Güncelleme Tarihi:
Rapor tamam SaÄŸlık Bakanlığınca Dr. Zekai Tahir Burak Kadın SaÄŸlığı EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi yenidoÄŸan yoÄŸun bakım ünitesindeki bebek ölümlerini araÅŸtırmak üzere oluÅŸturulan inceleme komisyonu raporunu tamamladı. Rapor, bir üyenin önlemlere iliÅŸkin ÅŸerhi ile tüm üyeler tarafından imzalandı. DoÄŸum ve sonrası ile ilgili sorularınızın yanıtları foto galerilerde... Bakteri analizi Raporda, "AÄŸustos ayının ilk 5 gününde kan kültürlerinde saptanan üremelerin çoÄŸunluÄŸunun klebsiella ve enterobakter gibi enterik gram-negatif basiller olması ve bu iki bakterinin toplam üreme oranının tüm pozitif kan kültürlerinin yüzde 94,6'sına ulaÅŸmasının dikkat çekici olduÄŸu" bildirildi. "Klebsiella ve enterobakter türlerinin, mikrobiyoloji laboratuvarında tanımlama sırasında görece olarak kolay biçimde birbiriyle karıştırılabilir olması nedeniyle, bu bakterilerin hepsi veya büyük çoÄŸunluÄŸunun aynı türden olma olasılığının yüksek olacağının akılda tutulması gerektiÄŸi belirtilen raporda, ''Bu ÅŸekilde düşünüldüğü takdirde 1-5 AÄŸustos 2008 tarihleri itibariyle ilgili ünitede bir klebsiella bakteriyemisi salgınının olduÄŸu sonucuna varılabilir" denildi. Anne karnındaki bebeÄŸin tekmesi görüntülendi!ÂKapasite de ölçülmüş Raporda, Dr. Zekai Tahir Burak Kadın SaÄŸlığı EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesinin personel ve yatak kapasitesi, yenidoÄŸan kliniÄŸinin hijyenik ÅŸartları ile yatan hasta ve doÄŸum sayılarına yer verildi. DoÄŸum ve sonrası ile ilgili sorularınızın yanıtları foto galerilerde... Hastanenin servis altyapısı ve teknolojik olanaklarının Türkiye'deki diÄŸer merkezlerle karşılaÅŸtırıldığında en üst düzeyde olduÄŸu belirtilen raporda, hastanedeki hemÅŸire başına düşen yatak sayısının Avrupa ortalamasının üzerinde bulunduÄŸu, AÄŸustos ayının ilk haftasında mortalitenin belirgin artış gösterdiÄŸine dikkat çekildi. Ağırlık ölüm iliÅŸkisi Temmuz ayında ölen 49 bebeÄŸin 21'inin 27. gebelik haftasının altında, 16'sının 28-31, 5'inin ise 32-36. haftalar arasında, 7'sinin de 37. hafta ve üzerinde olduÄŸu belirtilen raporda, ölüm oranının bin gram altı ve bin-2 bin 500 gram ağırlığındaki bebeklerde en yüksek düzeyde, buna karşılık 2 bin 500 gram üstü bebeklerde en düşük düzeyde olduÄŸu kaydedildi. Anne karnındaki bebeÄŸin tekmesi görüntülendi!Â"AÄŸustos ayının ilk 5 gününde mortalitede olaÄŸanüstü artış" "AÄŸustos ayının ilk 5 gününde mortalitenin olaÄŸanüstü artış gösterdiÄŸi" vurgulanan raporda, 1-5 AÄŸustos günleri arasında servisteki 124 bebekten 25'inin (yüzde 20) kaybedildiÄŸi, bu bebeklerden 15'inin bin 500, 6'sının da bin gramın altında olduÄŸu ifade edildi. DoÄŸum ve sonrası ile ilgili sorularınızın yanıtları foto galerilerde... Bu dönemde tüp bebek yöntemiyle gebe kalan 17 anneden 30 prematüre bebeÄŸin doÄŸduÄŸu anlatılan raporda, bunların 23'ünün çoÄŸul gebelik olduÄŸuna dikkat çekildi. Bunların ağırlıklarının bin 500 gramın altında bulunduÄŸu, ayrıca temmuz ayında bin gramın altında yatan bebek sayısının 26 olduÄŸu belirtildi. Ä°nfeksiyonun ölümlerdeki rolü Temmuz ayında kaybedilen 49 bebeÄŸin 12'sinin (yüzde 25) kan kültürlerinin pozitif bulunduÄŸu ifade edilen raporda, bu rakamın, koagülaz negatif stafilokoklar (KNS) hesaplama dışında bırakıldığı takdirde 8 (yüzde 16,3) olduÄŸu bildirildi. Anne karnındaki bebeÄŸin tekmesi görüntülendi! Rapora göre, bu bebeklerin kan kan kültürlerinde üreyen patojenler, ''4'ünde Klebsiella spp, 4'ünde Staphylococcus epidermidis, 2'sinde Candida, birinde enterokok, birinde ise hem Grup B streptokok hem Candida'' ÅŸeklinde. DoÄŸum ve sonrası ile ilgili sorularınızın yanıtları foto galerilerde... AÄŸustos ayının ilk 5 gününde kaybedilen 25 bebeÄŸin 19'unda (yüzde 76) ise kan kültürünün pozitif olduÄŸu, KNS'ler hariç tutulduÄŸunda bu oranın yüzde 68 düzeyinde gerçekleÅŸtiÄŸi kaydedildi. Raporda, bu mikroorganizmaların 8'inin Klebsiella spp. (yüzde 42, KNS'ler hariç yüzde 47), 6'sının Enterobacter spp (yüzde 32, KNS'ler hariç yüzde 35,3), 2'sinin koagulaz-negatif stafilokok, birinin Candida albicans, birinin ise Enterococcus fecalis olduÄŸu belirtildi. Ölüm tablosu vahim YenidoÄŸan servislerinde hastalardan alınan kan kültürlerinde ocak ayından bu yana üretilen mikroorganizmaların aylara göre dağılımı ve özellikle klebsiella türlerinin üreyen diÄŸer patojenlere oranlarının gösterildiÄŸi tabloya da yer verilerek, şöyle denildi: Anne karnındaki bebeÄŸin tekmesi görüntülendi! ''Bu tablo oluÅŸturulurken her ne kadar bu yaÅŸ grubunda en sık infeksiyon/bakteremi etkeni olarak bildirilse de kontaminasyon (bulaÅŸma) olasılığının da yüksek olacağı dikkate alınarak KNS'ler dışarıda bırakılmıştır. Bu son grup bakterilerin infeksiyon etkeni olup olmadığının belirlenebilmesi için doktor ve/veya infeksiyon kontrol hemÅŸirelerinin hastalara iliÅŸkin muayene ve gözlem verilerine gereksinim vardır. Bu veri olmaksızın kan kültürlerinde üreyen tüm koagülaz negatif stafilokokların hesaplamaya dahil edilmesi bir yandan bakteriyemi oranlarını (güvenilir ve doÄŸru olmayan biçimde) çok artıracak, diÄŸer yandan da infeksiyon etkeni olması kesin olan (örneÄŸin Klebsiella spp.) diÄŸer bakteri türlerinin genel dağılım içindeki oranlarını düşürecektir.'' DoÄŸum ve sonrası ile ilgili sorularınızın yanıtları foto galerilerde... Yatış sayılarında artış Raporda, ayrıca ocak, ÅŸubat ve temmuz aylarında yatış sayısının geçen yıllara göre yüzde 20 oranında arttığı, aynı zamanda kan kültürlerinde üreme olan hastaların sayısındaki artışın da dikkati çektiÄŸi belirtildi. Özellikle son 2 ay içinde klebsiella türlerinde bir artış gözlendiÄŸi bildirilen raporda, ÅŸu ifadelere yer verildi: ''Temmuz ayında alınan kültürlerin takibi yapıldığında; aÄŸustos ayının ilk 5 gününde kan kültürlerinde saptanan üremelerin çoÄŸunluÄŸunun klebsiella ve enterobakter gibi enterik Gram-negatif basiller olması ve bu iki bakterinin toplam üreme oranının tüm pozitif kan kültürlerinin yüzde 94,6'sına ulaÅŸması dikkat çekicidir. (Koagülaz negatif stafilokok üremelerini dışlanarak, toplam 37 üremenin 35 tanesi). Öte yandan klebsiella ve enterobakter türleri mikrobiyoloji laboratuvarında tanımlama sırasında görece olarak kolay biçimde birbiriyle karıştırılabilir olduÄŸundan, bu bakterilerin hepsi veya büyük çoÄŸunluÄŸunun aynı türden olma olasılığının yüksek olacağı da akılda tutulmalıdır. Bu ÅŸekilde düşünüldüğü takdirde, 1-5 AÄŸustos 2008 tarihleri itibariyle ilgili ünitede bir klebsiella bakteriyemisi salgınının olduÄŸu sonucuna varılabilir.'' Bulgular Raporda, yapılan inceleme sonucunda elde edilen bulgulara da dikkat çekildi. Buna göre, ''temmuz ayı içinde yenidoÄŸan ölümlerinin nedeninin tek bir kaynaktan yayılan tek bir patojenin klonal epidemisine baÄŸlı bulunmadığı'' ifade edilerek, ''Buna karşılık AÄŸustos ayının ilk 5 günü içindeki ölümlerin yüzde 32'si klebsiella, yüzde 24'ü enterobakter sepsisi nedeniyle oluÅŸmuÅŸtur. Bu oranlar kan kültürü pozitif saptanan bebekler için (klebsiella ve enterobakter bakteremisi toplamı/bakteremik bebek sayısı) yüzde 94,6 oranında gerçekleÅŸmiÅŸtir'' denildi. Heyetin raporunda, ocak ve temmuz aylarında artan yenidoÄŸan mortalitesinin 2 faktörle iliÅŸkili görüldüğü; bu faktörlerin ocak, ÅŸubat ve temmuz aylarında kan akımı infeksiyonlarında artış ve Türkiye'deki hemÅŸire kaynağının yetersizliÄŸinden dolayı hemÅŸire başına düşen yatak sayısının Avrupa ortalamasından yüksek bulunması olduÄŸu kaydedildi. Raporda, yer verilen diÄŸer bulgular ise şöyle: ''-Gerek kan dolaşımı infeksiyonuna gerekse prematüritenin komplikasyonlarına baÄŸlı ölümlerdeki genel artış, mortalitenin artış gösterdiÄŸi aylarda hemÅŸire sayısının azalmasına baÄŸlı olarak, hemÅŸire başına düşen bebek sayısının artması nedeniyle bakım standartlarındaki azalma ile açıklanabilir. Ayrıca, bu dönemde bin gramın altında yatan bebek sayısı diÄŸer aylara göre daha yüksektir. -AÄŸustos ayının ilk 5 gününde, temmuz ayına göre belirgin artış gösteren mortalite yüzde 76 oranında kan dolaşımı infeksiyonu ile iliÅŸkili görünmektedir. Bu infeksiyonların yarıya yakınında etken klebsiella olarak saptanmıştır. Bu dönemde tüm serviste yatan bebeklerin kan kültürlerinde diÄŸer mikroorganizmaların yanı sıra yüzde 64 oranında enterik patojenler olan klebsiella ve enterobakter türlerinin üremesi bir salgın olarak nitelendirilmelidir. -Ölen tüm hastalarda, çok düşük doÄŸum ağırlığı (bin gram altı), respiratuar distres sendromu, intrakranial kanarna, pnömotoraks, kromozom anomalileri, nekrotizan enterokolit gibi, yenidoÄŸanve prematüre bebeklerde, tek başına dahi ölüme neden olabilecek yüksek riskli baÅŸka hastalıkların da mevcut olduÄŸu, bebeklerin yoÄŸun bakımda bulunmalarının esas nedeninin bu hastalıklar olduÄŸu, dolayısıyla bu hastalıkların da bebeklerin kaybedilmesinde katkıda bulunacağı göz önüne alınmalıdır.'' SaÄŸlık Bakanlığı tarafından, Dr. Zekai Tahir Burak Kadın SaÄŸlığı EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi yenidoÄŸan yoÄŸun bakım ünitesindeki bebek ölümlerini araÅŸtırmak üzere oluÅŸturulan inceleme komisyonu Türkiye'deki yenidoÄŸan yoÄŸun bakım üniteleriyle ilgili saptamalarda da bulundu. Komisyonun raporunda, ülkede yılda yaklaşık 1 milyon 300 bin doÄŸum gerçekleÅŸtiÄŸi, bunların yüzde 7'si yüksek riskli kabul edildiÄŸinde, her yıl yaklaşık 100 bin bebeÄŸin yenidoÄŸan yoÄŸun bakım ünitelerinde tedavi edilmesi gerektiÄŸi bildirildi. Yardımcı üreme tekniklerinin giderek daha fazla kullanılmasının, çoÄŸul gebelik sayısında ve buna baÄŸlı olarak prematüre doÄŸum ve ölüm sayısında ciddi artışlara yol açtığı anlatılan raporda, bu durumun, yardımcı üreme tekniklerinin uygulama ilkelerinin tekrar gözden geçirilmesini gerekli hale getirdiÄŸi ifade edildi. YenidoÄŸan bakım ünitelerindeki uzman hekim sayılarıyla ilgili bilgilere de yer verilen raporda, ülkede doÄŸan bebeklere ideal ÅŸartlarda bakım verilebilmesi için 600 civarında yenidoÄŸan uzmanına ihtiyaç bulunduÄŸu vurgulandı. Raporda, SaÄŸlık Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurulunun ortaklaÅŸa hazırladığı Mart 2008 tarihli Türkiye SaÄŸlık Ä°nsan Gücü Durum Raporu'na göre; Türkiye'de halen diploması tescil edilen 111 yenidoÄŸan (neonatoloji) uzmanı bulunduÄŸu, SaÄŸlık Bakanlığına baÄŸlı 26 neonatoloji uzmanı çalıştığı bildirildi. Türk Neonatoloji DerneÄŸi'nin 2008 verilerine göre ise bu uzmanlardan yaklaşık 67'sinin üniversitelerdeki öğretim üyeleri olduÄŸu kaydedildi. Ä°nceleme heyetinin raporunda, yenidoÄŸan yoÄŸun bakım birimlerinin, üniversite hastanelerindeki kliniklerin birkaçı hariç, 10-15 yataklı küçük klinikler olduÄŸu dikkate alındığında, yenidoÄŸan hizmetlerinde mevcut neonatologlar ile hizmet ihtiyacı arasında çok belirgin bir asimetri olduÄŸu vurgulandı. Ä°stanbul'daki yenidoÄŸan yoÄŸun bakım hizmetlerinin ancak yüzde 2'si üniversite hastanelerinde verilirken, kalan kısmının devlet hastaneleri ve özel hastaneler tarafından yüklenildiÄŸi ifade edildi. Raporda, 10 profesör neonatolog öğretim üyesinin bulunduÄŸu Ä°stanbul'daki 3 üniversite hastanesinde (Ä°stanbul, CerrahpaÅŸa, Marmara) geçen yıl toplam bin 289 bebeÄŸin, toplam 12 doçent ve profesör neonatolog öğretim üyesinin bulunduÄŸu Ankara'daki 3 üniversite hastanesinde (Ankara, Gazi, Hacettepe) ise yine geçen yıl toplam bin 208 bebeÄŸin yattığı kaydedildi. SaÄŸlık bakanlığı hastanelerindeki durum Zekai Tahir Burak DoÄŸumevi YenidoÄŸan Ãœnitesi'nde 1 profesör, Sami Ulus Çocuk Hastanesi'nde bir doçent, Ä°stanbul Zeynep Kamil Hastanesi YenidoÄŸan Ãœnitesi'nde 1'er profesör ve doçent, ÅžiÅŸli Etfal Hastanesi yenidoÄŸan ünitesi'nde 1 profesör bulunduÄŸu, ayrıca Ankara Etlik DoÄŸumevi, Ä°stanbul Bakırköy DoÄŸum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Bakırköy Dr. Sadi Konuk EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi'nde 3. düzey, Ãœmraniye EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi'nde 2. düzey ünitelerin mevcut olduÄŸu belirtildi. Raporda, ÅŸu ifadelere yer verildi: ''Neonatoloji uzmanı sayısındaki yetersizliklerden dolayı, birçok ünitede çocuk saÄŸlığı ve hastalıkları uzmanları, neonatoloji uzmanı gibi görev yapmakta; neonataloji yan dal diploması olmamasına raÄŸmen, neonatoloji alanında deneyimli birçok ÅŸef, yenidoÄŸan kliniÄŸini idare etmektedir. Ancak, dönem dönem bu uzmanların yer deÄŸiÅŸtirmeleri veya baÅŸka görevlere atanmaları söz konusu olduÄŸu için, bu ÅŸekildeki deneyimli uzmanlarla hizmetin devamlılığı sekteye uÄŸrayabilmektedir.'' Raporda, yenidoÄŸan yoÄŸun bakımının bel kemiÄŸini hemÅŸirelik hizmetlerinin oluÅŸturduÄŸu ifade edilerek, ÅŸu saptamalarda bulunuldu: ''HemÅŸirelik bakımı ne kadar iyi ise mortalite ve morbidite de o kadar azalır. Bu nedenle, dünya standartlarına göre her hemÅŸirenin 3. düzey yenidoÄŸan yoÄŸun bakımında 1 veya 2, 2. düzey yenidoÄŸan yoÄŸun bakımında 4 veya 5, 1. düzey yenidoÄŸan yoÄŸun bakımında 6-8 bebek bakması önerilmektedir. Ancak ülkemiz ÅŸartları göz önüne alındığı zaman; her hemÅŸirenin 3. düzeyde 3; 2. düzeyde 6 ve 1. düzeyde 10 bebek bakması kabul edilebilir gözükmektedir. Bu durum kabul edilirse, 3. düzey için toplam bin 750; 2. düzey için toplam 4 bin 500 ve 1. düzey için toplam 2 bin olmak üzere Türkiye çapında toplam 8 bin 250 hemÅŸirenin yenidoÄŸan yoÄŸun bakım ünitelerinde görev alması gerekir.'' Raporda, Mart 2008 itibariyle Türkiye'de aktif çalışan hemÅŸire sayısının 92 bin 509 olduÄŸu dikkate alındığında, tüm hemÅŸirelerin yüzde 8.9'unun yenidoÄŸan yoÄŸun bakım ünitelerinde istihdam edilmesi gerektiÄŸi kaydedildi. Raporda, ''Ãœlkemizde genel olarak saÄŸlık insan gücü ve bu olay özelinde hemÅŸire sayısı yetersiz olup, saÄŸlık insan gücü planlaması ilgili kurumlarca gözden geçirilmeli, saÄŸlık alanında yeni programlar açılmalı ve mevcutların kontenjanları olabildiÄŸince artırılmalıdır'' denildi. YenidoÄŸan yoÄŸun bakımlarının organizasyonu YenidoÄŸan yoÄŸun bakım hizmetlerinin organizasyonu tek başına yeterli olmadığı, bu hizmetin paraleli hatta öncüsü olarak doÄŸum hizmetlerinin de organize edilmesi, böylece perinatal bakımın bir bütün halinde ele alınması gerektiÄŸi belirtildi. Bu kapsamda, doÄŸum yapılan ünitelerin de 1, 2 ve 3. düzey ÅŸeklinde belirlenmesi ve yenidoÄŸan yoÄŸun bakımı ile entegre edilmesi gerektiÄŸi belirtildi. Böylece yenidoÄŸanların gereksiz yere ve riskli bir ÅŸekilde hastaneler arasında naklinin en düşük düzeye indirilmiÅŸ olacağı kaydedildi. Zekai tahir burak hastanesiyle ilgili öneriler Dr. Zekai Tahir Burak Kadın SaÄŸlığı EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi'nin, baÅŸta İç Anadolu Bölgesi olmak üzere, Türkiye ölçeÄŸinde özellikle yüksek riskli gebelikler için bir referans merkezi olduÄŸu belirtilen raporda, geçen yıl hastanedeki doÄŸumların yüzde 25'inin yüksek riskli gebelik sonucu meydana geldiÄŸi ifade edildi. Raporda, hastanedeki yardımcı saÄŸlık personeli sayısındaki yetersizliÄŸe dikkat çekilerek, ölümlerin son bir hafta içindeki nedeninin enterik gram-negatif bakteremik sepsis olduÄŸu bildirildi. ''Bu faktörlerin kontrol edilememesi durumunda enfeksiyonun daha yüksek oranlarda ölümlere yol açma olasılığı yüksektir'' uyarısına yer verilen raporda, hastanenin yenidoÄŸan bakım ünitesinde alınması gereken önlemler konusunda ÅŸu önerilere yer verildi: ''-Enfeksiyonlar kontrol altına alınıncaya kadar üniteye yeni hasta alımı durdurulmalıdır. -Bakteremik/infekte bebekler sıkı temas izolasyonuna tabi tutulacak ÅŸekilde ayrı ayrı kuvözlerde, aynı tipte üremeye sahip bebekler öncelikli olmak üzere, infekte olduÄŸu saptanan bebekler aynı odada, diÄŸer bebeklerden ayrı bir bölümde yatırılmalı, bu bölgeye giriÅŸ ve çıkışların kontrol altında ve asgari düzeyde tutulmasına titizlikle devam edilmeli ve uyulmalıdır. -Ä°nfeksiyonu olmayan bebeklerden sürveyans kültürleri alınarak, kolonize olduÄŸu (özellikle klebsiella ve enterobakter ile) saptanan bebeklere de anlatıldığı ÅŸekilde sıkı temas izolasyonu uygulanmalıdır. -Ä°nfekte kohortun bulunduÄŸu salonda hemÅŸire takviyesi yapılmalıdır. -Bir bebek için kullanılan kuvözün hiç bir biçimde yeterli temizlik iÅŸlemine tabi tutulmadan baÅŸka bir bebek için kullanılmaması prensibi göz ardı edilmemelidir. -Halen klebsiella lenterobakter ile infekte olan bebeklerde muhtemel 'geniÅŸlemiÅŸ spektrumlu betaÂlaktamaz-ESBl' olma olasılığının yüksek olduÄŸu dikkate alınarak, referans laboratuvardan duyarlılık sonuçları doÄŸrulanıncaya kadar infekte olan bebekler mutlaka bir karbapenem türevi antibiyotikle tedavi edilmeli, ünite içinde en azından salgın süresince ESBL salgılayan klebsiella suÅŸlarının seleksiyonunu engellemek için 3. ve 4. kuÅŸak sefalosporin kullanımı en az düzeye indirgenmeli veya engellenmelidir. -Ä°nfeksiyon etkeni olarak izole edilen klebsiella ve enterobakter türleri Ankara'da bir referans laboratuarında yeniden deÄŸerlendirilerek tiplendirilmeli, antibiyotik duyarlılıkları çalışılmalı ve klonalite açısından genetik analizleri yaptırılmalıdır.'' "YenidoÄŸan uzmanı yetiÅŸtirilmeli" Raporda, ülkedeki yenidoÄŸan yoÄŸun bakımlarındaki sorunlara iliÅŸkin öneriler de şöyle sıralandı: ''-Kan akımı infeksiyonu etkenleri içinde klebsiella türlerinin oranı Mayıs 2008'de bir önceki aya göre belirgin bir artış göstermiÅŸ (yüzde 10'dan yüzde 26'ya) ve takip eden aylarda bu rakam artarak temmuz sonuÂaÄŸustos başında zirveye ulaÅŸmıştır. Yüksek riskli hastaların hastane kapasitesinin çok üstünde bir oranda izlendiÄŸi, dolayısıyla infeksiyon/salgın riskinin en üst düzeyde olduÄŸu bu gibi kuruluÅŸlarda infeksiyon kontrol verilerinin çok yakından ve aylık istatistik verilerle deÄŸerlendirilmesi ve gerektiÄŸinde süratle önlem alınması kaçınılmaz bir zorunluluktur. -Ä°nceleme konusu hastane, ülkemizde en fazla sayıda yüksek riskli bebek izleminin yapıldığı merkezdir. Ancak diÄŸer merkezlerin de en önemli sorunu olan saÄŸlık personeli eksikliÄŸi bu merkez için de söz konusudur. Anlatıldığı üzere, kapasitesinin çok üzerinde hasta kabulü, ortaya çıkan sorunun en önemli nedenlerinden biri olarak görülmektedir. Yardımcı saÄŸlık personeli eksikliÄŸi ülkemizin genel bir sorunu olmakla birlikte durumun aciliyeti göz önüne alınarak hemÅŸire takviyesi yapılmalıdır. -Bu denli yoÄŸun ve riskli hasta kapasitesine sahip merkezde toplam 4 neonatoloji uzmanı bir yandan hizmet vermekte, bir yandan da ünitede mevcut 9 doktora neonatoloji eÄŸitimi verme yükümlülüğü taşımaktadır. Dolayısıyla hemÅŸire/yardımcı saÄŸlık personel için geçerli olan yetersiz sayı uzman hekimler için de geçerli görülmektedir. Orta-uzun vadeli önlemler içinde ülke ihtiyacını karşılayacak yeterli ve nitelikli yenidoÄŸan uzmanı yetiÅŸtirilmesine yönelik önlemlerin de alınması yerinde olacaktır. -Hasta/personel oranının göreceli olarak yükselmesinin önlenmesi amacıyla, ünitenin kapasitesinin üzerinde hasta kabul etmesi önlenmeli, bu amaçla, ildeki diÄŸer devlet ve üniversite hastanelerindeki yenidoÄŸan yoÄŸun bakım ünitelerinin hasta kabul ÅŸartları iyileÅŸtirilmeli ve yenidoÄŸan yoÄŸun bakım hizmetine olan katkıları artırılmalı, özellikle, 2. düzey yenidoÄŸan yoÄŸun bakımı yapabilecek durumdaki merkezlerde bakımların yapılması ve gerekirse, Zekai Tahir Burak Hastanesi yenidoÄŸan yoÄŸun bakımında 3. düzey bakımı tamamlanan bir kısım hastanın, 2. düzey bakımlarına devam edilmek üzere diÄŸer 2. düzey hastanelere naklinin saÄŸlanabilmesi için gerekli düzenlemelerin ve uyarıların yapılması saÄŸlanmalıdır. DoÄŸum ve sonrası ile ilgili sorularınızın yanıtları foto galerilerde... -Yardımcı üreme tekniklerinin giderek daha fazla kullanılması, çoÄŸul gebelik sayısında ve buna baÄŸlı olarak prematüre doÄŸum ve ölüm sayısında ciddi artışlara yol açmıştır. Daha önceki planlamalarda öngörülmeyen bu durumun ortaya çıkması, yardımcı üreme teknikleri uygulama ilklerini tekrar gözden geçirilmesini gerekli hale getirmektedir.'' www.gercekgundem.com Anne karnındaki bebeÄŸin tekmesi görüntülendi!Â