Güncelleme Tarihi:
Erkeklerin 40'lı yaşlardan sonra haftada 2-3 kez ilişkiyi düşünmelerine karşılık, eşlerin sadece yüzde 30'u ilişkiye karşılık veriyor.Erkeklerin eşlerini aldatmalarını andropoza bağlayan uzmanlara, ürologlardan farklı bir açılım geldi. Erkeklerin yüzde 70'i tarafından hayatın bir parçası olarak görülen seksin, kadınların sadece yüzde 30'unca kabul görmesi; yaşanan çalkantının hiç de azımsanmayacak çapta olduğunu gözler önüne serdi.Acıbadem Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ferruh Şimşek, erkeklerin 40'lı yaşlardan sonra haftada 2-3 kez ilişkiyi düşünmelerine karşılık, eşlerinden sadece yüzde 30'unun ilişkiye karşılık vermesi nedeniyle cinsel sorunların başladığını vurguluyor. Böyle olunca da kadın ve erkekler, cinsel performanslarında azalma saplantısıyla derin bir girdaba giriyor.Türklerin 50'li yaşlardan sonra cinsellikten vazgeçtiğini açıklayan Prof. Dr. Şimşek, 70'li yaşlarında erkeklerin yüzde 57'sinin hala talepkar olmasına karşılık, kadınların yalnızca yüzde 14'ünün buna karşılık verdiğini, böyle olunca da cinselliğin bitme noktasına geldiğini kaydediyor.Cinsel sağlık herkes için önemli olmasına karşılık bir sorun yaşanmaya başladığında, öncelikle kişiler tarafından önemsizmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Çare aramak için yeterince cesaret gösterilmeyen cinsel sorunlar; hem kadında hem de erkekte, fiziksel, ruhsal ve sosyal sağlığı bozuyor.Cinsellik hala tabuCinsel sağlığı birebir etkileyen tansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği gibi damarsal hasar yaratan hastalıklar ile kronik depresyon, çoğu çift tarafından gözden kaçırılıyor. Prof. Şimşek, cinselliğin hala bir tabu olduğunu, bunun da çiftlerin doktorla iyi bir diyalog kurmasını önlediğini belirtiyor. Şimşek, doktorların, herhangi bir nedenle sağlık kuruluşlarına başvuran 40 yaş ve üzerindeki erkeklere cinsel sağlığıyla ilgili yüzde 6, kadınlara ise yüzde 10 oranında sorgulama yapabildiğine dikkat çekiyor: "Bunun çok yetersiz olduğu açık.Çünkü erkeklerin yüzde 70'i, kadınların yüzde 57'si bunu doktorundan bekliyor. Sonuç olarak cinsel sağlığa verilmesi gereken önem göz ardı ediliyor ve bu daha çok mutsuzluk ve sağlıksızlık kaynağı oluyor. İnsanların konuyla ilgili konuşmaktan çekinmesi, hem onların cinsel sağlıklarını etkiliyor hem de doktorların işini zorlaştırıyor." Cinsel sorunlarını dile getiremeyen çiftlerin, kendi içlerinde performansları azaldığında, partnerleri veya eşleri ile olan ilişkilerinin bozulacağı şeklinde bir çelişkiye kapıldığına da değinen Şimşek, "Oysa çareler var, yeter ki aransın" diyor.Sevdican Güneş - Sabah