Aort Yırtılması Nedir & Nasıl Oluşur?
"Prof. Dr. Türkan Tansel Oya Aydoğan'ın yaşadığı aort yırtılması hakkında tüm merak edilenleri ve bilinmeyenleri Mahmure.com okuyucuları için yazdı..."
Aort Yırtılması (Diseksiyonu)
Aorta kalbin sol karıncığından çıkan, vücudun en büyük atar damarı olup, kalpten bütün dokulara oksijenlenmiş “temiz kan” taşır. Aortanın kalpten çıkan kalbe yakın olan bölümüne çıkan aort (asendan aorta), göğüs kafesinin içinde yer alan bölümü torasik aorta, karında yer alan bölümü ise abdominal aorta olarak isimlendirilir. Bu damar yapı olarak üç katmandan oluşur. İlk katman, kanın asıl olarak akmakta olduğu kısımdır, damarın en dış kısmı ile bu ilk katman arasında da bir ikinci katman yer alır ki Aort Yırtılması en iç katmandan başlayan yırtılmanın en dış katmana doğru ilerlemesi ve doku dışına kanın sızması ile sonuçlanır..
Aort diseksiyonu yani yırtılma % 70 oranında aortanın kalbten çıkan ilk bölümünde, %10 oranında beyin ve kollarımıza kan taşıyan damarların çıktığı bölgede, %20 si ise vücudun alt yarısına kan taşıyan kısmında görülür. Bu nedenle bulgular yırtılmanın olduğu bölgeye göre değişir. Erkeklerde kadınlara göre iki kat daha fazla görülür, her yaşta insanda görülebilir fakat 60-70 yaş arası görülme sıklığı en fazladır. Genç kadınlarda ise gebeliğin son üç ayında ve lohusalıkta nadir de olsa görülebilen bir durumdur. Aort yırtılması çok nadir görülen bir durum olmakla birlikte, yüksek oranda ölümcüldür, yani ciddi hayati tehlike söz konusudur. Tedavi edilmeyen olguların %33’ü ilk 24 saatte, %50’i 48 saatte kaybedilir.
Altta yatan etkenler arasında en sık rastlananı yüksek tansiyondur. Yüksek tansiyon hastalarında da, damar içi gerilim arttıkça yırtılma gerçekleşebilir. Bazen tansiyonu ani yükselten manevralar; hapşırma, zorlu ıkınma vb gibi durumlarda damar içi gerilimi arttığından yırtılma oluşabilir. Bazen de trafik kazası, yüksekten düşme gibi bir ani travma etkisiyle de aort yırtılması oluşabilir. Diğer nedenler arasında bazı doğumsal kalp hastalıkları, şeker hastalığı, kalıtımla geçen bağ dokusu hastalıkları, genetik damar hastalıkları, kanda ve dokularda bazı madde ve yağlarda bozukluk, dokuları zayıflatan bazı hastalıklar aort diseksiyonuna neden olan etkenler arasında sayılabilir. Sigara, uyuşturucu madde kullanımı tetikleyici faktörlerdendir.
Aort diseksiyonunun başlangıcında en yaygın belirti (>yüzde 90) göğüste ve sırtta iki kürek kemiği arasına vuran ani başlayan şiddetli bir ağrıdır. Hasta ölüm korkusu içinde olup, yerinde duramaz. Ağrı göğüs üzerinde başlayıp, sırt, boyun, çene, dişler ve kollara yayılabilir Ağrı, yırtılmanın izlediği yola göre yayılabilir, karın ve sırtta da duyulabilir.
Ağrının kalp infarktüsünden ayırıcı en dikkat çekici belirtisi ise, “yırtılır gibi” ya da “bıçakla kesiliyormuş gibi” “parçalanıyormuş gibi” “dayanılmaz” olarak tanımlanan bir ağrıdır. Yırtığın yerine göre bulgular değişebilir. Çıkan aortta oluşan yırtıklarda ağrı şiddetli bir şekilde sırt ve göğüs bölgesinde hissedilir. Hızlı kalp atışı ve hipertansiyon ile birlikte de görülebilir. Yırtılma kalbe doğru ilerlediğinde kalp zarına dolan kan ve kalbi besleyen damarları da içine aldığında infarktüse sebep olabilir; bu nedenle gelişen kalp yetmezliği nedeniyle hastada nefes darlığı, halsizlik ve terleme, öksürmekle kan gelmesi görülebilir. Bazı vakalarda, beyin ve kol damarlarının çıktığı kısımda oluşan aort yırtılmasından, beyin damarları da etkilenirse eğer, görmede bozukluk, felç, körlük ya da bayılma gibi durumlarla da karşılaşılır. Kol atardamarların yırtılmaya katılması ya da tıkanmasına bağlı nabızların azalması ya da kaybolmasına olaşabilir.
Nadir de olsa aort yırtılması subakuttur yani yavaş ilerleyicidir; hastalar aylar ve hatta yıllarca hayatta kalabilirler. Bu durum kronik diseksiyon olarak şekillenir. Ağrı bazı durumlarda dayanılmaz olup, hastayı kıvrandırır veya yürüyüşte yorgunluk ve istirahatte rahatlama şeklinde görülebilir. Ağrı yine yırtıcı ve batıcı karakterde olup, vakaların %70'inde özellikle aorta boyunca yansıma özelliği vardır. Bazı doku hastalığı olan hastalarda; özellikle Marfan hastalığı olanlarda yırtılma ağrısız gelişebilir.
Kronik diseksiyonda yırtığın kalp kapaklarını etkilemesinden dolayı kapak yetmezliği bulguları, kalp yetmezliği bulguları olan nefes darlığı, halsizlik, terleme; ve bazen de yırtığın nefes borusunu etkilemesinden dolayı öksürmekle kan gelmesi bulguları görülür.
Bu tarz ağrı ortaya çıktığında yapılacak en doğru şey hastanın geniş teşekküllü bir merkeze en kısa yoldan ulaştırmaktır. Bunun öncesinde tansiyon yüksekliği olan hastaların iyi bir tansiyon düzenleyici tedavi konusunda ihtimam göstermeleri bu grup hasta için önem arzetmektedir. Ayrıca risk faktörleri konusunda uyarıları dikkate almak rastlanma olasılığını aşağı çekecektir.
Tedavi konusunda tek seçenek cerrahi yöntemlerdir; fakat cerrahi tedavi, oluşan yırtılmanın hastayı ani yüksek volümde kan kaybı ile şok tablosuna sokmasından, hayati organları da etkilemesinden dolayı yine çok yüksek risk içermektedir.
Prof. Dr. Türkan Tansel