Güncelleme Tarihi:
1. Yeterli su içmemek
Gün içinde gerektiği kadar sıvı almadığınızda böbreklerdeki kan akımı azalıyor ve en sonunda kanda üre başta olmak üzere çeşitli toksinlerin birikmesine sebep oluyor. Vücuttan atılamayan bu maddeler iç organlara hasar veriyor. Bu nedenle, böbreklerinizin görevini yapmasına katkı sağlamak ve vücudunuzu zararlı maddelerden arındırmak için günde 2-2.5 litre su içmeniz çok önemli. Ayrıca unutmayın ki susadığınızı hissettiğiniz anda, vücudunuzdaki sıvı yoksunluğu çok daha önceden başlamıştır. Dolayısıyla susamadan su içmeyi alışkanlık haline getirin.
2. Tuzlu yiyeceklere düşkün olmak
Gıdalarla aldığımız sodyumun yıkılması ve vücuda zararlı etki oluşturmadan atılması, böbreklerimizin diğer bir önemli görevini oluşturuyor. Tuz, bilindiği gibi sodyumun ana kaynağıdır. Aldığınız sodyumun büyük bir kısmının vücuttan dışarı atılmasına ihtiyacınız var. Aşırı tuz tükettiğinizde böbrekler sodyumun atılımı için devamlı çalışıyor, bu da uzun dönemde böbreklerin ince damarlarında basınç yükselmesine ve böbreklerin idrar süzme fonksiyonunda aksamaya yol açıyor.
3. Dolu mesaneyle uzun süre beklemek
Çoğumuzun sahip olduğu bir diğer hatalı alışkanlık da doğanın çağrısını geciktirmek oluyor. Mesanenizi idrarla dolu olarak uzun süre beklettiğinizde, bunun idrar yollarında çeşitli olumsuz etkileri ortaya çıkabiliyor. Örneğin kısa vadede idrar yapma zorluğu, enfeksiyonlar görülebilirken; uzun vadede ise mesane kasında yıpranma ve zayıflık, idrarı kontrol etmekte zorluk gibi istenmedik durumlar ortaya çıkabiliyor. Daha ileri düzeylerde ise hidronefroz, yani idrarın böbreklere devamlı geri basıncı sonucunda böbrek yetmezliği gelişebiliyor, hatta bu durum diyaliz ihtiyacıyla sonuçlanabiliyor.
4. Gelişigüzel ağrı kesici kullanmak
Hafif ağrılar için bile ağrı kesici almak, çoğu insanın sahip olduğu kötü bir alışkanlık. Çünkü birçok ağrı kesicinin ağır yan etkileri oluyor ve çeşitli organların yanı sıra bundan böbrekler de zarar görüyor. Araştırmalar uzun süreli ve toplamda fazla miktarda ağrı kesici kullanılmasının böbrek dokusunun beslenmesini bozarak böbrek yetmezliğine yol açtığını ortaya koyuyor.
5. Aşırı kahve ve çay içmek
Susadığımızda, bazılarımız suyun yerine şekerli-gazlı içecekler, çay-kahve ve soda gibi sıvıları tercih ediyoruz. Oysa bu çeşit içeceklerin çoğu kafein ihtiva ediyor. Kafein de kan basıncını yükseltebiliyor. Yüksek kan basıncı da böbreklere hasar veren bir zorlanmaya neden oluyor.
6. Çok fazla protein tüketmek
Kırmızı et ve diğer hayvansal proteinden zengin gıdaların aşırı tüketimi önceden hasar görmüş böbreklere zarar veriyor. Aslında proteinden zengin bir beslenme düzeni sağlıklıdır. Yeter ki böbrekleriniz sağlıklı olsun ve başka hastalıklar açısından doktorunuz sizi proteinden kısıtlı bir diyete mecbur bırakmış olmasın. Öte yandan protein ağırlıklı gıdalarla tek yönlü beslenme ile vücutta çeşitli asitler, azot ve benzeri atıklar birikiyor. Bu maddeler taş oluşumundan nefrite kadar pek çok hastalığa zemin hazırlıyor.
7. Alkol tüketimini abartmak
Alkollü içki içtiğimizde kimi zaman uygun olan miktarın sınırlarını göz ardı ediyoruz. Oysa aşırı alkol alımı böbreklere hasar veren bir alışkanlık. Alkol böbreklerinizi baskı altına alan birçok toksin içeriyor. Yüksek miktarda ve uzun süreli alkol tüketimi böbrek dokusundaki kanalcıkların beslenmesini bozuyor, vücuttan sıvı ve yararlı mineralleri kaybettiriyor ve böbrek yetmezliğine yol açabiliyor.
8. Sigara içmek
Günümüz tıbbi bilgileri ışığında emin olunan bir şey varsa, o da sigara içmenin böbrekler de dahil olmak üzere vücudun hemen hemen tüm organlar için zararlı olduğu. Birçok araştırma sigara içmenin böbrek hastalıklarını tetiklediğini ortaya koyuyor.
9. Soğuk algınlığı ve gribi göz ardı etmek
Soğuk algınlığı ve gribi hafife almak böbrek hasarına sebep olabilen bir alışkanlık. Araştırmalar böbrek hastalığı tanısı konan hastaların önceden bu tip viral hastalıklar sırasında yeterli istirahat etmediklerini ve vücut direncini güçlendiren tedbirleri ihmal ettiklerini gösteriyor.
10. Uykusuz kalmak
Geceleri siz uyurken, organ ve dokularınız yenileniyor. Bu nedenle deliksiz bir uykudan mahrum kalmak, bu yenilenme sürecini sekteye uğratarak böbreklerin ve diğer organların yıpranmasına yol açabiliyor. Böbreklerimizin vücudumuz için hayati olan faaliyetlerini yerine getirebilmesi için yeterli uyku ve dinlenmenin önemini unutmamak gerekiyor.
Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bora Özveren