Londra'daki ibretlik soruşturma

IRAK savaşı için ABD Başkanı Bush ve İngiltere Başbakanı Blair'in kullandıkları gerekçeler peş peşe yalanlanıyor. Yalanların imalindeki maharet ödülünün sahibi Blair. Saddam'ın Nijer'den nükleer silah almaya kalkışması gibi 45 dakika içinde kitle imha silahlarını kullanacak yeteneğe sahip olduğu da İngiliz istihbarat raporlarında yer alıyordu. Bunlar Bush'un da Blair'in de en güçlü savaş gerekçeleriydi. Nijer iddiası yalanlandı. Ama Beyaz Saray, Downing Street'in aksine bu konunun üzerine fazla gitmedi, istihbarat birimlerini, iddianın doğruluğundan şüphe ettiğini açıklayan bürokratları sıkıştırmadı ve İngiltere'deki gibi intihar eden olmadı.Blair hükümeti, böyle davranmadı. Telaşlandı ve hata yaptı.Bu hafta hükümetin talimatıyla Londra'da açılan soruşturma, birkaç gün içinde hedef değiştirdi. Bir bilim adamının ölümünün soruşturulması hedeflenirken, iş Irak'a asker göndermek için Blair Hükümeti'nin halkı aldatıp aldatmadığı noktasına geldi.Amerikan savaş mekanizmasının harekete geçebilmesi için İngiltere'nin desteği şarttı. Ama anımsayacağınız gibi, çok istekli olmasına rağmen İngiltere Başbakanı Blair sadece kamuoyunu değil, kendi partisini bile ikna edemiyordu.İmdadına o meşhur Eylül raporu yetişti. Uzmanların hazırladıkları raporda, Saddam Hüseyin'in 45 dakika içinde kitle imha silahlarını kullanıma hazır hale getirecek güce ulaştığı ileri sürülüyordu. Raporun, kamuoyunu en fazla etkileyen noktası buydu ve Blair de bunu elindeki en güçlü koz olarak savaş kararı çıkartmak üzere kullanıyordu.* * * 29 Mayıs'ta BBC'de yayınlanan bir haber, Başbakanlık ofisine bomba gibi düştü. BBC muhabiri Andrew Gilligan'ın haberine göre rapor, Downing Street 10 numarada, bazı eklemeler yapılarak, ‘‘seksi’’ hale getirilmişti.Saddam'ın 45 dakikada kitle imha silahlarını harekete geçirecek kapasiteye sahip olduğuna ilişkin iddia uzmanlar tarafından paylaşılmıyordu. Bu cümleciği Blair'in basın danışmanı Alastair Campbell ekletmişti.Blair'in ofisi haberi derhal yalanladı. Hükümet, BBC'den haberin kaynağını açıklamasını istedi. BBC reddetti. Bunun üzerine 10 numara, parmağını biyolojik silah uzmanı Dr Kelly'e çevirdi. Basınla, meslek ve devlet ilkelerine uygun olmayan bir biçimde ilişki kurduğu gerekçesiyle soruşturma açıldı Dr.Kelly hakkında.Kelly, soruşturma komitesine, ‘‘BBC'ye böyle bir iddiada bulunmadım’’ dedi. 18 Temmuz'da Dr.Kelly'nin cesedi bir orman kenarında bulundu. Sol bileğinde derin bir kesik vardı. Kelly intihar etmişti.Hükümet zan altında kalınca, intiharın nedenini araştırmak üzere bir komisyon kuruldu.Ama geçen hafta göreve başlayan soruşturmada işin rengi değişmeye başladı. Bilim adamının ölümünün yanı sıra, hükümetin Irak'ta savaşmak için halkı kandırıp kandırmadığı da mercek altına alındı.* * * BU soruşturma, Irak savaşının ne kadar karanlık bir savaş olduğunun su yüzüne çıkan ilk örnekleri. Geçen hafta didik didik edilen ayrıntılar arasından ortaya çıkan iki önemli gerçek var. Eylül ayında yayınlanan rapor Blair'in ofisinde değiştirilmiş. Uzmanların tahminleri, gerçek bulgu gibi sunulmuş. Deneyimli iki istihbarat yetkilisi, hükümet dosyasındaki iddialar konusunda kaygı belirtmişler. Savunma Bakanlığı, parlamento istihbarat ve güvenlik komitelerinin onları sorgulamasını engellemiş.2.Tony Blair ve yakın çevresi, açıklamayı yaptığından şüphelendikleri için Dr.Kelly'i sıkıştırmış ve baskı yapmışlar. Tony Blair'in talimatıyla sorguya çekilmiş, Savunma Bakanlık Müsteşarı'nın karşı çıkmasına rağmen, Bakan Hoon'un talimatıyla soruşturma komisyonuna gönderilmiş. Kamuoyu önünde ifade vermeye zorlanmış.Bu hafta, sıra Blair'in yakın çalışma arkadaşlarına gelecek. Ülkesini, ‘‘seçkinlerin’’ menfaati uğruna halkın karşı çıktığı bir savaşa sürükleyen İşçi Partisi liderliğinin hazin hikayesini siz de izleyin. İbretlik.
Yazarın Tüm Yazıları