Güncelleme Tarihi:
Asherman sendromu nasıl belirti verir?
Rahim iç zarının hasar derecesine bağlı olarak, kısmi hasar varsa adet miktarı ve süresinin azalması dikkat çeker. Örneğin eskiden 3 günü aktif kanamalı 5 gün adet görürken, Asherman geliştikten sonra, yine düzenli olan ama toplamda 1-1,5 gün ve öncekine göre bariz azalmış adet kanaması, Asherman sendromunun tipik belirtisidir. Eğer endometriyum komple yapışıklıklarla kaplanmışsa, adet döneminde hiç adet kanaması olmaz. Buna total Asherman diyoruz. Asherman’ın en ileri formudur.
Bir diğer belirtisi çocuk sahibi olamamaktır. Rahim zarı sağlıklı olmadığından içine yerleşecek bir embriyoya da alıcı olamaz, böylece çocuk sahibi olmak zorlaşır. Asherman’lı bir rahimde hamilelik oluşsa bile düşük yapma ihtimali artıyor.
Asherman sendromu neden oluşur?
Asherman sendromu, hemen her zaman rahim iç zarına yönelik yapılan cerrahi girişimlerin bir sonucudur. Nadiren rahime yayılan enfeksiyonlar sonrası da olabilir. En sık nedeni gebelik kayıpları sonrası yapılan ya da istemli gebelik sonlandırması nedeniyle yapılan tekrarlayan kürtajlardır. Doğum sonrası içeride plasental parçaların kalması nedeniyle yapılan kürtaj işleminde ise Asherman riski en fazladır.
Üst üste kürtajlar sonrası, endometriyum dediğimiz rahim iç zarı sağlıklı iyileşemeyebilir. Endometriyumun birbirine bakan yüzleri arasında yapışıklıklar oluşur, böylece sağlıklı doku yerini fibrozis dediğimiz hormon duyarlı olmayan bağ dokusu alır. Adet döneminde de beklenen kanama, bu nedenle gerçekleşmez. Sadece kürtajlar sonrası değil, endometriyum da işlem yaptığımız her durumdan sonra Asherman oluşabilir. Histeroskopik ameliyatlar, rahim içi araç (spiral) uygulamaları, rahim filmi, rahim iç zarına uzanan myom ameliyatları gibi diğer girişimlerden sonra da oluşabilir.
Bu işlemlerin hijyene uygun yapılmaması, işin içine enfeksiyon katılması, Asherman oluşumunu kolaylaştırır. Bir diğer neden, rahim, tüpler ve yumurtalıklara yerleşen genital enfeksiyonlardır. Özellikle tüberküloz enfeksiyonu sonrası Asherman riski artıyor. Nadiren de rahim bölgesini içine alan radyasyon tedavisi sonrası Asherman gelişebilir.
Asherman olup olmadığı nasıl teşhis edilir?
En kesin teşhis yöntemi histeroskopidir yani rahim iç zarının kamera ile gözlenmesi. Bu sırada var olan yapışıklıkları, fibröz bantları görür ve aynı seansta tedavi edebiliriz. Ayrıca rahim filmi (HSG) ile ya da serum vererek yaptığımız ultrason (SIS) ile de ashermanı düşündüren bulguları saptarız. Ama kesin teşhisi ve tedavisini histeroskopi ile yapılmaktadır.
Asherman sendromunun dereceleri var mı?
Asherman sendromunun dereceleri vardır. Histeroskopi sırasında gördüğümüz manzaraya ve hastamızın adet olup olmamasına göre hafif, orta ve şiddetli olarak 3 gruba ayrılmaktadır.
Kürtaj sonrası Asherman gelişmemesi için neler yapmalı?
Burada hijyen, işlemi yapan cerrahın tecrübesi ve hastaya ait şans faktörü belirleyicidir. Kürtaj işlemi hijyenik yapılmazsa risk arttırabilir. Kürtaj işlemi rahim içinde parça bırakmayacak şekilde yeterli yapılmalı ama rahim iç zarına zarar verecek seviyede kürtaj yapılmamalıdır. Bu da cerrahın tecrübesi ile mümkündür. Bazen de her türlü hijyene ve dikkatli bir kürtaj yapılmasına rağmen Asherman gelişebilir, bu da hastamızın şanssızlığıdır.
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Şimşek
Tedavisi mümkün mü?
Asherman sendromunun tedavisi mümkündür. Histeroskopi ile yapışıklıkları açıp, tekrar yapışıklıkların oluşmaması için rahim iç kavitesine silikon bir balon uygulayıp, yüksek doz hormon tedavisi uyguluyoruz. Böylece rahim zarının yeniden yeşermesini, sağlığına kavuşmasını hedefliyoruz. Tedavi başarısı, Asherman’ın derecesine bağlı olarak % 60-95 arasında değişiyor.
Asherman tekrarlayabilir mi?
Eğer şiddetli bir Asherman tablosu varsa, %50 oranında histeroskopik düzeltmeden sonra yeninde yapışıklık gelişiyor. Ağır vakalarda birkaç seans histeroskopi yapmamız gerekebiliyor.