Güncelleme Tarihi:
Yağ ihtiyacınızı badem ve avokado ile karşılayın
Aslında bu diyet için bir yaşam tarzı değişikliği diyebiliriz. Akdeniz tipi diyeti bir piramit şeklinde düşünürsek en altında sosyal aktiviteler var. Beraber yemek yeme, sağlıklı besinler konusunda motive etmeye dayalı. Onun hemen altında olabildiğince tekli doymamış yağ asitlerinden zengin kompleks karbonhidratlar içeren besinler var. En üstte de kırmızı et ve doymuş yağ asitlerinden oluşan gıdalar var. Bu diyette gıdaları kısıtlama yok. Makul ölçülerde azaltma var.
Basit şekerleri günlük kalorinin yüzde 10'unun altına indirme, doymuş yağ asitlerinden oluşan gıdaları azaltma gibi öneriler var. Tereyağı yasak değil ama günlük tükettiğiniz kalorinin yağ kısmının yüzde 10'un altında olması gerekiyor. Daha çok zeytinyağı, fındık yağı gibi besinler, badem, avokado gibi gıdalardan yağ içeriği elde etmemiz gerekiyor. Yulaf, kırmızı ve siyah pirinç gibi kompleks karbonhidrat almamız gerekiyor. Bol bol su içilmesi gerekiyor.
Coğrafi olarak uygun bir bölgedeyiz
Coğrafi olarak Akdeniz tipi diyete uyum sağlamamız gerekirken hareketsizlik, obezite, hipertansiyon ve sigara Türkiye'de oldukça yaygın olduğu için bu mümkün olmuyor. Normalde günlük almamız gereken tuz miktarı, en fazla 5 gram iken bizim ülkemizde bu oran 10 ila 15 gram arasında. Her şeyi tuzlu tüketiyoruz. Zeytinyağını üreten bir ülke olmamıza rağmen az kullanıyoruz. Bu durum bizde kalp hastalıkları riskini de artırıyor. Akdeniz'e kıyısı en uzun olan ülkelerden biriyiz ama Akdeniz tipi beslenmeyi en az uygulayan ülkelerdeniz. Çok az su tüketiyoruz. Bu durum kalp hastalıkları açısından risk faktörü oluşturuyor. Çay ve kahveyi su tüketmekle karıştırıyoruz.