Aşırı Terleyen Kişiler Kulak Mantarına Dikkat!
"Central Hospital’dan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Ümit Hardal, kulak mantarı hakkında bilinmesi gerekenleri ve tedavi yöntemlerini anlatıyor."
Dış kulak yolunun mantar enfeksiyonları, en çok yaz aylarında görülüyor. Sıcak, nemli ve rutubetli ortamlarda oluşan bu hastalık, çoğunlukla havuz veya deniz sonrasında meydana geliyor. Aşırı terleyen ve kulaklarını karıştırmayı alışkanlık haline getiren kişilerde daha sık rastlanıyor. Zamanında müdahale edilip tedavi edilmediği takdirde ise ciddi problemlere yol açabiliyor.
Isı ve nem seviyor
Dış kulağın akut veya kronik mantar enfeksiyonlarına, kulak mantarı yani otomikoz ya da miringomikoz denir. Dış kulak yolu mantarları, deri ve yumuşak doku mantarlarına benzerler. Kulak kanalının dar ve kıvrımlı oluşu, giren sıvı ve yabancı cisimlerin bu bölgeden çıkışına engel oluşturur. Bu durum da kanal yüzey dokusunun zayıflamasına ve zedelenmesine sebep olur. Kulak mantarı, dar kanalda genişleyen yangılı dokunun yeterince yer bulamaması nedeniyle son derece ciddi bir ağrı ve kaşıntı ile kendini gösteren bir hastalıktır. Bu hastalık ısı, nem ve tozlu havanın olduğu subtropikal ve tropikal bölgelerde yaşayan kişilerde daha fazla görülmekle birlikte, tüm dünyada yaygın olan bir enfeksiyondur. Genellikle aşırı terleyen ve kulaklarını karıştırmayı alışkanlık haline getiren insanlarda daha sıkça görülür.
Kulakları karıştırmak hastalığı ilerletiyor
Kulak mantarının tek veya her iki kulakta da görülebildiğini belirten Central Hospital’dan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Ümit Hardal, “Hastalık kendini kaşıntı, kötü kokulu akıntı, şiddetli ağrı, çınlama ve işitme kaybı olarak gösterir. Bazı durumlarda kulak kepçesinde ve boyundaki lenf bezlerinde şişmeler de meydana gelebilir. Ağrının oluşması mantarın derinlere kadar indiğini gösterir. Özellikle kulakları karıştırmak, hastalığın kulağın derinliklerine kadar ilerlemesine yol açabilir. Bu sebeple kulağa asla müdahale edilmemelidir.” diyor.
Tatilde dikkatli olun
Normalde dış kulak yolunun hafif asidik düzeyde oluşu, bu bölgeye mikroorganizmaların
yerleşmesi için uygunsuz bir ortam yaratır. Bunun yanı sıra kulak temizliği esnasında oluşan
travmalar ve genellikle steril olmayan gereçlerin kullanılması da mantar oluşumunu kolaylaştırabilir. Ayrıca deniz, havuz, hamam, sauna hatta banyoya bağlı olarak dış kulağın suyla sık teması sonucu PH değerinin yükselmesi ve diğer travmatik durumlarda enfeksiyon ortaya çıkabilir.
Tekrarlama olasılığı yüksek
Tedavide öncelikle dış kulak yolundaki mantar plaklarının aspiratör yardımı ile alınarak temizlendiğini söyleyen Central Hospital’dan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Ümit Hardal, “Enfeksiyon geçene kadar uzman hekimin uygun gördüğü sürelerde bu işlem tekrarlanır. İlaç tedavisi genellikle lokal müdahaleler şeklindedir ve en çok damlalardan faydalanılır. Tedavi sırasında ve sonrasında kulağın temiz tutulması, su ile teması önlenmelidir. Enfeksiyon geçmiş bile görünse, tekrarlama olasılığı yüksektir. Ayrıca su ile temas olacağı zamanlarda dış kulak yolu özel ilaçlar ile asidifiye edilerek korunmalıdır.” dedi.
Tedavi edilmezse işitme kaybına sebep olabilir
Kulak mantarı zamanında teşhis ve tedavi edilmediğinde kulak zarında delinmeye ve işitme kaybına yol açabilir. Kulak mantarı ayrıca çevre kemik dokulara da yayılabilir. Bu nedenle kulak mantarını düşündürecek belirtiler görüldüğünde mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulmalıdır.
Bağışıklık sistemi zayıf olanlar risk altında
Kulak mantarının herkeste görülebilen bir rahatsızlık olmadığına değinen Central Hospital’dan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Ümit Hardal, “Kulak mantarının oluşabilmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekir. Hastalığın ortaya çıkmasına neden olan en büyük faktörlerden biri nemdir. Rutubetli, nem oranı yüksek ve sıcak iklime sahip bölgelerde yaşayan kişilerde kulak mantarı görülme oranı daha fazladır. Ayrıca yüzücülerde uzun süreli suyla temasa bağlı kulak mantarı sıkça görülür.
Kulak mantarı bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha kolay gelişir. Hamileler, şeker hastaları, lösemi ve lenfoma hastaları, kemoterapi gören hastalar ve kortizonlu ilaç kullanan hastalar risk grubundadır. Kulak temizleme çubuğunu sık kullanmak ve başörtüsü de mantar oluşumunu arttıran diğer etkenlerdir. İşitme cihazı kullanan bazı hastalarda da kulak mantarı görülebilir. İşitme cihazı kulak içindeki deriyi travmaya uğratabileceğinden mantar oluşabilir.” açıklamalarında bulundu.
Central Hospital’dan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Ümit Hardal, kulak mantarından korunmak için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:
* Kulak içerisine yabancı cisim veya parmakla müdahale edilmemelidir.
* Kulak temizliğine özen gösterilmelidir.
* Pamuklu çubuklar asla kullanılmamalıdır. Dış kulak bir bezle silinerek temizlenmelidir.
* Banyo, deniz veya havuz sonrası kulaklar nemli bırakılmamalı, iyice kurulanmalıdır.
* Aşırı nemli, rutubetli ve sıcak yerlerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
* İşitme cihazı kullanılıyorsa iyi dezenfekte edilmelidir.
* Mantar oluşumunu tetikleyen acı biber, domates, kızartma ve çikolata gibi besinlerden uzak durulmalıdır.
* Kalabalık havuzlara girmekten kaçınılmalıdır.
* Kulak damlaları açıldıktan sonra, sadece 15 gün kullanılmalıdır.
* Kulak kaşındıktan sonra suyla temas ettirilmemelidir.
Opr. Dr. Ümit Hardal