Kopan kafanın fotoğrafı

Güncelleme Tarihi:

Kopan kafanın fotoğrafı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2008 23:05

GEÇEN cumartesi yani 2 Şubat 2008’de Bağdat’da cuma günü düzenlenen bombalı terör eylemleri ile ilgili bir haber yayımlandı. Haber, ’Güvercine BOMBA’ başlığı ile sunuldu. Haberin spotunda iki hayvan pazarına düzenlenen intihar saldırılarında en az 68 kişinin öldüğü belirtiliyor ve ekleniyordu: ’Zihinsel engelli bir kadın intihar bombacısının kafası, barışın simgeleri güvercinlerin arasına düştü.’

Haberin Devamı

Spotun hemen solundaki büyük fotoğrafta ise, ölü güvercinlerin arasındaki ’kafa’ ’Kadın bombacının başı güvercinlerin arasına düştü’ resimaltı ile sunuluyordu.Henüz ben gazeteyi okumadan 2 telefon aldım. Bunlar Hürriyet okuru yakınlarımdan geliyordu ve biri Türkiye’nin önde gelen holdinglerinden birinin üst yöneticisiydi. Şunu söyledi: "Bunu nasıl ve neden yapıyorlar anlayamıyorum."Bir şey söyleyemedim çünkü bu tür fotoğrafların nasıl ve neden basıldığını ben de anlayabilmiş değilim. Ölen bir intihar saldırganı da olsa bir insan; üstelik bu insan, gazetede de belirtildiği gibi El Kaide adına eylem yapan ya da yaptırılan özürlü bir kadın. Okurun bu fotoğrafı görmesinin gününü şenlendireceğini de sanmam.Onun kafasının öldürdüğü kuşlarla birlikte sergilenmesinin haber değeri, habere kattığı anlam, sayfaya eklediği görsel boyutu da en azından ben göremiyorum.Peki aynı resim AB ülkelerinin ’etkin’ gazetelerinde yayımlanır mıydı? Hayır... Çağdaşlık hedefi ile çatıştığını düşündüğümüz siyasi adımlara tepki gösterilen bir dönemde, Türkiye’nin en etkin gazetesinin, çağdaş ülkelerin etkin gazetelerinin ilkelerini uygulaması o kadar zor mu gerçekten? Bence değil. Neden uygulanmıyor o zaman?Gerçekten bilmiyorum.Türkiye’de El Kaide’yi destekleyen yüzde 13 varken...

Haberin Devamı

KESİK baş ve güvercinler haberiyle ilgili Hürriyet Dış Haberler Müdürü Ayşe Özek Karasu şunları söyledi: "Ölümü içeren rahatsız edici görüntülerin medyada yayınlanıp yayınlanmaması tartışmalı bir konu. Bu nedenle ’canlı bombanın kopmuş başını’ gösteren fotoğraf ve benzerlerini yayınlamadan önce çok akılcı bir değerlendirme yapmak ve toplumsal kriterleri de dikkate almak gerekiyor. Dış Haberler Servisi’nin elinden her gün, ırak’taki intihar saldırılarının sonrasını yansıtan onlarca fotoğraf geçiyor. Bunlar çoğunlukla yayınlanmıyor. Ancak El Kaide terör örgütünün özürlü genç kadınları canlı bomba olarak kullanması haber değeri taşıyor. Özellikle de Türkiye’de El Kaide’yi destekleyen yüzde 13’lük bir kesim varken. Bu kesimin 70 milyonluk bir ülkede çok ciddi bir kitle oluşturduğunu kabul etmek gerekiyor. Daha önce Pew araştırmalarında da tespit edilen bu destek en son, Davos toplantıları için hazırlanan "Gallup Müslüman-Batı Diyaloğu Endeksi" raporunda yer aldı.Demek ki, El Kaide vahşetini bir ayna gibi o yüzde 13’ün yüzüne tutmak gerekiyordu. Fotoğraf seçimindeki diğer kriterler ise şunlar:Uluslararası haber ajanslarının geçtiği fotoğraflarda kadın canlı bombanın Down Sendromlu yüzünü gösteren resimleri tercih etmedik. Yüzünün çok az görünen bölümünü de mozaikledik.Kopan baş ile "barışın evrensel simgesi" olan güvercinler arasındaki o korkunç çelişkiye dikkat çektik. iran’daki toplu bir idamın resmini, "insanlar rahatsız olur" kaygısıyla hükümlülerin sadece ayakları görünecek şekilde bastıktan sonra, iyi editörlük yapamadığımız için eleştiri aldığımızı da belirtmek isterim. Çünkü bütün dünya basınında boyunlara geçen ipler de görünüyordu. "Spor haberindeki eksikFikret Uslu: "28 Ocak 2008 tarihli gazetenizin 34. sayfasında bir spor haberi yayımlandı. Bu haberi okuyan ben ve benim gibi binlerce kişi, adı geçen sporcularımızın hangi spor dalında Pekin Olimpiyat Oyunları vizesini aldıklarını anlayamamıştır, çünkü bu bilgiye haberde yer verilmemiştir. Haberi yazan muhabir arkadaşınız ile bu haberi sayfaya koyan ve yayınlayan sorumlu meslektaşlarınızın temel gazetecilik ilkelerinden habersiz olduklarını sanmıyorum. Ancak herhalde mesleki deformasyon denilen ve zaman içerisinde sürekli aynı işi yapmaktan dolayı oluşan kolektif bir zafiyet söz konusu olmuş. Basın dünyamızın en önde gelen gazetesi olan Hürriyet’te bu tarz yanlışlıkların tekrarlanmamasını diliyorum."Ütü mü fişi çekilsin?Temur Türkan: "26 Ocak günlü rahatsız olduğum haber ilk sayfada verilen ’Mucize bebek hayata tutundu’ başlıklı. Beyin ölümü gerçekleşen anne Yıldız Alçı’dan ’fişi çekilen’ diye bahsedilmesini yadırgadım. Ne demek ’fişi çekilen’; ütü mü bu?"Hangi PatrikhaneSedat Asil: "26 Ocak 2007 tarihli, ’Ergenekon karargahı Patrikhane’de çıktı’ başlıklı yazınızda yanıltıcı bir unsur var: Patrikhane deyince akla ilk gelen Fener Rum Patrikhanesi oluyor ve bu yüzden de kafalar karışıyor. Evet, haberin içeriğinde Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi olarak belirtiliyor ama başlık yanıltıcı oluyor ve ayrıca bu ülkede bu haberi okuyanların çok az bir kesiminin aradaki farkı bildiğini düşünüyorum. Yönlendirici, kafa karıştırıcı bir haber olduğunu düşünüyorum."Yazara da yorum yazalımİlhami Savaş: "Yazarlarınızın, günlük yazılarında beyan ettikleri görüşleri hakkında, okuyucu olarak yorumda bulunmak gibi bir hakkım olduğunu düşünüyorum. Aksi halde, tek taraflı fikir beyanından öte bir anlam ifade etmeyeceğini ve okuyucusu olarak, katılıp katılmadığımı bilmesinin gereksiz olduğunu düşündüğünü varsaymak gerekiyor. Bunun da o yazara bir nevi hakaret olacağını düşünüyorum. Önerim şudur; her yazarın günlük yazısının altına, arkadaşıma gönder, arşivime ekle, yazıcıya gönder gibi seçeneklerin yanına ’Bu yazı ile ilgili yorumunuz’ seçeneği ilave edilemez mi?"

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!