Güncelleme Tarihi:
Beslenme Uzmanı Aşkın Yüksel, ev hanımlarının giderek şişmanladığına dikkat çekti. Teknolojinin ilerlemesi ile evdeki hareketin azaldığını söyleyen Yüksel, beş çaylarının da adeta ikram yarışına dönüştüğünü ve kilo aldırdığını söyledi...
Zayıflamak isteyenler 'kısa süreli, hızlı kilo verdiren' diyetlerle tuzağa mı düşüyor?
Yemek yemek dünyanın en büyük zevklerinden birisidir. Aynı zamanda yaşamak için elzemdir de. Ancak bazı kurallara dikkat edilmezse, bedeli ağır oluyor. Ve kilo problemi ile karşı karşıya kalıyoruz. Şişmanlık hem sağlığımızı hem de kilomuzu olumsuz etkiliyor. Kadınlarımızın estetik kaygıları, büyük bir sektörün oluşmasına yol açtı. Oysa ki, bunlar çoğu zaman işe yaramayan, kısa sürede etkisini gösterip, sonradan verilen kiloları fazlasıyla aldıran zararlı yöntemler oluyor. Bunun sonucunda da adeta Çin işkencesiyle birkaç kilo veriliyor ama kısa bir süre sonra verilen kilolar adeta KDV'siyle birlikte geri alınıyor. Bir kısır döngü oluşuyor.
Diyetlerde en büyük yanlış nerede yapılıyor?
Yaz yaklaştıkça estetik kaygılar iyice artıyor ve zayıflama merkezlerine akın başlıyor. Bu kişilerin ortak amacı, kıştan kalan fazla kilolarını hızla verip, bir an önce forma girmek. Oysa ki, yıllar süren yanlış beslenme alışkanlıkları sonucu bozulmuş olan metabolizmanın bir-iki ayda düzelmesini beklemek hayalden öteye gidemez. Diyeti bir tedavi olarak değil, bir yaşam şekli olarak benimsemek zorundayız. Kısa zamanda süratli olarak verilen kilolar, vücuttaki depo yağların yakılması değil, sadece su ve kas kaybıdır. Bu durum vücudumuza onarılmaz zararlar verir. Diyetle ilgili en büyük yanlışlardan biri budur.
Bilinçli kilo verme programı nasıl olmalı?
Şişmanlık bir hastalık olarak algılanmalı. Üstelik tedavisi de mümkün. Çözümü modern tıpta aramak gerekir. Bunun için mutlaka bir ekip çalışmasına ihtiyaç var. Bu ekipte diyet uzmanı, egzersiz için fizik tedavi uzmanı, psikojik destek gerekiyorsa psikiyatri uzmanı ve hormonal dengesizlik söz konusu ise, metabolizma uzmanı yer almalıdır. Tedavide etkeni ortadan kaldırmak ilk prensiptir. 'Kişi neden kilo alıyor?' önce bunun iyi belirlenmesi gerekir. Hormonal, metabolik, psikolojik dengesizlikler ve enerji düzensizliği şişmanlık yapar. Tedavide ilk esas, bu dengesizliği saptayıp, tedavi etmektir.
Şişmanlığın sebebi belirlendikten sonraki aşamada neler yapılıyor?
Sebep bulunduktan sonra, bu sebebe yönelik olarak diyet uzmanı tarafından kişinin yaşı, cinsiyeti, metabolizması, sosyo ekonomik koşulları göz önüne alınarak kendisi için özel diyet programı hazırlanır. Bir hedef belirlenir ve diyetisyen kontrolünde uygun tedaviye başlanır. İdeal kiloya gelene kadar, arada küçük molalar verilerek tedaviye devam edilir. Tedavi bitiminde ise, mutlaka yeterli ve dengeli beslenme eğitimi programına başlanır.
Araştırmalar ev kadınlarının daha kilolu olduğunu gösteriyor. Sizce bunun sebebi ne?
Ev kadınlarının çalışan hemcinslerine oranla kilo alma riski çok daha fazla. Yağlı ve şekerli pastalarla donatılmış beş çayı sofrası ise, kadınların baş düşmanı. Bu tür davetlerde hamurlu tatlılar yerine dondurma yenilmesini öneriyorum. Ev kadınları, çok fazla iş yapmalarına rağmen kilo alıyor. Çünkü önemli bir detayı atlıyorlar; enerji kaybına neden olacak işlerin büyük bölümünü makineler yapıyor. Son araştırmalar, özellikle ülkemizde kadınların erkeklere oranla daha kilolu olduğunu ortaya koyuyor. İkinci bir araştırma sonucu ise ev kadınlarımızın, çalışan kadınlarımıza oranla daha kilolu olduğunu gösteriyor. Ev kadınları çoğu kez işlerin yorgunluğundan yakınıyor. Oysa ki, gelişen teknoloji sadece kadınların işini kolaylaştırıyor. Dolayısıyla, ev kadınları daha az enerji harcayıp, çabuk kilo alıyor.
Peki, ev kadınlarına formda kalmaları için neler söylemek istersiniz?
Her gün yürüyüş ve egzersiz yapın. Özellikle sabah açken yapılan bir saat tempolu yürüyüş, kilo almaktan korur, kilo vermeye de yardımcı olur.
Özellikle kabul günleri kilo almak için büyük etken. Böyle günlerde sanki kadınlar arasında bir rekabet oluşuyor. Kadınlar adeta ikram hazırlama yarışına giriyor. Oysa ki, daha az kalorili ve daha lezzetli mönüler hazırlamak olası. Ağır hamur tatlıları yerine dondurma veya şekersiz sütlü tatlılar, börek yerine salatalar ikram edilebilir.
Şekerli ve kolalı içecekler yerine ayran veya taze sıkılmış meyve suları hem daha şık olacak hem de kilo aldırmayacaktır.
Ev kadınlarının bir diğer yanlış uygulaması ise, aynı sofraya oturan aile bireylerinin tabakta bıraktıklarını yemeleri. Oysa, uygun porsiyonlarla servis yapılsa, bu problem ortadan kalkacak.