Güncelleme Tarihi:
Kronik baş ağrısı, dünyadaki yetişkinlerin yaklaşık yüzde 4'ünü etkiliyor ve ağrılar yaşam kalitesini düşürüyor. Baş ve bel ağrısı olan kişilerde, her iki koşulu ayrı ayrı düşünüp değerlendirmek yerine bütüncül tedavi yaklaşımları benimsenmelidir. Hastanın ağrı semptomlarına yönelik çalışmak yerine kombinasyon halinde yönetebilecekleri bir çalışma şekli uygulanmalıdır.
Baş ağrısında teşhis konulduktan sonra, tedavi yönetimi de buna göre belirleniyor. Bunun aksine, bel ağrısının ciddi nedenleri göz ardı edildiğinde ise spesifik olmayan bel ağrısı teşhisi konulur. Bu kronik durumlardan biriyle yaşayanlar için uygun olsa da, kişi eğer her iki ağrıya da sahipse, durum farklı olabilir. İkili çalışmaların daha önce sistematik bir şekilde gözden geçirilmesi, baş ağrısı ile bel ağrısı arasında olası bağımsız bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur.
İngiltere’de bel ağrısı için genel pratisyenlerine başvuran hastaların yüzde 90'ı 3 ay içinde konsültasyonları durdursa da, çoğu konsültasyondan 1 yıl sonra hala bel ağrısı ve buna bağlı sakatlık yaşamaktadır. Bu etken sebeplerin ortadan kalkması için sınırlı yardımın mevcut olduğunu ya da başka bir nedenden dolayı ağrının olduğunu ortaya koymaktadır. Kronik ağrıyı anlamak karmaşıktır.