Güncelleme Tarihi:
İlkbaharın gelmesi ve havaların her geçen gün biraz daha ısınmasıyla birlikte kışlık kıyafetlerin yerini yazlıklar almaya başladı. Tam da bugünlerde herkesi farklı bir telaş sarmış durumda: Kimisi fazla kilolardan kurtulma derdinde, kimisi ise bu durumu fırsat bilerek o kişilerin cüzdanlarına göz dikmekte ve bilimsel olmayan yöntemlerle toplumun sağlığı ile oynamakta.
İsminde ironi içeren yeni diyet kitabımın ve okumakta olduğunuz makalemin başlığını özellikle bu şekilde seçtim: 1 Haftada 5 Kg “Nasıl” Verilir? Çok basit: VERİLEMEZ! Aslında kitabın veya makalenin başlığında ben size soruyorum: 1 Haftada 5 kg ağırlık kaybetmek nasıl mümkün olabilir? Siz bu kiloları ne kadar sürede aldınız? Nasıl olur da 1 hafta gibi kısa sürede 5 kg verebileceğinize inanırsınız? Neden her duyduğunuza inanıyorsunuz? Amacım, bu eser ile size doğru yolu göstermek.
Zayıflama programlarının, kişinin (yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, fiziksel aktivite düzeyi, beslenme alışkanlıkları vb.) özelliklerine göre enerji ve besin öğesi içermesi; yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilmesi ve yavaş (0,5 - 1 kg / hafta) ağırlık kaybı ile bireyin yeni beslenme programını yaşam tarzı haline getirmesini sağlayabilmesi gerekir. Unutulmamalıdır ki; ayda 6 kg üzerinde ağırlık kaybı metabolik olarak başka sağlık problemlerine zemin hazırlamaktadır. Sabırlı olmak şart. Kişi, seneler içerisinde aldığı kiloları birkaç haftada vermeye çalışmamalı. Bu uğurda aç karına greyfurt veya limon suyu içmenin, kabak çekirdeği yemenin, yosun tabletlerinden, kekik sularından ve form çaylarından medet ummanın hiçbir bilimsel dayanağı olmadığı gibi; faydadan çok zarar verdiği aşikardır.
Ağırlık kaybının geçmişine bakıldığında; midede hacim oluşturan posa tabletlerinin sindirim sisteminde tıkanmalara, kafein ve amfetaminlerin bağımlılığa, çok düşük enerji içeren diyetlerin ve sindirim sistemine yapılan cerrahi müdahalelerin besin öğesi yetersizliklerine, protein diyetlerinin böbrek ve kalp problemlerine, kalp yetmezliği sonucu ölümlere neden olduğu görülmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü aylık ağırlık kaybını 2 - 4 kg arasında olması gerektiğini vurgulamaktadır. Kişi çok şişmansa ve ameliyata hazırlanacaksa, anestezi riskini azaltmak için doktor ve diyetisyen gözetiminde ayda 6 kg verdirilebilir. Yoksa kimse 20 senede aldığı kiloları 20 günde vermeye kalkışmamalı, sabırla tedavinin üzerine gitmelidir. Zayıflamanın temelinde eğitim yer almaktadır. Dahiliye uzmanı veya endokrinolog kontrolünde yapılacak klinik muayenenin ardından elde edilen kan tahlil sonuçları yorumlanarak, kişi diyetisyen eşliğinde tıbbi beslenme tedavisine alınmalıdır. Egzersiz ve davranış değişikliği tedavisinin yerleştirilmesi ile hedefe ulaşılmalı ve kişi koruma programına alınmalıdır. 3 Ay süresinde diyet, egzersiz ve davranış değişikliği tedavisi uygulanmadan kimseye ilaç tedavisi ve/veya cerrahi tedavi uygulanmamalıdır.
Sonuç olarak; zayıflama programı kişiye özel, bireyin benimseyip, yaşam tarzı haline getirerek uygulayabileceği, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilecek özellikte olmalıdır. Obezitenin tedavisinde tek başına diyet tedavisi yeterli olmamakta, beraberinde egzersiz programı ve davranış değişikliği tedavisi de gerekmektedir.
Uzman Diyetisyen Turgay Köse