Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2007 21:25
FİGEN Batur’un önceki hafta sonu yayımlanan Küba Röportajı ile ilgili olarak, Küba Büyükelçiliği 1. Kátibi Alejandro Simancas Marin uzun bir yanıt gönderdi.
Özetleyerek aktarıyorum:"Size sade bir Küba vatandaşı olarak cevap vermekten kendimi alamadım. Küba gerçeğinin ve tarihinin bilinmemesi karşısında şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Bunun sadece ’basit bir bilgi eksikliği’ olduğunu düşünüyorum. Yazılarınızda, mevcut televizyon kanalları sayısından, Küba’daki homoseksüellere sözde yasaklamalara, resmi makamlarda ve mahallerde sözde ayrımcılıklara, Kübalıların otellere ve plajlara girmesinin güya yasak olduğuna, haddinden fazla sözde elektrik kesintilerine, sadece okul kitaplarının satıldığı sözde kitapçılara ve bazı yerlerde kendini ifade etmenin yasak olduğuna ve yasak kitaplara değin birçok yanlış, ihmal ve gerçekle örtüşmeyenlere dair bir liste mevcuttur. Sonuç olarak bu sözde iddiaların her biri hatalıdır. Ambargo diye adlandırdığınız husus, Amerika Birleşik Devletleri’nin Küba’ya uygulamakta olduğu ekonomik ve ticari bir ablukadır. Daha da doğru tanımlamak gerekirse bunun, ülkemin ekonomik ve sosyal gelişimi önündeki en büyük engeli teşkil eden yarım yüzyıldır sürdürülen bir ekonomik savaş olduğu da söylenebilir. Küba’nın Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim sıralamasında 51. sırada, ’çok gelişmiş ülkeler’ olarak sınıflandırılan ülkeler grubu arasında yer aldığını, UNESCO’ya göre Eğitimde Milenyum Hedeflerine, Latin Amerika ve Karayipler’de, sadece Küba’nın ulaşabileceği gerçeğini anımsatmak isterim. Bir gazetecinin, gerçeklere bağlı kalma ve objektif olma sorumluluğu olması gerektiğini düşünüyorum. Doğru olsa bile bazı bilgilerin sadece bu şekilde aktarılması, tam olarak açıklanmadığında kafa karışıklığına ve yanlış anlaşılmalara mahal vermektedir. Biz Kübalıların gurur ve Türk dostlarımızın büyük hayranlık duyduğu birçok konu hakkında yeterli bilgi sahibi olmadığınızı düşünüyorum."
Bombacı değil uçakİrem Sağlamer: "20 Aralık Perşembe günü Hürriyet’in internet sayfasında karşılaştığım bir hataya dikkatinizi çekmek istiyorum. Ana sayfada, "Binlerce insan öldü, sadece onlar kurtuldu" başlıklı resme tıkladığınızda karşınıza çıkan 1. haberde, "1945 yılında New York’taki Empire State Binası’na giren Amerikalı bir B-25 bombacısının düzenlediği eylemden" söz ediliyor. Öncelikle, 28 Temmuz 1945’te meydana gelen bu olay, haberde belirtildiği gibi bir eylem değil bir kazadır. Pilot yoğun sis yüzünden gökdeleni çok geç görebilmiş ve çarpmıştır. Muhabir arkadaşın "B-25 bombacısı" demeyi yeğleyerek belirsiz bıraktığı, bir intihar bombacısını çağrıştıran kavram "B-25 bombardıman uçağı"dır. Üstelik, "Binlerce insan öldü, sadece onlar kurtuldu" başlıklı linke tıklayıp önünüze bu habercik geldiğinde doğal olarak ilk anda Empire State binasında binlerce insanın öldüğünü düşünüyorsunuz. Oysa, Empire State kazasında 14 kişi ölmüştü."
Ralli şampiyonası tartışmasıGökhan Erkilet: "12 Aralık 2007 Çarşamba tarihli Otoyaşam ekinizin motorsporları köşesi Son Etap’ı okuyunca çok şaşırdım. Türkiye’de iyi bir motorsporları takipçisi olduğumu düşünüyorum. Murat Tosun’un köşesinde ’Türkiye’nin tek mahalli şampiyonası’ adıyla andığı Castrol İstanbul Ralli Şampiyonası’nı bu şekilde sunmak, mahalli şampiyonalar düzenleyen diğer organizatör kulüplere çok büyük bir saygısızlıktır. Ne diyeceksiniz merak ediyorum doğrusu."
Murat Tosun, Otoyaşam Gazetesi Motorsporları Editörü: "Haberde tek demek belki yanlış olabilir. Ama Türkiye’nin en önemli mahalli ralli şampiyonası bu organizasyondur. Diğer organizasyonlar elbette önemlidir ama bu organizasyon gerek İstanbul’da düzenlenmesi, gerekse arkasına aldığı kulüp ve sponsor desteğiyle kendi sınıfının tek ve en önemli organizasyonudur. Ayrıca bu sayfa, gerek mahalli, gerek ulusal düzenlenen bütün organizasyonlara açıktır. Ama bunun şartı, gerekli olan iletişimin sağlanmasıdır. Varlığından haberdar olmadığımız bir yarışmayı yazamayız. Örneğin, İstanbul Mahalli Ralli Şampiyonası ile ilgili olarak bugüne kadar sadece posta kutusuna gelen
haber sayısı 15’i aşmıştır. Aynı zamanda bilgilendirme için yapılan telefon görüşmelerinin sayısı da bunun altında değildir. İstanbul Mahalli Ralli Şampiyonası’nı düzenleyen yetkililerin bu organizasyona dikkat çekebilmek için verdikleri ödül de bugüne kadar az görülmüş bir ödüldür."