Güncelleme Tarihi:
Buna karşın çocukların yetersiz beslendiklerine dikkat çeken Prof.Dr. Baysal, ''Yetişkinlerde Avrupa'daki gibi aşırı beslenmeden kaynaklanan kronik hastalıkların risk oluşturduğu Türkiye'de, yetersiz beslenme yüzünden okul öncesi yaş grubu her 5 çocuktan 1'inin büyümesi geri kalıyor'' dedi. Prof. Dr. Baysal, bu bakımından Türkiye'nin işinin zor olduğunu ve beslenmede iki yönüyle de mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti. Kötü beslenmenin çocuk ölümlerinin başlıca nedeni olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Baysal, bu durumun ayrıca sık sık ateşli hastalıklar, ishal, iştah azalması ve hastalıkların ağır seyretmesine neden olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Baysal, kötü beslenmenin büyüme ve gelişmeyi önlediğini,çocuğun boyunun kısa, ağırlığının yaşına göre düşük olmasına yol açtığını ve tedavi edilemezse zeka gelişimini de bozduğunu kaydetti. Bu tür sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için anne sütünün 4-6 ay tek başına verilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Baysal, doğru ek besinlere zamanında başlanmasının önemine değindi. Demir yönünden zengin besinlerin az tüketilmesinin kansızlığa neden olduğunu anlatan Prof. Dr. Baysal, bunun bebek ve çocuklarda büyümeyi etkilediğini, okul başarısı ve fiziksel aktiviteyi azalttığını, sık sık hastalıklara zemin hazırladığını belirtti. Prof. Dr. Baysal, hamilelerde anne ve bebek ölümleri ile düşük ağırlıklı bebek doğumuna, yetişkinlerde de işgücü azalması ve yorgunluğa neden olan kansızlığın engellenmesi için demir yönünden zengin et, tavuk, balık, yumurta, kurubaklagiller, tahıllar, yeşil yapraklı sebzeler, pekmez ve tahin tüketilmesi gerektiğini söyledi. Kurubaklagil ve tahıl yemeklerinin C vitamini açısından zengin besinlerle birlikte tüketilmesinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Baysal, ''Özellikle yaz aylarında fiyatı düşen domatesi öğünlerinizdeneksik etmeyin'' dedi.ÇAY VE KAHVEYE DİKKATÇay ve kahvenin, demirin vücutta kullanımını azalttığı için yemeklerle birlikte tüketilmemesi gerektiği vurgulayan Prof. Dr. Baysal, ''Özellikle çayı, öğün aralarında açık ve limonla birlikte için'' diye konuştu. Prof. Dr. Ayşe Baysal, iyot eksikliğinin ise bebek ve çocuklarda büyüme sorunu, zeka geriliği ile cüceliğe, hamilerde düşük ve ölü doğuma, her yaşta da guatr hastalığına neden olduğunu bildirdi. İyot yetersizliğine bağlı hastalık sorunlarının iyotlu tuz kullanmakla önleneceğini dile getiren Prof. Dr. Baysal, iyotlu tuzun guatrı tedavi etmediğini, ancak oluşmasını ve ilerlemesini önlediğini kaydetti. D vitamini yetersizliğinin de özellikle bebek ve çocuklarda raşitizme (kemik hastalığı) yol açtığını anlatan Prof. Dr. Baysal, bu hastalığın belirtileri arasında el-bilek genişliği, kaburgalarda yuvarlak çıkıntılar, bıngıldakların kapanmaması, kafa kemiklerinde yumuşama ve eğrilme, geç oturma ve yürüme, bacaklarda eğrilik, göğüs kemiklerinde bozukluk, kamburluk ve belkemiğinde eğrilik olduğunu söyledi. Bebeklere ilk aydan itibaren uygun miktarda D vitamini verilmesiniöneren Prof. Dr. Baysal, bu vitaminin besinlerde yeterli miktarda bulunmadığını ve en iyi kaynağının ise güneş olduğunu belirtti. Prof. Dr. Baysal, çocuğun her gün güneşe çıkarılmasının önemine işaret etti.YETİŞKİN KADINLARIN YÜZDE 18.8'İ ŞİŞMANHacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Toplum Beslenmesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülden Pekcan da, Türkiye'de dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık ile bilinçsiz beslenmeye bağlı kronik hastalıkların (kalp ve damar hastalıkları, hipertansiyon, kanser, diyabet, osteoporoz v.b.) görülme sıklığının arttığını bildirdi. Türkiye'de yetişkin kadınların yüzde 33.4'ünün hafif şişman, yüzde18.8'inin ise şişman olduğunu dile getiren Prof. Dr. Pekcan, tüm ölümlerin ilk sırasında kalp-damar, ikinci sırada ise beslenmeye bağlıkanser türlerinin yer aldığını kaydetti. Kanda yağ miktarı ile kolesterolün artması, şişmanlık ve hareketsiz yaşamın kalp ve damar hastalıkları için risk oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Pekcan, yüksek olması istenen iyi huylu kolesterol düzeyi (HDL) düşüklüğünün de tehlike yarattığını belirtti. Prof. Dr. Pekcan, Türkiye'deki yetişkinlerde beslenme alışkanlıklarına bağlı nedenlerle meme, kolon, prostat, mide kanserlerinin sık görüldüğünü sözlerine ekledi.