Ayrılığa neden olan 7 kavga sebebi
"İşini kaybetti, bütün gece eve gelmedi, ailesiyle aranız nane molla... Bazen, birbirinize duyduğunuz aşk önemini yitiriverir..."
Özellikle ilişkinizin ilk dönemlerinde karşınıza çıkacak olan bazı engelleri aşmanız şart. Bunları birer sınav olarak düşünün. Başarıyla geçerseniz ödülünüz sevgiliniz olacak.
Ailesiyle tanışmak için evlerine akşam yemeğine gittiniz. Size olan tavırları oldukça soğuk. Ya da sabahın beşine kadar onun evini aradınız ama kimse telefona cevap vermedi. Onun için endişeleniyorsunuz. Bu durumda ne yaparsınız? Belki telefonu bozuktur deyip içinizi rahatlatmaya mı çalışırsınız, acaba kaza mı yaptı diyerek iyice mi telaşlanırsınız, yoksa kimbilir kiminle beraber diye düşünüp canına okuma planlarını mı yaparsınız? Vereceğiniz tepki, ilişkinizin gidişatını tamamen etkileyecektir. Evet uzun süreli bir ilişki istiyorsanız, yazımıza göz atmalısınız.
1. İlk büyük kavganız:
O tam bir sinir küpü, sizse inanılmaz kızgınsınız.
Ne yapmalı?
Sakin olun: Ne kadar zor olsa da bazen biraz susmak ve konuşmak için daha uygun bir zamanı beklemek ikiniz için de iyi olur. Sinirle söyleyeceğiniz bir çift söz hem ilişkinizde kapanmayacak yaralar açabilir, hem de yine siz üzülebilirsiniz. En iyisi siz içinizden ona kadar saymayı deneyin.
Ona zaman ayırın: Eğer sorunları görmezden gelirseniz, dönüp dolaşıp yine başınıza iş açabilirler. Bir süre sonra birbirinizi düşman gibi görmeye başlarsınız.
Her zaman kazanan olamazsınız: Kavgada en çok sesi duyulan değil, sorunu çözen kişi kazanmış sayılır. Önce onu anladığınızı belli edin. Böylece onu dinlediğinizi ve sorundan haberdar olduğunuzu anlayacaktır. Bu tavır karşısında, o da suçlayıcı yaklaşımından vazgeçecek ve suçun kendine ait olan kısmını kabul edecektir.
Problem üzerinde yoğunlaşın, onun karakteri üzerine değil: Eğer ev işlerinde size yardımcı olmamasından şikayetçiyseniz, bunu belli etmenin değişik yolları var. "İşten geldikten sonra temizlik yapmak beni gerçekten yoruyor. Sen de biraz yardımcı olsan işim kolaylaşırdı, ne dersin?" diyerek açın konuyu. Asla "Sen zaten benim hayatımı kolaylaştıracak hiçbir şey yapmazsın" derseniz, sorunu asla çözemezsiniz.
Fazla uzatmayın: Eğer özür dilediyse ya da o gün konuşma modunda değilse, üzerine gitmeyin. Fazla uzatmak başınıza başka sorunlar çıkarabilir, dikkatli olun.
2. Birlikte Yaşama Kararı:
Birlikte yaşama ya da evlenme kararını verme aşamasında, birçok çiftin ilişkisi sona ermiştir. Bu göründüğü kadar kolay bir iş değildir.
Ne Yapmalı?
Eğer stresliyse: Ona bu kararı vermek için aceleniz olmadığını hatırlatın. Eğer istemeye istemeye aynı çatı altında yaşamaya başlarsanız bu sizin için de zor olur. Çünkü o yaşadığı hayattan zevk alamazsa sizi de mutlu etmesi imkansızlaşır.
Eğer isteksiz taraf sizseniz: Eğer niyetiniz varsa ama kararsızsanız, kendi evinizi kapatmadan, bir iki aylığına anlaşmalı olarak aynı eve taşınabilirsiniz. Asla onun size taşınmasına izin vermeyin. Çünkü mutsuz olursanız onu evden göndermeniz zor olur ama siz evden rahatlıkla gidebilirsiniz.
Endişelerinizi belli edin: Bütün endişe ve korkularınızı anlatın ve onun da kendini rahat hissetmesini sağlayın. İkiniz de kendinizi hazır hissettiğinizde tekrar geri dönmek üzere konuyu kapatın.
Onu çıldırtmanın yolları
3. Ailesi sizden nefret ediyor:
Onunla çok mutlusunuz ama ailesi sizden hiç hoşlanmıyor ve yaptığınız her şey onlara batıyor. İlişkiniz ciddileşiyor ve bu konu artık sizi çok üzmeye başladı.
Ne Yapmalı?
Onu elçi tayin edin: Erkek arkadaşınıza, ailesiyle konuşmasını söyleyin. Onlara gittiğiniz zaman kendinizi rahatsız hissettiğinizi, bu nedenle onlardan gittikçe soğuduğunuzu anlatın.
Hemen savunmaya geçmeyin: Asla savunmaya geçmeyin. Sık sık onların haklı olduğunu ima edin.
Topu onlara atın: Oğlunuzla çok iyi anlaşıyoruz ve aynı şekilde sizinle de aramın iyi olmasını isterim. Bu benim için önemli. Umarım sizin için de önemlidir. Sizi üzecek bir şey yapıyorsam, düzeltmek için elimden geleni yaparım şeklindeki bir yaklaşım onların size karşı tavırlarının değişmesini sağlayacaktır, göreceksiniz.
4. Uzak düştünüz:
Gözden ırak olunca gönülden de ırak olunur, derler. Unutmayın, hasretin bağlılığı güçlendirdiği de bir gerçektir.
Ne yapmalı?
Karşılıklı özlem çektiğinizi unutmayın: Suçu ona yükleyip sinirinizi ondan çıkarmakla hiçbir yere varamazsınız. İkiniz de aynı durumdasınız.
Fedakarlık zamanı: Birbirinizi daha sık görmek için yollar arayın. Mesela evinizi satıp daha ucuz bir ev alabilir, fazla mesai yapıp para biriktirebilirsiniz. Böylece hafta sonu için bile olsa birbirinizi görmek için uçak bileti alabilirsiniz.
Kendinizi teknolojinin ellerine bırakın: Önce internet olayına girip, telefondan daha ucuz bir iletişim sağlayabilirsiniz. Telesekreterine ya da e-mail adresine seksi mesajlar bırakarak aşkınızı canlı tutabilirsiniz.
5. İşten kovuldunuz:
İşsiz kalmak, insanları depresyona sokan nedenlerin başında gelir. Birbirinize anlayışlı olmalısınız. Maddi açıdan birbirinize destek olmaktan asla kaçınmamalısınız.
Ne yapmalı?
İşini kaybeden oysa: Onu kariyeri ya da parası için değil, kendisi olduğu için sevdiğinizi göstermenin tam zamanı.
Kum torbası olmayın: O işini kaybetti ve bunalımda diye, sizi kum torbası yerine koymasına izin vermeyin. Anlayışlı olmakla enayi olmak farklı şeylerdir. Morali bozuk diye size bağırıp çağırması ve sizi ezmesi haksızlık. Onu güldürmeyi deneyin ama asla taviz vermeyin. Yoksa, işler yoluna girdiğinde de her şeyin aynı kalmasını isteyebilir, unutmayın.
İşini kaybeden sizseniz: Erkekler bütün sorunların çözümünü bildiklerini düşünürler. Rahatsız olduğunuz zaman bunu ona söyleyin ve her şeyin kontrolünüzde olduğunu hatırlatın.
Neye ihtiyacınız olduğunu söyleyin: Yalnız kalmaya, maddi desteğe ya da onun şefkatli kollarına ihtiyacınız olabilir. Bunu onun bilmesini sağlayın ama asla emredici olmayın.
Birbirinizi sevdiğinizi unutmayın: Aranızda oluşan gerginliğin stresten ve dış etkenlerden kaynaklandığını sık sık birbirinize ve kendinize hatırlatın. İşsizlik dahil bütün sorunlar geçici, aşk kalıcı.
Onu çıldırtmanın yolları - 2
6. Arkadaşları sizden önce geliyor:
Erkek arkadaşınızın arkadaşları sizden ön planda mı?
Ne yapmalı?
Savaş çıkarmayın: Onun tatil anlayışı 24 saat sörf tahtası üzerinde geçirmek, sizinki de arabaya atlayıp diyar diyar gezmek olabilir. Birbirinizi zorlamanın hiç gereği yok. Anlayışlı davranın ve savaş çıkarmayın.
Bunun hoşunuza gitmediğini belli edin: Sizin de arkadaşlarınızla birlikte vakit geçirmekten hoşlandığınızı ama onunla daha sık birlikte olmaya ihtiyacınız olduğunu söyleyin. Boş zamanlarınızı iyi planlarsanız, hem arkadaşlarınızla hem de birbirinizle vakit geçirebilirsiniz.
Oyunu karşılıklı oynayın: Eğer hislerinizi anlamıyorsa, sizin gibi hissetmesini sağlayın. Sizinle olmayı planladığı bir zamanda arkadaşlarınızla hafta sonu tatili için plan yaptığınızı söyleyin. Onu sık sık yalnız bırakın ve size sıraladığı bahaneleri sıralayın. Böylece sizin hissettiklerinizi anlayacak ve durumu düzeltmek için girişimde bulunacaktır.
7. Geç saatlere kadar dışarıda:
Bir iş yemeğine çıkıp saat 04:00'de eve geldiği yetmiyormuş gibi bir de size "Uykun kaçtı herhalde, ben sana geç saatte yemek yeme demiyor muyum?" diyor.
Ne yapmalı?
Tavrınızı koyun: Aptalca kıskançlık krizlerine girip onu daraltmayın. Nerede olduğunu ve kaçta geri geleceğini bilmeye hakkınız olduğunu hatırlatın. Aksi takdirde kendisini çok merak ettiğinizi ve o gelene kadar gözünüze uyku girmediğini söyleyin. Tek endişenizin başına bir şey gelmesi olduğunu, yoksa ona güvendiğinizi anlamasını sağlayın. Niyetinizin onu kontrol altına almak olmadığını anlayınca, gidiş geliş saatlerini ve nerede, kiminle beraber olduğunu size bildirmek konusunda daha hassas davranacaktır.
Aşk tuzakları
İlişkileri sarsan kötü alışkanlıklar
Ucu bize dokunan kuyruklu yalanlar
Sevgilinizdeki ölümcül kusurlar