Ağız Kokusu, Hastalık Habercisi

Güncelleme Tarihi:

Ağız Kokusu, Hastalık Habercisi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 30, 2001 00:00

Ağız kokusu, bir hastalık belirtisi olmasından öte, sosyal ilişkileri bile derinden etkileyebilecek ciddi bir problem. Ne var ki, tedavi sıralamasında hep listenin sonlarında yer alıyor, sürekli erteleniyor. Oysa ağız kokusu, diş ve diş eti hastlalıklarının yanısıra gastrit, ülser, kanser, böbrek fonksiyon bozuklukları gibi ciddi sindirim rahatsızlıklarının da nedeni olabilir. Bu nedenle her türlü ağız kokusunun önce nedeni araştırılmalı, sonra da tedavisi yapılmalı!

Haberin Devamı

Nedenleri
Ağız kokusunun nedenleri araştırılırken ilk önce araştırılması gereken konu, ağız içi dokular yani dişler ve dişetlerinden kaynaklanan kokulardır. Bunların dışında ağız içinde ve ağız boşluğuna açılan organ ve dokularda ve sindirim sisteminde bakterilerin aşırı çoğalmasına sebep olan durumlarda ağız kokusu ortaya çıkabilir. Sinüzitler, bademcik iltihapları, farenjit, bu bölgede oluşan bazı tümörler şiddetli ağız kokusuna sebep olabilir.

Diş çürükleri ve bu çürüklerin tedavi edilmemesi ile ilerleyen iltihaplanmalar, tipik bir ağız kokusuna sebep olur. Yemeklerden sonra dişler ve dişetleri üzerinde biriken bakteri plağı tabakası, fırçalanarak temizlenmese, bu bölgelerde büyük oranda bakteri çoğalması olur. Bir yandan giderek kalınlaşan plak tabakası üzerinde çoğalan bakteriler, bunların ürettikleri toksin ve iltihaplanmalar, bir yandan da dişlerin arasında biriken gıda artıklarının kokuşması ağız kokusuna sebep olur.

Kalınlaşan bu bakteri plağı tabakası, tükürüğün ve gıdaların etkisiyle mineralize olur ve zamanla diş taşları oluşur. Sonuçta dişetleri çekilir ve tedavi edilmesse diş, kaybedilme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Hafif dişetleri kızarıklıkları, fırçalama sırasında kanamalar, ağızda hissedilen kötü tad ve koku, gerekli tedavi uygulanmazsa ilerler. Genellikle son safhaya kadar hasta rahatsızlık hissi duymaz. Son olarak dişetleri çekildikten sonra, desteğini yitiren dişin sallanarak yerinden ayrılmasına neden olabilecek bu süreçte, kişiyi uyaran tek belirti, ağız kokusu olabilir.

Kızıl, kızamık, tifo, difteri gibi ateşli hastalıklar da ağız kokusuna sebep olabilir. Böbreklerin kronik rahatsızlığı ağızda amonyak kokusu oluşturur. Şeker hastalıklarında ve karbonhidratsız beslenenlerde ağızda çürük elma kokusuna rastlanabilir. Sindirim sistemi bozukluklarında (gastrit, ülser, kanserlerde) ağızda karakteristik bir koku olur. Bütün rahatsızlıkların ağız kokusu dışında başka pek çok belitisi olur.Oysa diş ve dişetlerinden oluşan ağız kokusunda çoğu zaman ağız kokusundan başka bir belirti görülmez.


Neler yapmalı?
Bu tehlikeli ve rahatsızlık verici süreci yaşamamak için önce uygun diş ve dişeti tedavisini yaptırmak ve aksatmadan yılda iki kez diş hekimi muayenesinden geçmek gerekir. Bunların yanı sıra diş ve dişeti bakımını alışkanlık haline getirmek gerekir. Diş aralarının temizlenmesinde sadece fırçalamak yeterli olmadığından, bu tip sorunlar genellikle iyi temizlenmeyen diş aralarında başlar. Bu sebeple dişlerin aralarında kalan bölgeyi fazla zorlamadan ince kürdanlar, diş ipleri ya da bu iş için özel olarak üretilmiş diş ara yüzey fırçaları ile temizlemek gerekir.

Ayrıca, diş etleri için gerekli olan vitaminleri de ihmal etmemek gerekir. Özellikle C ve D vitamini sağlıklı diş ve diş etleri için hayati önem taşır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!