“Bir Daha Giymem” Dediğimiz Parçalar Yeniden Hayatımızda!

İlk görüşte aşktı bizimkisi… Sex and The City’nin kilit karakteri Carrie Bradshaw’un kolunda, en pembe, en şirin haliyle ışıldıyordu. Ya da Paris Hilton’ın süslediği dergi kapaklarında. Ya da Beyoncé’nin paparazzi karelerinde… Dior’un kült çantası ‘Saddle’den bahsediyoruz. 1999’da markanın kreatif direktörü olan John Galliano’nun tasarladığı bu çanta, yıllarca her kadının rüyasıydı. Taa ki 2007’de ‘demode’ ilan edilene kadar… Bir dönem her önemli derginin kapağını süsleyen, her yıldızın kolunda ışıldayan bu parça, apar topar kenara atıldı, tedavülden kaldırıldı. “Belki bir gün giyerim” mottosuyla dolabın dibini boyladı ya da vintage dükkanlarında değerinin 10 katı altına satıldı. Gözden düşüşü de yükselişi kadar büyük oldu vesselam…

Ama üzülmeyin, bu hikâyede hazin son yok. Hatta iddialı bir ‘geri dönüş’ var. Dior, eğer çantayı sonbahar-kış koleksiyonuna ekledi ve her türlü yıldız ve internet fenomenini kullanarak, çantayı yeniden ‘arzu nesnesi’ haline getirmeyi başardı. Yine her influencer’ın sayfasında, her yıldızın kolunda ‘eyer çanta’. Üstelik yalnız da değil. Kendiyle aynı kaderi paylaşan, bir dönem esip gürleyen, sonra da yüzüne bakılmayan Calvin Klein iççamaşırlarıyla, Levi’s kotlarla, Gucci bel çantalarıyla yan yana… Eyer çanta, eski çamların bardak olması akımının son halkası olarak hayatımızda. Peki bu demode parçalara hayat öpücüğü verme trendi nasıl ve neden başladı?

�

Dikkatinizi çekmiştir, “Ay ben bunu nasıl giymişim?” klasmanındaki tüm parçalar vitrinlerde. Bkz: Bel çantası, füzo taytlar, salopet, yüksek bel salaş kotlar, üstümüzden üç beden büyük logolu sweatshirt’ler, kafanın yarısını kaplayan saç tokaları… “Beni böyle hatırlamasınlar” diye imha ettiğimiz fotoğraflardaki o kült parçalar, son iki sezondur moda. Sebebi ise basit: Modaevleri, 90’larda henüz dünyada olmayan ya da henüz ilkokula giden milenyallere, bir önceki neslin tüketip bıktığı parçaları yeni ve cool olarak pazarlayabiliyor. Tek yapılması gereken, birkaç hip-hop yıldızı, milyon takipçili ‘influencer’ bulup, bu parçaları kullanmalarını sağlamak. Sonrası domino etkisi: Kendinizi büyük logolu tişörtlerle, tokalı kemerlerle ve yüksek belli bol pantolonlarla gezerken buluyorsunuz.

Doksanlarda ve 2000’lerin ilk yarısında moda olan her parça alkış toplamıyor. Peki neleri almalı, nasıl kullanmalı? İşte hayatımıza yeniden giren eski dostlar…

Kimin aklına gelirdi? Okul yıllarımıza gönderme yapan iri kumaş tokalar çok revaçta. Coquet’e uğramanız yeterli. 9.90 TL

Salopet giymesi en zor parçalardan. Crop-top’larla ya a bustiyerlerle kullanarak daha feminen hale getirebilirsiniz. H&M’e göz atınç 49.90 TL

Levi’s etiketinin olduğu her şey ‘in’. 501’lerden logolu tişörtlere, aklınıza ne gelirse. Trendyol’daki bu tişört kaçmaz. 59.99 TL

America Eagle ayakkabılarla yeniden tanışmanın zamanı. Yıldızlı model çok şirin.72 TL

Logolu her şey alkış topluyor. Ralph Lauren’in kepleri buna dahil. 195 TL

Sırt çantaları son iki sezondur moda. Eastpak’in pembe modelini plajda da kullanabilirsiniz. N.11.com’da satışta. 189 TL

Calvin Klein yazılı düz terlikler, sadece sahilde değil, kent yaşamında da giyiliyor. Deriden’de bulabilirsiniz. 195 TL

Logolu, tokalı kemerler sezonun kazananı. Gucci ve Saint Lauren favoriler ama çok pahalı. Daha ‘hesaplı’ modeller için Brandroom’a uğrayın. 110 TL

Aşırı bol swaetshirt’lerin devri. Özellikle spor markalarınki popüler. Jean şortlarla takımlayın. Puma’da alternatifler var. 172 TL

Bel çantaları ne yazık ki hayatımızda. Her markanın var. Beymen’de indirimde olan bu tasarım, Marc Jacobs imzalı. 1249 TL

Hazırlayan: ASLI BARIŞ