkılıp kendini mutfağa atıveriyor. Sonrası malum. Gelsin börekler, çörekler... Böyle bir beslenme tarzının çok sağlıksız olduğunu söylemeye gerek var mı?
Kaynak:Kelebek