GeriKadın Sağlığı Alet çalışmıyorsa!
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Alet çalışmıyorsa!

"Dünya'da 150 milyon erkeğin sertleşme sorunu var. Bu 150 milyon kadın da cinsel ilişkiyi doya doya yaşayamıyor demek. Global seks araştırmasına katılan erkekler, mevcut tedavi yöntemlerinin de erkeklik gururunu pek yükseltmediğini söylüyorlar. İşte ortaya çıkanlar ve çözüm önerileri."

Sıcak şarap eşliğinde, çıtırdayan şömine karşısında yumuşacık postlar üzerinde geçirmeyi arzu ettiğiniz geceyi, televizyon karşısında elele oturarak mı tamamlamak zorunda kaldınız? Uzun zamandır şehvetli dokunuşlarınıza karşılık olarak yanağınıza sadece minik bir öpücük mü alıyorsunuz? Kapıdan girer girmez sarmaş dolaş olduğunuz erkeğinizle birden kendinizi Rodin'in heykelleri gibi istekli ama hareketsiz mi bulur oldunuz? Ateşli bakışlarınıza karşılık alamıyor, kalp atışlarınızı birlikte hızlandıramıyor musunuz? İlk hareketin mutlaka ondan mı gelmesi gerekiyor? Yoksa artık onu etkileyemiyor musunuz? Sorunu hemen kendi çekiciliğinizde ve seksapelinizde aramayın ya da onun sadakatinde. Herhalde size söylemedi ama büyük olasılıkla hayatınızdaki erkekte sertleşme sorunu var. Tıpkı dünya çapındaki hemcinslerinin 150 milyonunda olduğu gibi. Üstelik bu sadece resmi rakam. Gerçek rakamlar erkeklerin bu konuyu açmaktan utanması nedeniyle bilinmiyor bile. Üstelik bu 150 milyonun sadece yüzde 20'si tedavi görüyor. Türkiye'de sertleşme sorunu olan erkeklerin sayısının ise beş milyon civarında olduğu sanılıyor.

150 milyon erkeğin sorunu

Bu da seks konusunda çokça bilindiği sanılan, pek çok çiftin yaşadığı ama nedense yastık altı ediverdiği bir konu. Konu tüm hayatımızı etkileyen seks olunca erkekler mutsuzsa, kadınlar da mutsuz demektir. "Boşver, dünyada başka erkek mi yok" deyip kapıyı arkanızdan çarpıp çıkmadan önce bir kez daha düşünün. Bu zannedildiği gibi çaresi olmayan bir durum değil. Hele utanarak saklanması gereken bir sorun hiç değil. Ona yardım etmeye ne dersiniz? İşe hayat arkadaşınızın hislerini anlamaya çalışmakla başlayabilirsiniz. Önce araştırmadan birkaç not.
Dünya çapında çok geniş ve ünlü bilim insanları ordusuyla yaptığı yenilikçi araştırmalarıyla ünlü Lilly ilaç şirketinin 12 ülkede 5431 erkeğin katılımıyla yaptığı bir araştırmada, bu erkeklerin yaklaşık yüzde 20'sinde sertleşme sorunu olduğu ortaya çıkmış. Araştırmaya göre sertleşme sorunu olan erkekler en çok içlerinden geldiği zaman ve önceden planlamadan seks yapmayı özlüyorlar. Yani aslında kahramanınız belli etmese de, bu konuda en az sizin kadar dertli.

Sertleşme sorunu olan erkeklerin his ve beklentilerini ortaya çıkarmak üzere yapılan "Global Seks Araştırmasının sonuçları çok duygusal. Pek çok sorunlarında olduğu gibi bu konuda da erkekler, sıkıntılarını yalnız yaşamayı tercih ediyorlar. Ama kaybolup da yol sormayı bir gurur meselesi haline getirmeleri gibi, yardım istemek yerine erkekliklerinden şüpheye düşüyor ve güven sorunları yaşayarak kendilerini bir kısırdöngüyü mahkum ediyorlar. Tabii sizi de.

9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adil Esen, Lilly'nin Belçika, Fransa, İtalya, İngiltere, Almanya, İsveç, Rusya, Meksika, Brezilya, Suudi Arabistan, Avustralya ve Tayvan'da yürüttüğü araştırmada, katılımcıların 973'ünde sertleşme sorunu (Erektil Disfonksiyon-ED) saptandığını söylüyor. Araştırma sonuçlarına göre her 10 erkeğin en az sekizi sertleşme sorununun, erkeklik hislerini ve hayattan aldıkları zevki etkilediğinden yakınıyor. Bu sorun tedavi gören erkeklerde de duygusal etkilere yol açıyor. 40-50 yaşındaki erkeklerse durumdan en çok etkilenenler.

Erkekliğim nerede?

Sertleşme sorunu olan erkeklerin yüzde 84'ü ereksiyon sağlama ve devam ettirmenin kendileri için "erkeklik" ifadesi olduğunu, yüzde 81'i sertleşme sorunları olmasa hayattan daha fazla zevk alabileceklerini, yüzde 75'i durumları nedeniyle kendilerini sürekli olarak kötü hissettiklerini, yüzde 67'si eşlerini hayal kırıklığına uğrattıklarını düşündüklerini ve yüzde 65'i de kendilerine eskisi kadar güvenmediklerini söylemişler.

Sertleşme sorunu olan erkeklerin eşleri de doğal olarak çok kaygılılar. Bu kadınların yüzde 46'sı seks hayatlarının sertleşme sorunu öncesine göre daha mekanik olduğunu, yüzde 43'ü seksi hiç başlatamayacaklarını, yüzde 38'yse bu sorun ortaya çıktığından beri erkeği tahrik edemediklerini düşünüyorlar.

Sertleşme sorunu olan erkeklerin bu sorunla karşılaşmadan önceki cinsel yasamlarıyla ilgili en fazla neleri özlediği de araştırmanın konuları arasında yer alıyor. Araştırmaya göre erkekler en çok ruh halleri uygunken seks yapma özgürlüklerini ve önceden ilişkiyi planlamak zorunda olmamayı özlemişler. İşte bu konuda erkeğinizin neler hissedebileceğinden birkaç örnek: "Sorundan önce kendimi özgür hissederdim. Şimdi seksi planlıyorum.", "Eskiden kendime güveniyordum.", "Daha sık seks yapıyordum.", "Sabah seks yapabiliyordum.", "Partnerimle daha romantik bir ilişkim vardı.", "Partnerim daha sıklıkla seksi başlatıyordu.", "Cinsel deneyimlerimden aldığım hazlar erkeksi görünmüyor. Tüm cinsel ilgimi ve güdümü kaybettim.", "Kadınları hayal kırıklığına uğratmamak için plan yapmak ve hazırlanmak zorundayım", "Bir anlamda, bağımsızlığım eksik.", "Kafamda bir engel var. Uzaktan kumandalı olduğum hissine kapılıyorum.", "Hayatın normal bir işlevini yerine getiren bir insan olma hissimi özlüyorum.", "Artık çalışmadığını öğrenmek insanda yok etkisi yapıyor." İsveçli, Avustralyalı, Suudi Arap, Tayvanlı, Rus, Alman ya da ingiliz, dünyadaki tüm erkeklerin bu konudaki yakınmaları birbirine benziyor.

Erkekler utanıyor

Araştırma sonuçları, mevcut tedavi seçeneklerinin hastaların beklentilerine yeterince karşılık veremediğini ortaya kovuyor. Öyle ki, gururunun ve utancının üzerine çıkıp da tedavi görmeve başlayan erkeklerin yüzde 76'sı tedavinin sürekli olarak hastalığını hatırlattığını ve planlamadan seks yapmaya olanak tanımadığını, yüzde 75'i tedavi altındayken cinsel hayatının normal gözükmediğini, yüzde 69'uysa cinsel hayatının kendi kontrolünde olmadığını düşünüyor.
Erkeklerin bu sorunla ilgili doktora gitme konusunda da çekinceleri var. Sorun ortaya çıktıktan sonra ortalama altı ay içinde doktor ziyaret ediliyor. Ancak Fransa ve Avustralya gibi ülkelerde bu süre bir yıla kadar çıkıyor. Meksika ve Brezilyalılar'ın dörtte biri bu konuda doktor tavsiyesi dahi almıyorlar. Bu erkeklerin üçte ikisi bırakın doktoru, bu sorunlarını partnerlerine bile açıklamamışlar. Bu nedenle seks istememelerine her seferinde başka sudan bahaneler uydurmak zorunda kalıyorlar. Bu da doğal olarak ilişkiyi zorluyor. Hanımlar dikkat! Bu sorunlarını hayatlarındaki kadına söylememe nedenleri arasında utanmak da yer alıyor. Bu konuda tedavi olma cesareti gösterebilen erkekler de pek mutlu değil. Çünkü güncel tedaviler sıkı planlamaya ihtiyaç gösteriyor ve böylece seksi doğallıktan uzaklaştırdıkları için cinsel hayatı kısıtlıyorlar. Var olan tedavi seçenekleri sınırlı, bu yüzden birçok erkeğin sorunu tam olarak çözülemiyor.

Tedaviye giden erkeklerin yüzde 76'sı tedavinin kendilerine sürekli olarak durumunu hatırlattığından, yüzde 76'sı planlanmamış cinsel ilişki yaşayaşamamaktan, yüzde 75'i cinsel hayatının tedavi sırasında normal görünmediğinden, yüzde 73'ü dogru zamanda seks yapabilme yetisine inancı olmadığından, yüzde 69'u cinsel hayatının kontrolü elinde değilmiş gibi hissettiğinden ve yüzde 53'ü samimiyet ve romantizm için gerekli zaman olmadığından yakınıyorlar. Bu kötü hissedişler o kadar yoğun ki, bazıları bu nedenle tedaviyi bile bırakmışlar. Erkeklerin yüzde 46'sı tedaviden yararlanırken kendini normal hissetmediği, yüzde 38'i tedavi altındayken bile doğru zaman olmadığını düşündüğüm için seks yapmadığı, yüzde 37'si tedavinin yan etkileri kendisini çok zorladığı, yüzde 36'sı tedavi ile seksi çok mekanik bulduğu, yüzde 36'sı tedavi işe yaramadığı ve yüzde 23'ü tedaviyi kullanmak kendilerini çok utandırdığı için tedavilerini yarım bırakmışlar.

Yeni bir tedavi yöntemi

Erkekler tedaviden daha yararlı ve pratik sonuçlar bekliyorlar. Tedavinin seksi planlamak zorunda bırakmaması, daha keyifli bir cinsel deneyim sağlaması, daha fazla seks yapma olanağı vermesi, cinsel hayatın kontrolünü kişiye vermesi, daha doğal bir seks hayatı sağlaması, sınırlı zamanda performans kaygısını ortadan kaldırması, hastalığı sürekli hatırlatmaması, eşlerin seks hayatını daha keyifli hale getirmesi, ön sevişmeye vakit bırakması ve daha fazla erkek gibi hissettirmesi bunların en belli başlıları. Lilly'nin yeni önerisi, beklentiler konusunda biraz daha iyimser olmayı sağlayabilir.
Çünkü erkekler bu ilacı aldıktan 30 dakika sonra, 24-36 saatlik süre içinde cinsel bir uyarı ile ereksiyon sağlama ve sürdürebilme yetisine sahip oluyorlar. Bu süre içinde birden fazla cinsel uyarı ile birden fazla ereksiyon sağlayabiliyorlar. Yeni ilacın pazardaki diğer sertleşme sorunu ilaçlar kadar etkin ve güvenli olduğu da şirket yetkilileri tarafından belirtiliyor.

Kaynak: Elle


False