Güncelleme Tarihi:
Atladıkları her öğünün yerine bir kadeh kokteyl koyan genç kadınların sayısı giderek artıyor. Alkolle beslenmenin tehlikesi sanıldığından daha büyük.
Zayıflık tutkusu uğruna yaşanan sıkıntılar yaratıcılıkta sınır tanımıyor. Daha "anoreksiya" ve "blumia" gibi kavramlara yeni yeni alışırken şimdi de "drankoreksiya" adında tuhaf bir sorunla karşı karşıyayız. Hızla yayılarak neredeyse kendi çapında bir fenomene dönüşen bu akımın formülünde tehlikeli bir karışım var: Kendini açlığa mahkum etmek+alkol bağımlılığı. Drankoreksiya henüz resmi olarak tıbbi literatürde yer almasa da, bünyesinde aynı zamanda yeme bozukluğu ve bağımlılığı barındırdığı için medyanın ve uzmanların radarına girmiş durumda. Hem yemekten hem de alkolden kalori almak istemeyen genç kadınları etkileyen bu bozukluğun giderek yayılması pek çok insanı alarma geçirdi.
Genellikle 20–30 yaş arası, dışarı çıkmayı ve eğlenmeyi seven eğitimli genç kadınları etkileyen drankoreksiya tablosunda yemek yerine alkol tercih edildiği için kusmayı da içeren çok ciddi sağlık sorunları yaşanıyor. Anoreksikler genellikle içkiden uzak dursa da drankoreksiklerin bir kısmı yemek yiyemedikleri için duydukları sıkıntıyı ve gerginliği bastırmak için kendilerini içkiye vuruyor. Bir kısmı da bütün gıdalarını sadece alkollü içkilerden alıyor. En tehlikelisiyse iştahını bastırmak için kokain ve methamhetamine gibi uyuşturucular kullananlar.
Yemeğe hayır, biraya evet
Ağzına bir üzüm tanesi koyarken bile kırk kere düşünen genç kadınların yüksek kalorili biraları arka arkaya yuvarlamakta sakınca görmemelerinin en büyük nedeni içkinin sosyalleşmeye yardımcı olması. Gece gündüz partileyen ve sık sık içkili bir halde görüntülenen Linsday Lohan, Amy Winehouse, Paris Hilton, Kate Moss, Mary-Kate Olsen, Tara Reid ve Mischa Barton gibi yıldızların incecik fizikleri de içki içmeyi son derece "trendy" ve "hip" bir hale getiriyor.
Ayrıca bazı uzmanlar Sorurinden şampanya kadehini ve bira şişesini düşürmeyen ünlü yıldızlar yüzünden, bağımlılığın "gösterişli" ve "şık" bir şeymiş gibi sunulduğunu ve giderek yayıldığını da belirtiyor.
Genellikle çocukluk travmaları ve duygusal problemlerle ilişkilendirilen yeme bozuklukları repertuarında en az drankoreksiya kadar şaşırtıcı başka kavramlar da yer alıyor: Manorexia (anoreksiyanın erkek versiyonu), orthorexia (sağlıklı beslenme takıntısı), diabulimia (şişmanlama korkusuyla insüiin yaptırmayı reddeden diyabetikler) ve "binge eating disorder" (tıkınırcasına yemek; Özellikle de tuzlu, yağlı ve şekerli tercih etmek) bunlardan bazıları. Bu arada bazı bulimiklerin de alkolü "kusturucu" bir madde olarak Özellikle kullandıklarını belirtelim. Ayrıca boş mideye içki içtikleri için kusmaya diğer insanlardan çok daha fazla eğilimliler. Geçen yıl "Biological Psychiatry" dergisinde yayımlanan bir araştırma, bulimiklerin yüzde 25 ile 33'ünün alkol ve uyuşturucu problemi olduğunu ortaya koyuyordu. Aynı araştırmaya göre anoreksiklerin de yüzde 20 ile 25'i madde bağımlılığından muzdarip.
Columbia Üniversitesi'nde klinik nöroloji bölümünde çalışan Profesör Suzette M. Evans yeme bozukluklarıyla bağımlılık arasındaki ilişkinin altını çizerek "İnsanlar nihayet yemeğin kimi zamanlar alkol ya da uyuşturucu yerine kullanıldığının farkına vardılar" diyor. Drankoreksiya ciddi bir bağımlılık tablosu yaratmasının yanı sıra, dehidratasyon ve ileri mide-bağırsak hastalıklarına da yol açıyor. Genellikle de anoreksiya önce başlıyor ve alkol bağımlılığıyla birleşiyor. İlerleyen durumlardaysa kalp rahatsızlıkları baş gösteriyor. Midenize ve beyninize karışık mesajlar göndermek drankoreksiyanın bedelini ağırlaştırıyor.
UZMAN GÖRÜŞÜ: CİDDİYE ALINMASI GEREK
"Mezura Sağlıklı Beslenme Danışmanlık Hizmetleri"nden uzman psikolog Tracy Kazmirci, bizi drunkorexsia hakkında bilgilendirdi.
SORU: Drankoreksiya sizin için tanıdık bir kavram mı?
TRACY KAZMİRCİ: Yabancı bir kavram değil çünkü hem alkol sorununu hem de yeme bozukluğunu ayna anda içinde barındıran bir durum. Bu sorunu yasayan kişiler için zayıf kalmak, kilo vermek veya kilolarını korumak takıntı olduğu gibi, alkol de vazgeçilemeyen bir madde.
SORU: Bu tür vakalara Türkiye'de de rastlanmaya başlandı mı?
T.K.: Elbette her yerde olduğu gibi burada da alkol kullanımına devam ederken kilosunu korumak için daha az yiyen genç kadınların varlığı söz konusu. Özellikle dış görünüm önem kazandığı ve alkol de sosyal ortamların daha fazla bir parçası haline geldiği için bu tür vakalarda da artış gözleniyor.
SORU: Yeme bozuldukları neden genellikle genç kadınları etkiliyor?
T.K.: Hep genç kadınları etkilediğini söylemek pek doğru olmasa da çoğunlukla genç kadınlarda görüldüğü doğru bir saptama. Yeme bozuklukları çocuklarda, erkeklerde ve daha ileri yaşlarda da görülebiliyor. Ancak genç kadınlarda daha çok görülmesinin nedenleri arasında beden imajının önemli olması, kendine duyulan güven, saygı ve sevginin giderek daha çok dış görünümle bağdaştırılması, medyanın etkisiyle zayıflığa özenilmesi ve toplum beklentilerinin yarattığı baskılar sayılabilir.
SORU: Bütün dünyayı kasıp kavuran "celebrity" kültürü de bu tür rahatsızlıkların artmasını etkiliyor mu? Çünkü drunkorexic ünlüler arasında Lindsay Lortan, Paris Hilton ve Mischa Barton gibi isimler sayılıyor...
T.K.: Bahsedilen isimlerin bu sorunu yasıyor olmaları etkileyebileceği kadar bu kişilerin imajının idealize edilmesi de bu durumu tetikleyebilir. Birçok genç kadın medyatik ünlüler gibi görünmeye ve onlar gibi yaşamaya özenebilir. Ancak bunun tek başına yeterli bir neden olamayacağı da unutulmamalı. Pek çok kişi daha zayıf olmak istiyor ancak herkes bu uğurda sağlıksız davranışlarda da bulunmuyor. Yeme bozukluklarının sadece bazı kişilere özenmekten daha derin köklü bir sorun olduğu göz önünde bulundurulmalı ve buna göre tedbirler alınarak uzmanlara başvurulmalı.
SORU: Drankoreksiyanın olası tehlikeli sonuçlan neler olabilir?
T.K.: Yemekle birlikte içki içildiğinde yemek içkinin emilimİni yavaşlatır. Ancak aç karnına içilen içkinin etkisi fazla olur. Bayılma riski artar. Genç kadınların içkili oldukları zaman fiziksel ve cinsel taciz riskine daha açık olduklarını da unutmamak gerekir. Ayrıca uzun dönemli zararları düşünüldüğünde alkolün kadın vücuduna etkilerinin erkek vücuduyla aynı olmadığını bilmekte fayda var. Kadınlar daha kolay alkol bağımlısı oluyor. Araştırmalar ayrıca fazla alkol tüketimiyle göğüs kanseri arasında da bağlantı olduğunu gösteriyor. Kadınların vücudunda erkeklere göre daha fazla yağ olduğu için yağ alkolü emiyor. Ayrıca kadın vücudu alkolü metabolize eden enzimlerden erkeklere göre daha az üretiyor, bu da bayılma ve siroz riskini artırıyor. Bir kadının iki senelik alkol kullanımı yaklaşık olarak bir erkeğin 10 senelik alkol kullanımına eşdeğer.
SORU: Drankeroksiya alkol bağımlılığını da içerdiğine göre, bu rahatsızlıkta bir alışkanlığın yerine başka tür bir alışkanlığın konulması mı söz konusu?
T.K.: Bağımlılık söz konusu olunca uygun tedavi olmadığı sürece bağımlı olunan maddenin yerine bir başka maddenin veya davranışın koyulması mümkün. Özellikle alkol bağımlılığında yoksunluk belirtileri olabildiği ve alkol tüketiminin ani olarak kesilmesinin sonuçları ölüme kadar gidebileceği için kesinlikle uzman bir doktor eşliğinde tedavi gerektiriyor.
SORU: Bu tür rahatsızlıklardan korunmak için neler yapılmalı?
T.K.: Öncelikle erken yaşlarda ailenin verdiği eğitim çok önemli. Çocukların kendilerine duydukları güveni dış görüntülerine dayandırmayacak şekilde yetiştirmek alınabilecek en önemli önlem. Çocuğa asla, "kilonun sağlık dışında nedenlerden dolayı da önemli olabileceği" mesajı verilmemeli. Çünkü yeme bozukluklarının kaynağında yatan en temel nedenlerden biri zayıf olmanın sevilmek ve kabullenilmek için önemli olduğu düşüncesi. Kişiler daha sonra bunu içselleştirerek kendini sevmek için "zayıf olma koşulu"nu öne sürmeye başlıyor. Ayrıca yakınınızdaki birinin bu tip bir eğilimi olduğunu fark ettiğinizde en kısa zamanda yardım almasını sağlamaya çalışın. Unutmayın ki süre uzadıkça hem durum ağırlaşacak hem de iyileşme süreci daha zor olacak, çünkü bu ilerleyen bir sorun. Örneğin başlangıçta günde bir öğün atlanıp akşam iki kadeh içilirken daha sonra gün boyu yemek yemeyip akşam yüksek miktarlarda alkol tüketimiyle devam edebilir. Tahmin edersiniz ki başlangıçtaki durumda tedavi daha kolay olacak. Ayrıca kişinin de bir sorunu olduğuna dair gittikçe daha fazla inkar içerisine girmesi de mümkün...