Aşk kalp işi değil beyin işi

Yapılan araştırmalar, aşkın bir çeşit hastalık olduğunu ortaya koydu. Beynin kimyasını değiştiren aşk, salgılattığı hormonlarla kavrama ve analiz etme yeteneğini engelliyor.

Âşık insanın salgıladığı seratonin hormonu, kişilik bozukluğu olan kişilerle aynı seviyede. Güvenme, haz alma ya da ödüllendirme gibi kavramları harekete geçiren hormonlar salgılatan aşk duygusu, muhakeme yeteneğinin kaybolmasına neden oluyor. Salgılanan oksitosin hormonuyla birlikte kişide bağlanma güdüleri artıyor. Kaybolan muhakeme yeteneğiyle birlikte aşık olunan kişinin olumsuz yanları görülemiyor ve aşık olunan kişiyle kendisi arasında ayrım yapamayan birey onu kendiyle aynı görüyor.

Aşkın belli bir ömrünün olduğunu ortaya koyan araştırmalar, en fazla 3 yıl sonra kişide salgılanan bu hormonların azalmaya başladığını ortaya koyuyor. İnsan, doğası itibariyle bu tutkuyu sürdüremiyor ve duyulan aşk yavaş yavaş azalıyor. İradenin kaybolduğu aşk, bir çeşit ömür boyu sürmesi istenilen, tedavi gerektirmeyen bir hastalık.