Güncelleme Tarihi:
Depresyondakiler ise bütün gece uyusa da bir saat uyumuş gibi hisseder.Uyku bozukluğu, herkes için aynı anlamı ifade etmeyebilir. Kimi bütün gece yatakta dönüp durur, kimi ertesi gün öğlene kadar uyur, kiminin de gündüz başı düşer! Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Arif Verimli, uyku bozukluklarını anlatmaya devam ediyor.Normalde kaç saat uyumak gerekir? Bir insanın yedi-sekiz saat uyuması gerekir.Peki uyku saati yaşa göre değişir mi? Çocukluk çağında özellikle de bir yaşına kadar günün yüzde 50'si uykuyla geçmelidir. Yaşlılık çağında bu oran yüzde 25'lere kadar düşer.Uyku bozukluğu olduğundan şüphelenen bir kişi hangi uzman doktora gitmeli? Öncelikle bir psikiyatriste gitmenin daha ekonomik olduğunu düşünüyorum. Psikiyatristlerin de eğitimleri içerisinde uykuyla bilimsel yakınlıklarının olması gerekiyor. Eğitimde bu da verilmiş olmalıdır ki psikiyatrist böyle bir vaka karşısında nasıl bir yol izleyeceğini bilsin. Uykunun incelenmesi için bir uyku laboratuvarı ile de ilişki kurar. İkinci aşamada ise nöroloji servislerine başvurmak gerekir.Peki uykusuzluğun tedavisi ne kadar sürer? Psikiyatrik bir tedavide ilk sonucu almak iki ayı bulur. Yani kişi iki ayda artık 'Ben iyiyim' diyebilir. Uykusuzluk sorununun geçmesi ise tedavinin başlamasından ortalama bir hafta sonra olur. Burada hem ilacın hem de psikoterapinin yardımı söz konusudur.Depresyon uykuyu nasıl bozar? Depresyonda uykusuzluk iki şekilde bozulur. 1- Uykusuzluk tarzında bozulur. Gece uykuları iyi değildir. Kişi uyuyamaz, gece kalkar gezinir. Ya da yatağa yatar uyur fakat sabahın dördünde büyük bir sıkıntıyla uyanır. Depresyondaki kişi tam uyumuştur ama uyandığı zaman sanki hiç uyumamış gibi bir hal hisseder. Depresyondaki kişinin uykusu sabaha kadar uyumayan sadece bir saat uyuyup uyanan bir kişinin uykusuna benzer. 2- Hipersomnia: Bu, depresyonda görülen ikinci uyku bozukluğudur. Kişi aşırı derece uyur. Sabahtan akşama kadar yataktan çıkmaz ve çok uzun süreli uykular uyur.Her çok uyuyan depresyonda mıdır? Hayır, biyolojik olarak insanlar uykuları açısından ikiye ayrılırlar. 1- Çok uyuyanlar, 2- Az uyuyanlar. Bazı insanlar ancak uzun bir uyku ile ihtiyaçlarını karşılarlar. Ama bazı insanlar da, ki biz bunlara kısa uyuyanlar diyoruz, onlar 3-4 saatlik uykuyla bile kendilerini iyi hissederler.Uykusuzluğu gidermede halk arasında uygulanan bazı yöntemler var. Mesela koyun saymak ya da bazı bitki çayları içmek gibi.... Bazı bitki çayları elbette uyumaya yardımcı olabilir. Ama aslında esas sorun kişinin kafasının dolu olmasıdır. Uykusuzluk büyük oranda psikolojik nedenlerle ortaya çıkar. Önemli olan, kişinin gevşemeyi sağlamasıdır. Kişi gevşemeyi kendine özel bazı yöntemlerle sağlayabilir. Bunlardan biri koyunları saymak olabilir. Bu daha sık olarak çocuklarda görülür. Çocuklar uykuya dalmak için bir battaniyenin ucuyla, birinin saçıyla oynar veya parmak emer. İşte aynı mantıkla yetişkinler de uykuya geçiş sürecini sorunsuz yaşayabilirler. Bu biyolojik anlamda beynin meşguliyetini azaltmaktır.Uykusuzluk ne gibi sorunlara yol açar? Bir kedi düşünün. Kediyi bir banta koyun, bant yürüsün ve kedi de uyusun. Kedinin rüya fazına girdiğini tespit edin ve tam rüya gördüğü sırada onu uyandırın. Böylece kedi hiç rüya göremez ve ara ara uyur. Üçüncü dördüncü günde kedinin yürümesi, dengesi bozulur. Ayakta duramaz hale gelir. Yaklaşık yedi-sekiz gün sonra da kedi ölür. Çünkü uyku, özellikle de rüya fazı yaşam için şarttır. Rüyasız uyku olamaz. Kişinin gördüğü rüyayı hatırlamaması başka bir meselidir. Normal olarak beynin rüya fazına girmediği bir uyku mümkün değildir.Peki rüyasını hatırlayanlar mı yoksa hatırlamayanlar mı iyi uyurlar? İkisi arasında çok ciddi bir fark yoktur aslında. Önemli olan şey uykunun belirli periyotlarla uyunmasıdır. Ne zaman uyandığının bir önemi yoktur.Öğle uykuları gerekli mi? Yaşlılarda gece REM fazı düştüğü için telafi edici bir uykuya ihtiyaç duyulur. Bu da gündüz gerçekleşir. Yaşlıların gece uykusu daraldığı için öğle uykularına ihtiyacı vardır. Çocuklarda da uyku günün yüzde 50'sini kapladığı için öğle uykusuna ihtiyaç duyulur. Bir çocuk, beyin yapılanmasının olgunluğa ulaştığı 13 yaşına kadar öğle uykusu uyumalıdır. Öğle uykularının süresi en az iki saat olmalıdır.Vardiyalı çalışanlarda uyku sorunları yaşanır mı? Uykunun gece mi uyunması lazım? Biyolojik anlamda uykunun gece ya da gündüz uyunmasının çok fazla etkisi yoktur. Ama uyku alışkanlıklarının değişmesine neden olur. Mesela insan bir hafta gece, bir hafta gündüz çalışıyorsa bu insan biyolojik olarak bir ritim oluşturamaz. Bu da bir karışıklığa neden olur. Vücut kendi koordinasyonunu sağlayamaz. Zihinsel anlamda vardiya değişiklikleri kişinin kendisini bitkin ve yorgun hissetmesine yol açar. Eğer kişi bütün hayatı boyunca gece çalışıyor ve gündüz uyuyorsa bir ritim oluşmuştur ve sorun yoktur. Bu uyku düzeni kişinin vücudunu olumsuz yönde etkilemez. Uyku sürecinde ve kalitesinde güneşin etkisi yoktur. Hava aydınlık da olsa karanlık da olsa kaliteli uyku uyunabilir.Narkolepsi nasıl bir durum? Aşırı gündüz uykusu çekme durumu ve en az üç aydır devam eden günlük REM uykusundaki anormal bulguları içermektedir. Narkolepsi uyku mekanizmasında özellikle de REM yaşanan mekanizmadaki anormalliktir. En yaygın belirti uyku ataklarıdır. Hasta uykuya geçişini engelleyemez. Narkolepsi çok yaygın değildir. Genetik özellikler taşır.Gündüz aşırı uyumanın tedavisi var mı? Narkolepsi her yaşta görülebilen bir rahatsızlıktır. Ancak en çok genç erişkinlikte ve 30 yaşından önce görülmektedir. Narkolepsinin en önemli yönü kişinin uykuya dalışı engelleyememesi ve karşı koyamaması nedeniyle otomobil ve endüstri makineleri kullanırken ani kazaları meydana getirici nitelikte olmasıdır. Narkoleptik hastalar uykuya hızlıca daldıklarını ancak çok sık uyku bölünmesi yaşadıklarını ifade ederler. Katapleksi denilen düşme şeklinde ataklar, uyku başlangıcında ve uyanırken ortaya çıkan kısa süreli felçler, halk arasında karabasan denilen bir ağırlık hali, uykuya geçerken oluşan halüsinasyonlar ve hayaller bu klinik tabloya eşlik eder. Tedavisi mümkündür. Tedavisinde günün sistemlenmiş saatlerinde uygulanan kestirmeler yardımcı olmaktadır. Bazen ilaca dahi gerek duyulmamaktadır. İlaç tedavisinde amfetamin gibi uyarıcılar yararlı olmakla birlikte özellikle kataplekside antidepresanlarla kombinasyonda fayda vardır.Uyku apnesi nasıl bir hastalık? Uyku sırasında çok sayıda genellikle 30'dan fazla, kısa süreli (10 saniyeden az) solunum durması (apne) ile seyreden uyku bozukluğudur. Normal kişilerde de, uyku sırasında az sayıda solunum durması atakları olabilir. İki ana tipi vardır. Birincisi solunum yollarını engelleyen olaylarla birlikte olan mekanik uyku apnesidir. Büyük bademcikler, burundaki deviasyon, çene anormallikleri, üst solunum yolu enfeksiyonları en önemli mekanik uyku apnesi nedenleridir. İkinci neden ise merkezi uyku apnesidir. Daha çok beyin sapı denilen bölgenin hastalıkları bu tür uyku apnesine yol açar. Uyku apneli hastalarda, şişmanlık, apneleri artırabilir. Bazen şişmanlık, tek başına bu apnelerin nedeni olabilir. Horlama yine uyku apneli hastalarda sık görülen bir bulgudur. Diğer bir bulgu ise gün içindeki aşırı uyku halidir. Öncelikle solunum yollarını daraltan veya tıkayan engeller kaldırılmalıdır.Uyku apnesinin tedavisi nasıl yapılır? Şişman hastalar, zayıflatıcı diyet programına alınmalı, varsa uyku apnesinin diğer nedenleri ortadan kaldırılmalıdır. Bunlarla sonuç alınamayan hastalarda, solunum yollarına devamlı pozitif basınç veren aygıtlarla tedavi gibi diğer yöntemler kullanılır. Uyku apnesi en basit tanımıyla uyurken hava akımının burun ya da ağızda 10 saniye ve üstü bir süre kadar durmasıdır. Bir kişide uyku apnesi olduğunu anlamak için saatte 5 apne veya gece boyu 30 apne yaşaması gerekir. Uyku apnesi tehlikeli bir hastalıktır. Bazı sebepsiz ölümlerin, çocuk ve bebek ölümlerinin sebebi olduğu düşünülür. Son dönemde yapılan araştırmalar hipersomnia incelemesi yapılan hastaların yüzde 40'ının uyku apnesinden yakındığını ortaya çıkarmıştır. Hastalarda apne geliştiğinde, apnenin sonlanması sırasında beyin uyanması gerçekleşir. Bu uyanma kimi zaman farkında olmaksızın kimi zaman tam uyanmayla gerçekleşir. Buna uyku bölünmesi denir. Bu bölünmeler ne kadar sıksa uykunun kalitesi de o kadar bozulur. Bu bireyin uykudan tam dinlenmeden ve yorgun kalkmasına neden olur. Bu yorgunluğa bağlı olarak baş ağrısı, sinirlilik, isteksizlik, bitkinlik, huysuzluk ortaya çıkar. Uyku apnesi ne kadar şiddetli yaşanıyorsa hipersomnia da o derece şiddetlidir.Uyku bozukluklarından hipersomnia, yani aşırı uyuma nedir? Hipersomnia, aşırı uyku uyuma ve aşırı gündüz uyku gereksinimleri ile kendini gösterir. İnsomniaya göre daha nadir görülmektedir. Hipersomniaya narkolepsi yol açabilmekte ve madde kullanım bozukluğu da bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Hipersomnia normal uyku uyuma düzeninin bozulmasıyla ortaya çıkar. Birey uyanık kalabilmek için çaba sarf eder, kısa süreli bile olsa yatağa girerek uyumalar ve normal kalınan sürenin dışında yatakta kalmayla kendini gösterir.Belirtileri nelerdir? Aşırı uykulu olma durumu kişinin mesleki ve toplumsal düzenini bozmaktadır. Belirtilerini kısaca şöyle özetleyebiliriz: Aşırı uykulu olma durumu. Genel tıbbi durum ya da kullanılan bir ilacın yan etkisinden bağımsız olarak ortaya çıkması. Bir beyin sendromuyla ortaya çıkmaması.Aşırı uyumanın tedavisi var mıdır? Hipersomnia genetik özellikler taşımaktadır. Hipersomnia tedavisinde sabah veya akşam uygulanacak amfetamin gibi uyarıcı ilaçlar kullanılmaktadır. Hipersomniadan sorumlu en yaygın durumlar ve klinik tablolar; narkolepsi ve uyku apnesidir.Diş gıcırdatmasının nedeni nedir? Stres, gerilim ve kaygıdır. Hem gece hem gündüz uykusunda görülebilir. Diş gıcırdatma uykunun ilk evrelerinde ortaya çıkar. Aslında hafif dereceli diş gıcırtısı pek çok kişide görülebilir. Ancak şiddetli diş gıcırtısı her 1000 erişkinin üçünde görülür. Diş gıcırdatması yaşayan hastaların çiğneme kasları çok gelişmiştir. Hasta diş gıcırdattığının genellikle kendi farkına varmaz. Stres ve depresyonla beraber artmaktadır.Diş gıcırdatmanın tedavisi var mı? Dişlerin yapısını bozacağından dolayı bu hastalığa önem verilmesi ve stres kaynağının tedavi edilmesi gerek. Uykudayken eğer çene ağrısı yoksa fark edilmez. Tedavi daha çok diş hekimleriyle sürdürülür.Radikal Uykusuz gecelere sonBazıları gündüz uyur Yatakta huzursuzluk