Güncelleme Tarihi:
40 yaşından sonra rutin kontrollere gidin
Her erkeğin özellikle 40 yaşından sonra rutin üroloji kontrolüne gitmesi gerekiyor. Sigara kullanımı böbrek kanseri oluşumunu kesin olarak arttırıyor. Doğuştan olan bazı böbrek hastalıkları (at nalı böbrek, polikistik böbrek hastalığı gibi) ve bazı sistemik hastalıklar (von Hippel-Lindau sendromu gibi) olanlarda böbrek kanseri daha sık görülüyor.
Sinsi bir kanser türü
Doğuştan ve genetik faktörlerin dışında sigara, yan etkenler olarak da erkek olmak, obezite, ilaç kullanımı, uzun süre ağrı kesici kullanmak, diyaliz, belli başlı kimyasallara maruz kalmak kanserin oluşmasında önemli nedenlerden. Böbrekteki tümörler genellikle erken evrelerde belirti vermiyor. Hastalık genelde yüzde 10-15’inde belirti verebiliyor ve belirtiler meydana geldiğinde ise kanser genellikle ileri safhalara ulaşıyor.
Birçok vaka herhangi bir nedenle yapılan check up programları gibi USG görüntüleme sırasında tesadüfen saptanıyor. Böbrek kanserleri en çok akciğere metastaz yapabilir. Tümör çapı büyüdükçe, metastaz yapma riski de artıyor. Bu durumda ortaya çıkan semptomları şöyle sıralayabiliriz:
-İdrarda kan görülmesi (idrarda kanama)
-İştahsızlık
-Aşırı yorgunluk
-Kansızlık
-Ele gelen kitle
-Öksürük ve nefes darlığı
-Bacaklarda ve eklemlerde şişmeler
-Karın alt ve yan bölgesinde şişkinlik
-Geçmeyen yan ağrı (böğür ağrısı)
-Sebebi bilinmeyen kilo kaybı
-Herhangi bir enfeksiyon ya da soğuk algınlığı olmadan haftalar boyu süren ateş
-Aşırı yorgunluk
-Bel ağrısı
Böbreğin tamamı alınması gerekmiyor
Bu kanser türlerinde önemli olan hastalığı böbrek dışına dağılmadan yakalamak. Kanserli dokuyu tümüyle çıkarmak asıl ve en etkin tedavi şeklidir. Farklı yöntemler uygulanarak hastanın böbreğinin tamamı alınmadan da kanserli bölge tedavi edilebiliyor.
Radikal nefrektomi ile tedavi böbreğin tamamını çıkartılmasıdır. Radikal nefrektomi; böbrek tümörünün böbrek, böbrek etrafı çevre dokusu ve gereklilik durumunda böbreküstü bezlerini de kapsayacak şekilde çıkartılmasıdır. Günümüzde böbrek tümörlerinin tedavisinde altın standart yöntem olarak kabul edilmektedir. Bu işlem ile hasta tek böbrekle kaldığı için böbrek yetmezliği riski artmış olur.
Parsiyel Nefrektomi – nefron koruyucu cerrahi ameliyatı da yalnız tümörlü kısmının alınarak kanserden temizlenir ve böbreğin geri kalan kısmının fonksiyonunun korunması hedeflenir. Böbrekteki tümörün çapı 4 cm veya daha küçük ise sadece tümörlü bölümün alınması yeterlidir. Cerrahın tecrübesine bağlı olarak daha büyük kitlelere de bu işlem rahatlıkla uygulanmaktadır. Sıfır iskemi tekniğinde ise yöntem, böbrek tümörünün böbrek damarları kapatılmadan çıkartılmasıdır. Uygun hastalarda güvenli bir şekilde uygulanmaktadır ve böbrek fonksiyonu tam anlamı ile korunmaktadır. Bu teknik ile böbreğin fonksiyonları korunarak onkolojik kurallara uygun ameliyat ile kanser kontrolü sağlanabilir’.
Cerrahi riski fazla, yaşı büyük ve 4 cm’den küçük böbrek kitleleri olan hastalar için kriyoterapi (dondurmak), radyofrekans ablasyon (iğne ile yakarak yok etme tedavisi) tedavi yöntemleri uygulanabiliyor.