Güncelleme Tarihi:
Akdeniz anemisi (talasemi) nedir?
Akdeniz anemisinin vücuttaki hemoglabin üretimiyle doğrudan bağlantısı vardır. Oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerindeki protein moleküller olan hemoglobinin üretiminde yaşanan bozukluk alyuvarların tahrip olmasına yol açar. Bu durum ise aneminin ortaya neden olur. Alfa ve beta olarak iki türü vardır.
Akdeniz anemisi, hafif olarak geçirildiğinde tedaviye ihtiyaç duymaz. Ancak hastalık ciddi boyuttaysa tedaviye ihtiyaç duyulur. Akdeniz anemisi (talasemi) anne ve babadan çocuklara genetik olarak geçen, önlenebilir bir kan hastalığıdır. 1 milyon 300 bin kişi taşıyıcı ve 4 binden fazla hasta vardır. Taşıyıcıların saptanması genetik danışmanlık ve doğum öncesi tanı ile hastalığı önlemesi çok önemlidir ve koruyucu önlemlerin alınması gereklidir.
Akdeniz anemisinin belirtileri nelerdir?
Genetik taşıyıcılık ne kadar önemli?
Hemoglobin üretiminde yaşanan mutasyon sonucunda ortaya çıkan Akdeniz anemisi, genetik olarak diğer aile üyelerine çok rahat geçebilir. Akdeniz anemisi hastası ise anne ve babası birisi taşıyıcı konumundadır.
Eğer ebeveynlerden sadece biri taşıyıcı ise bu durumda kişi alfa anemisi olur. Çok ciddi bir problem söz konusu değildir, hastalığın belirtileri oluşmaz. Kişide hafif kansızlık görülebilir, sadece taşıyıcı olabilir. Ancak ebeveynlerin ikisi de taşıyıcı ise o zaman kişinin hastalığın ciddi bir boyutu olan beta anemisine yakalanma riski çok yüksektir. Bu noktada kişinin doğduğu andan itibaren doktor kontrolünde olması önemlidir.
Akdeniz anemisinin tedavisi nedir?
Akdeniz anemisi olan bir kişi için en önemli tedavi şekli, 3-4 haftada bir tekrarlanması gereken kan naklidir. Ancak sürekli yapılan kan nakli vücutta çok fazla demir oluşmasına yol açar. Bu durumu önlemek içinse vücutta biriken fazla demirin atılmasını sağlayan Desferoksamin ve C vitamini verilir. Hastalığın kesin tedavisi ise ancak kemik iliği nakli ile mümkündür.