Korkularla yüzleşmek

‘‘Serinkanlı olun, tepkilerinizi kontrol altına alın, duygularınıza kapılmayın’’ demek çok kolay.

Yani söylerken sanki uygulanması çok basit bir işten bahsediliyormuş gibi gelse de, iş uygulamaya geldiği zaman durum hiç de öyle olmuyor. Üstelik böylesine gerilimli bir dönemde ve bir sürü endişeler zihnimizde oynaşırken ve depremin korkusu yeniden içimizi sarmışken, nasıl serinkanlı olunur, diyeceksiniz.

Bu durumda önce sizi ürküten, korkutan ve hareketsiz bırakan nedir, bunu anlamalısınız. Endişenizin veya korkunuzun gerçek kaynağını biliyor musunuz?

Sonuç her ne olursa, olsun sizi korkutan, ürküten ve hareketsiz bırakan şey, aslında sizin düşüncelerinizin yarattığı duygularınız sonucunda açığa çıkıyor. Yani her ne hal içine giriyorsanız, yaratıcısı sizsiniz. Tabii bir de çok derinlerden gelen korkular var!

Şimdi düşüncelerinizin harekete geçirdiği duygularınızı tetikleyen dışarıdaki etkilere kısaca göz atalım. Ve unutmayalım ki, dışarıdan sizi etkileyen her ne olursa olsun, bunların karşılığı içinizde ve derinlerde saklı bir yerlerde... Yoksa sizi etkilemez.

Aslında kendi iç potansiyelinizi anlamak için dışarıda meydana gelecek olaylara ihtiyacınız var. Yani iyi ki, endişe veya korku gibi duygulara sahibiz. Yoksa hiçbir zaman öğrenemezdik. Kendi iç potansiyelimizi anlayamazdık.

Bunların üzerine ‘‘olmaz olsun’’ diyebilirsiniz. Fakat, bütün bu dış etkiler olmadan da kendinizi tanımanız ve gelişmeniz mümkün değil. Yani duygu ve düşünce oluşmaz.

(Sürecek)
Yazarın Tüm Yazıları