Bağışıklık sisteminin neferleri; tiroit bezleri

Tiroit bezleri, salgıladıkları hormonlarla, vücuttaki tüm organların işleyişini ve metabolizmasını etkiliyor. Vücudumuzun mikroplarla, virüslerle ve alerjiyle savaşmasını sağlayan bağışıklık sistemi zayıfladığında tiroit bezine karşı bir reaksiyon oluşuyor. Bunun sonucunda tiroit bezi tahrip oluyor ve vücut metabolizmasının işleyişi için gerekli olan hormonların üretimi düşüyor. Tiroit bezinin yavaş çalışması halinde, kalp atışı yavaşlıyor, adet düzensiliği, kilo artışı, el, ayaklar ve gözkapaklarında şişmeler, saç dökülmesi gibi birçok rahatsızlık ortaya çıkıyor. Bunların yanısıra, zihinsel işlevler yavaşlıyor, unutkanlık ve uykusuzluk gibi şikayetler de görülüyor. Tiroit bezleri hızlı çalıştığı zaman da metabolizmayı hızlandırarak kalp çarpıntısı, aşırı terleme, kemik erimesi, ellerde titreme, saç dökülmesi, yorgunluk gibi semptomlar meydana geliyor. Metabolizma gereğinden fazla hızlı çalıştığı için kişi kilo kaybediyor. Bunların yanısıra, göz kapaklarında şişme ve çift görme gibi göz rahatsızlıkları da ortaya çıkıyor. Tiroit bezinin büyümesi sonucunda Guatr rahatsızlığı meydana geliyor. Tiroit bezinin büyümesinde genetik faktörler de çok önem taşıyor. Rahatsızlığın belirtileri arasında boyunda şişlik, yutkunma ve nefes alma güçlüğü, sinirlilik, yorgunluk, kilo artışı, ciltte kuruma ve saçlarda cansızlık yer alıyor. Eğer bu sorun gerektiği gibi tedavi edilmezse, ileri dönemlerde nodül oluşumu da görülebiliyor. Hastalığın en önemli nedenleri arasında, yetersiz iyot tüketimi başta geliyor. Dolayısıyla iyot açısından zengin olan deniz mahsülleri tüketimine daha fazla ağırlık verilmesi gerekiyor. Tiroit bezindeki olası problemler, kandaki tiroit hormonları miktarının ölçülmesiyle ortaya çıkarılıyor. Tiroid bezlerinin az çalışmasının tedavisi, tiroit hormonlarının haplarla takviye edilmesi ile gerçekleşiyor. Aşırı çalışan tiroit bezlerinin tedavisinde ise, tiroit bezinin yavaşlamasını sağlayan ilaç takviyesi yapılıyor ya da ameliyata gidiliyor.