Babylon Programında Bu Hafta
"Babylon’un programında bu hafta, 17 Ocak Perşembe “Şarkı Yazarlığı” etkinliğinde İdil Meşe’nin sunumuyla Simge Pınar & Şenceylik, 18 Ocak Cuma Pub Story: Hey Gidi Günler, 19 Ocak Cumartesi License to Dance serisi kapsamında Parra for Cuva ve Juren Vu bulunuyor."
Şehrin bağımsız kadın müzisyenleri İdil Meşe, Simge Pınar ve Şenceylik’in, şarkı yazarlığı üzerine bir sohbet gerçekleştireceği ve şarkılarının en samimi hallerini müzikseverlerle paylaşacağı gece 17 Ocak Perşembe Babylon’da!
New York’ta yaşayan İstanbullu şarkı yazarı İdil Meşe; aşkın ve kaybetmenin, güzellik ve hakikatin hikayelerini modern ozanlara özgü bir sakinlikle anlatıyor. Oceanvs Orientalis ve Da Poet ile yaptığı üretimlerle ismini duyuran müzisyen; on seneyi aşkın süredir Amerika’da, Avrupa’da ve Türkiye’de akustik konserler veriyor. 2016 yılında Oceanvs Orientalis ile bir araya gelerek yazdığı “The Cube” parçasını Berlin çıkışlı plak şirketi “Bar25” etiketiyle, 2017’de ise Barcelona kökenli plak şirketi Kanto Records’tan “General Tales of Ordinary Madness” kısaçalarını dinleyiciyle paylaştı. İlhan Erşahin ve Oceanvs Orientalis ile birlikte çalıştığı “Television”ın da yer aldığı kısaçalar prömiyerini Mixmag üzerinden yaptı. Türkiye’nin sevilen hip hop gruplarından 90bpm ile “Simsiyah”ı yazan ve söyleyen İdil Meşe; Rain Lab, Raymond Angry, Mehmet Aslan, Islandman, Mind Shifter, Lemurian, Sainte Vie ve Carlita ile müzikal üretimine devam ediyor.
İstanbullu şarkıcı ve söz yazarı Simge Pınar, kelimelerin ve melodilerin iyileştirici gücünden ilham alarak yaşamından öyküleri dinleyicilerine ulaştırıyor. Çıkışını yaptığı Sofar İstanbul performansı ve “Yeni Bir Hayat” parçası, Youtube üzerinden bir milyondan fazla izlenmesi ile dikkat çekiyor. İlk teklisi “Biz Hep Aynı” ve ikinci teklisi “Sangria”, Rakun Müzik etiketiyle yayımlandı. Katıldığı bir şarkı yazarlığı atölyesinde Harun Tekin ile yolu kesişen Simge Pınar, 20'li yaşlarının ilk yarısının ürünü olan ve prodüktörlüğünü Harun Tekin'in üstleneceği ilk albümünün hazırlıklarına devam ediyor.
Müzik hayatına BÜMK Orkestra’da gitarist ve BÜMK korolarında alto vokalist olarak başlayan Eda Sena Şenceylan, şarkılarını Boğaziçi Taşoda Müzik Festivalleri’nde ve İstanbul’da verdiği konserlerle duyurdu. 2015 yazında Arel Koray Nalbant prodüktörlüğünde şarkılarını düzenleyip kaydeden Şenceylik, dört parçasını YouTube üzerinden dinleyicileriyle buluşturdu. İlk kısaçaları “Çok Karışık”ı 2016’da yayımladı. Çeşitli elektronik müzik prodüktörleriyle yayımladığı teklilerin yanında, yaptığı reklam müzikleri ve Ahmet Ali Arslan gibi müzisyenlerle birlikte kayıtları da bulunuyor. Sofar İstanbul’daki performansıyla şarkılarını geniş bir dinleyici kitlesiyle buluşturan Şenceylik, yeni şarkılarını yazmaya devam ediyor.
Türkçe pop şarkılar eşliğinde müzikseverleri 90’lı yıllara geri götürücek “Hey Gidi Günler” ve öncesinde 90’lar temalı Pub Story etkinliği, 18 Ocak Cuma gecesi Babylon’da!
Babylon’un yıllardır ev sahipliğini yaptığı Oldies But Goldies ve yeni konsepti Y2K Millennium Party’de de olduğu gibi müzikseverleri zamanda yolculuğa çıkarıyor ve bu sefer 90’ları Babylon dans pistine taşıyor. Babylon, Sarp Dakni ve Berke Yavuz’un kabin başında olacağı gecede; Yonca Evcimik, Mustafa Sandal, Burak Kut, Tarkan, Emel Müftüoğlu, İzel-Çelik-Ercan ve daha nicesinin hit şarkılarından oluşan Türkçe pop seçkisiyle katılımcıları geçmişe davet ediyor.
Berlin elektronik müzik sahnesinin yetenekli isimlerinden Parra For Cuva ve sonrasında Juren Vu “License to Dance” serisi kapsamında, 19 Ocak Cumartesi gecesi Babylon’da!
Funk baslar, filtreli davullar ve yankılı zillerin dijitalin ötesindeki birlikteliğiyle elektronik müzik; içimizde yaşayan ritmi yanımızdakilerle paylaşmaya davet ediyor. Lazerlerle trampetlerin kesişiminde, elektronik müzik sahnesinin dikkat çeken isimleriyle kendi beat’lerimizin rüzgarına kapılmak için “License to Dance” serisinde bir araya geliyoruz. Kendimizi müziğe bırakıyor, piste sürükleniyor ve bütün gece dans ediyoruz!
Parra For Cuva’nın yaratıcısı Nicolas Janco, klasik piyano ile başladığı müzik hayatında; caz, pop ve indie tarzlarına yöneldikten sonra Berlin’e taşınarak elektronik müzik dünyasına adım attı. House elementlerini downtempo, klasik ve caz piyano kompozisyonları ile harmanladığı özgün melodileriyle dikkatleri üzerine çekti ve çıkış albümü “Majouré”yi 2015’te yayımladı. Müziğini piyanonun yanı sıra; kalimba, davul, çan ve akordeon gibi enstrümanlarla da zenginleştiren Parra for Cuva, 2016 yılında Senoy ile yayımladığı “Darwiš” ile elektronik müzik sahnesindeki yerini sağlamlaştırdı. Ana akım elektronik müziğin limitlerinin dışında kalacak bir yaratıcılıkla oluşturduğu son electronica albümü “Paspatou”dan iki kısaçaları geçtiğimiz aylarda dinleyicileriyle paylaştı. Melankoli ve coşku arasında bir yerde, farklı duygulara açılan albüm; ismini Jules Verne’in “Seksen Günde Devri Alem” eserindeki kahyadan alıyor.
Türkiye’nin yetiştirdiği yeni nesil prodüktör ve DJ'lerden biri olan Juren Vu, tarz sınırlarından bağımsız olarak yarattığı tutku ve ritim odaklı üretimleriyle lokal ve uluslararası sahnede ismini duyurmayı başardı. Yeni nesil elektronik müzik hareketinin ruhunu parçalarına da yansıtarak dijital platformlarda birçok listede yer edinmeyi başaran Juren Vu; prodüktörülük çalışmalarına ek olarak Türkiye içerisinde büyük yankı uyandıran Ferry Corsten , Markus Schulz, Eelke Kleijn, Martin Roth gibi isimlerle de aynı sahneyi paylaştı. Future Forward Media altındaki kendi plak şirketi ‘’Ethereal Future’’ ile beraber yükselişini sürdüren Juren Vu, Parra For Cuva sonrasında kabin başında olacak.