Güncelleme Tarihi:
Aşıksınız ama bunun farkında bile değilsiniz. Ama görünen köy kılavuz istemez, sözleriniz, hareketleriniz sizi o kadar çok ele veriyor ki. Sanki bir anda siz 'siz' olmaktan çıkıyorsunuz ve bambaşka bir kişiliğe bürünüyorsunuz.
Güne her zamankinden daha erken başlarsınız. Sanki kendinizi günler boyu uyumuş gibi hisseder ve gayet formda olursunuz. Gözlerinizin içi gülmeye başlar, yanaklarınız pembeleşir, acayip güzelleşirsiniz. Sizi gören "şıp" diye aşık olduğunuz anlar. Müzik kadar aşk da ruhun gıdasıdır.
Önceleri gözünüze çarpmayan ya da çarptığı halde aldırış etmediğiniz kilolarınız ve can düşmanınız selülitler, başınıza dert olur. Her daim ayna karşısında onlardan nasıl kurtulacağınızı düşünürsünüz. Ve paranızın büyük bir kısmını kremlere ve spor merkezlerine bağışlarsınız.
İş güç hak getire! Sorumluluklar kendini bir anda "top on" listesinin alt sıralarında bulur. Patronunuzun imalı lafları bile dikkatinizi çekmez. Varsa yoksa "O"dur. Eee, ne de olsa listenin başına yerleşmiştir.
Sizi görenler nedensiz sırıtmalarınıza ve ağzınızın artık kulaklarınıza yapışmasına, herkese hatta hoşlanmadığınız insanlara bile sevgi dolu davranmanıza bir anlam veremezler. Halbuki siz yeni aşkınız sayesinde dünyanın en mutlu insanısınızdır. Varsın sizi anlamasınlar.
Onunla geçen süre, nedense su gibi akıp geçer. Onu her gün görmek için bilumum yalanlara başvurup, en yakın arkadaşınızı bile satarsınız.
Kalp atışlarınız normale dönmez. Hele onu görünce, adrenalin miktarınız maksimum noktalara sıçrar. Elleriniz, titrer midenize kramplar girer.