Aşkın evlilik cüzdanına ihtiyacı var mı?

"Bir kağıdın üzerine atılmış imza, birleşen iki hayat ve bir sürü seyirci. İşte "Aşk" adlı filmin bitiş sahnesi. İki imza, iki de tanık sayesinde yakın çevreden aynı evi paylaşma izni alındı, artık aşklarının kanıtı da kapı gibi ellerinde."

Evet mi hayır mı?

Peki ama gerçekten aşkın evlilik cüzdanına ihtiyacı var mı? Aşklarını özgürce kimsenin onayına ihtiyaç duymadan yaşayan çiftlere göre bu sorunun cevabı çok net bir şekilde ; "Hayır. Aşkın evlilik cüzdanına ihtiyacı yok!." Bu çiftler, aşkları için kimsenin onayına ihtiyaç duymadıkları gibi, aşkları için birbirlerinin onayına da ihtiyaç duymuyorlar. Onlara göre dolu dizgin yaşanan bir aşkı onaylamaya ne kimseinin yetkisi, ne de kimsenin hakkı var.

Aşk, paylaşıldıkça büyüyen iki kişilik bir tutkudur. Bir kadın ve erkeğin birbirlerine duydukları güvendir. Böylesine yoğun bir duyguyu evlilik cüzdanı ile zincire vurmak istemeyen çiftler, aşklarına herşeye rağmen sorgusuzca yaşamayı seçiyorlar.

Aşklarını başka bir boyuta taşımak isteyen çiftler ise evlilik cüzdanlarını ceplerine koyup, hayatlarını rayına oturtmaya bir an önce başlamak istiyorlar. Peki evlenince neler değişiyor? Klasik sahne şu ki; Erkek gül gibi kızı kaçırma korkusu olmadan göbek salmaya, kadın ise "eyvah adamı elden kaçırırım" korkusu olmadan evde rahat rahat bigudileri ile dolaşmaya başlıyor. Nasıl olsa elde belediyeden onaylı imzalı bir belge var.

Evliliğin anlamı

Evlilik gerçekten çiftlerin birbirlerine olan güveninin mi yoksa birbirlerine olan güvensizliğinin bir sonucu mu? Bunun cevabı da bir hayli karışık. Birbirlerine güven duyan çiftler, aşklarını kanıtlamak için evlenmeye ihtiyaç duymazken; yine aynı şekilde birbirlerine hayatları boyu güven duygusunu koruyabilmek için evliliği seçen çiftler de var. Bir kadın ve bir erkeğin özel hayatları tek bir hayat çatısı altında birleştiğinde, bu güven duygusu daha da güçlenerek kemikleşiyor. İşte, evlilik cüzdanı bu bağı zaman adlı arkadaşının desteği ile olgunlaştırıyor.

Aşk iki kişilik bir tutku oyunu. Bu oyunun yatılı okullarda görülen cinsten belirli kuralları yok. Yaşayarak oynanacak, bazen yeni kurallar konacak, belki iki saniye sonra bu kurallar hiç tanınmayacak. Belki hiç evlenilmeyecek, belki de bir bakmışsınız, tanıştıktan iki gün sonra evlilik cüzdanınız cebinizde olacak.

Aşkın, evlilik cüzdanına ihtiyacı elbet yok ama aşkın asıl ihtiyacı olmayan şey belli kalıplar içine sıkıştırılmak. Siz kalbinizin sesini dinleyin; ister aşkınızı pastanın üstünü şekerlemelerle süsler gibi evlilik cüzdanı ile süsleyip, allayıp, pullayın; isterseniz de aşkınızı sade gösterişsiz bir evlilik cüzdanına sahip olmadan yaşayın!