Botox mu yaptırmalı, dolgu mu?

Güncelleme Tarihi:

Botox mu yaptırmalı, dolgu mu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 15, 2005 06:00

Kırışıklıkları düzeltmeden terlemeye hatta migrene kadar çok geniş bir alanda kullanılan botox, son yıllarda her derde deva oldu.

Haberin Devamı

Özellikle yüzde belirginleşen çizgileri yok etmek için kullanılan botox, çoğu zaman başka bir estetik yöntemi olan dolgu ile karıştırılıyor.

Eskiden yaşlanmayı kabullenmek daha kolay, genç görünmek ise çok daha zordu. Öte yandan kırışıklıklardan kurtulmak için estetik ameliyat olmaktan başka çare de yoktu ve bunu göze alabilenlerin sayısı fazla değildi. Son zamanlarda botox ve dolgular ile bu iş o kadar kolaylaştı ki, birçok insan için yararlanmamak anlamsız hale geldi. Düşünebiliyor musunuz, sadece 15-20 dakika içinde kaşlarınız ve göz kapaklarınız yukarı kalkıyor, gözleriniz açılıyor, dudaklarınız doluyor, yanaklarınız geriliyor, birçok çizgi anında yok oluyor. Yaklaşık on yıldır, botox hakkında çok fazla reklam yapıldı. Hatta botox'un popüler olmasından sonra, estetiğin yeni adı "BOTOX" oldu. Cerrahi dışındaki tüm cilt gençleştirme yöntemleri, botox zannedilmeye başlandı. Botox özellikle "dolgu"larla karıştırılıyor. İkisi de enjeksiyonla uygulanıyor ve ikisi de kırışıklıkları sihirli bir değnek gibi azaltıyor. Ancak ayrıntılara inecek olursak, botox ile dolgu arasında pek çok fark bulunuyor.

Botox'un etkileri

Yüzümüzdeki kırışıklıkların bir kısmı yüzümüzü şekilden şekile sokan mimiklerimizin eseridir. Başta sadece yorgun olduğunuzda fark edilen hafif çizgiler zamanla beliri ve derinleşir. Botox bu mimikleri kısıtlayarak hem görünümü düzeltir hem de çizgilerin derinleşmesini önler. Botox'un en etkili olduğu yerler, mimikler sonucunda oluşan hareketli çizgilerdir. Bunlar genellikle alında, kaşların arasında ve göz kenarlarında ortaya çıkar. Botox özellikle alın ve göz çevresindeki çizgilerde çok etkilidir. Botox nedeniyle mimikler kısıtlandıkça, hem alışkanlıklar değişir hem de kaslar dinlenerek toparlanır. Bunun sonucunda kırışıklıklar gerçekten azalır ve botox ihtiyacı seyrekleşir. Dolgular ise zamanla kolajen kaybına bağlı olarak çöküntüye uğrayan, büzülen, cilt altındaki dokuları azalıp boşalan ve sarkan yerleri dolgunlaştırmak için kullanılır. Dolgu en mükemmel sonuçları yanak ve dudaklarda verir. Sonuçta dolgu ile botox farklı sorunlar için kullanılır ve birbirlerini tamamlar. İkisini karşılaştırmak için işte botox'un yapamadıkları:

Yapamadıkları?

Gülme çizgileri denilen, burun kenarından dudağa uzanan (nasolabial) çizgilerde, dudakları ve yanakları dolgunlaştırmada ve elmacık kemiklerini belirginleştirmede botox yardımcı olamaz. Ufalan, aşağı sarkan dudakları güzelleştiremez, çöken avurtları dolgunlaştıramaz. Bu konularda, en becerikli kozmetik 'dolgu'dur!

Botox hangi sorunları giderir?

* Çatık kaşlı bir görünüme neden olan, iki kaş arasındaki dikey çizgileri düzeltir.

* Alındaki yatay çizgileri hafifletir.

* Zamanla düşen kaşların yukarı kalkmasını sağlar. Böylece göz kapakları açılır ve gerilir, göz altındaki torbalar azalır.

* Gözlerin kenarındaki, kaz ayağı denilen kırışıklıkları düzeltir.

* Yaşımız ilerledikçe aşağı doğru kıvrılan burunları kaldırmak ve kenarında oluşabilen çizgileri gidermek için kullanılır.

* Boyundaki çizgileri germek için uygulanır.

* Üst diş etlerinin görünmesini önlemek için kullanılır.

* Dudak kenarlarını yukarı kaldırmak için yararlanılır.

* Bazı hallerde dudak üstünde oluşan dikey çizgileri giderebilir.

* Yine bazı durumlarda dudak kenarlarından çeneye doğru inen çizgilere uygulanır.

* Çenede oluşan çukurlukları gidermek veya şekilsizleşen çene biçimini düzeltmekte kullanılır.

* Dekolte (göğüsteki) çizgileri gerginleştirir. Gördüğünüz gibi, botox'un itibarı boşuna değil. Kozmetik sayılmadığı için yukarıdaki listeye koymadım ama botox aşırı terlemeyi ve şiddetli migren ağrılarını durdurmak için de kullanılıyor. Dolgunun etki alanları?

* Kaşların arasındaki çukurlaşmayı düzeltir.

* Alındaki yatay çizgileri hafifletir.

* Göz altındaki morlukları, çukurları hafifletir.

* Dudakların biçimini düzgünleştirir ve kalınlaştırır.

* Yanakları dolgunlaştırır.

* Elmacık kemiklerini belirginleştirir.

* Burundan dudakların kenarlarına doğru uzanan gülme çizgilerinin (nasolabial) giderilmesini veya azalmasını sağlar.

* Dudakların üzerinde oluşan ve sigara çizgileri olarak bilinen ince dikey çizgileri düzeltir.

* Dudak kenarlarından çeneye doğru inen (marionette) çizgileri giderir.

* Zamanla şeklini kaybeden ve küçülen çenenin biçimini düzeltir.

* Çenede meydana gelen çöküntüleri ve çene biçimini düzgünleştirir.

* Çukurlaşan yara ve akne izlerinin derinliğini azaltır. Donuk yüzlere özenmeyin

Gerçekten botox ve dolgu başarılı bir şekilde uygulanırsa, yüzümüzü fazlasıyla gençleştirir. Ancak burada abartıya kaçmamak çok önemli. Bir dönem botox ile tamamen donuk, suni ve şaşırmış yüz ifadeleri yaratıldı. Hâlâ da yapanlar var. Bence yüzü felç eden, aşırı şişiren ve tamamen ifadesiz bırakan çalışmalar güzel olmuyor. Botox uygulamalarında yüzde hafif mimiklerin kalmasına özen gösterilmesi gerekiyor. Böylece sonuçlar çok daha doğal görünür. Kırışıklıkları yumuşatmak ve mutlu, dinlenmiş görünen, yumuşak bir yüz ifadesi bulmak yeterlidir. Aynı olumsuzluklar abartılı dolgular için de geçerli. Dolgu yapacak olan doktorların yüz anatomisini çok iyi bilmeleri ve uygulama sonunda yüzde ne gibi değişikliklerin olacağını önceden saptayabilmeleri gerekir.

Botox tehlikeli midir?

Botox'un bir zehir olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle birçok insan botox'tan korkar. Oysa botox sadece yüksek dozlarda öldürücü olur. Bunun için de 25-30 şişe (2500-3000 ünite) botox alınması gerekir. En fazla da botox'un felç etkisinden korkulur. Halbuki bu etki tamamen geçicidir. 3-4 ay sonra tamamen kaybolur. Esasen botox kozmetiğe dönüşmeden çok önce tıbbi tedavi için kullanılıyordu. Felç sonrasında oluşan kas bozukluklarının düzeltilmesinde, şaşılığın giderilmesinde, sırt ağrılarında botox kullanımı tıp otoriteleri tarafından onaylanmıştır. Kuşkusuz bu uygulamalar ancak deneyimli uzmanlara teslim edilebilir. Örneğin kasın hangi ölçüde felç edileceği çok hassas bir konudur. Veya ilacın kılcal damarlara rastlaması, yanlış kasa enjekte edilmesi veya istenmeyen bir kasa yayılması sıkıntılı sonuçlara neden olabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!